WAN - Erzincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır hak ihlallerine maruz kalan ve iki aydır hücrede tutulan Fırat Erbağa’nın ablası Semiran Çakır Erbağa, duyarlılık çağrısında bulundu.
Cezaevlerinde tutsaklara dönük hak ihlalleri sürüyor. Birçok cezaevinde tutsaklar temel haklarından dahi yararlanamıyor. Ağır hak ihlallerinin yaşandığı cezaevlerinden birisi de Erzincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi. Bu cezaevinde tutulan Fırat Erbağa, ailesiyle yaptığı haftalık telefon görüşmesinde arkadaşlarıyla birlikte maruz kaldıklarını aktardı.
Agirî’de 2016 yılında tutuklanan ve 48 yıl hapis cezası verilen Erbağa, baskıların her geçen gün artığını belirterek, disiplin cezaları verildiğini ve kitaplarına el konulup hücreye konulduğunu belirtti.
‘ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIK’
Erbağa’nın ablası Semiran Çakır Erbağa, cezaevinde kötü muamele ve “işkenceyi” aratmayacak uygulamaların devrede olduğunu kaydederek, “Kardeşim telefon görüşmesinde konuldukları hücrelerde neredeyse hiç hava alamadıklarını söyledi. Görüşüne gittiğimizde hücrelere takılan telleri gördük. Ben de uzun süre cezaevinde kaldım ama daha önce böyle bir uygulama görmedim. Cezaevinin hücre yapısı 3 katlı ve üst katında adli suçlular var. Orada bulunan adli suçlular onlara karşı kötü muamelede buluyor ve kötü hakaretlere maruz kalıyorlar. Havalandırma saatlerinde keyfi muameleye uğruyorlar. Hücrelerinden çok uzak bir havalandırmaya götürüyorlar. Bizler de cezaevine ziyarete gittiğimizde gardiyanlar tarafından ‘çıplak aramaya’ maruz bırakıldık. Buna karşı çıktığımız için oradaki görevliler ‘Zorluk çıkarırsan görüşe giremezsin’ dediler. Bunun üzerine bu durumu kabul etmeyerek gerekli yerlerde şikayetçi olacağımı belirttim” diye belirtti.
İKİ AYDIR HÜCREDE TUTULUYOR
Bir not yakalandığı için hücre cezası verildiğini söyleyen Semiran Çakır Erbağa, “Şuan iki ayı aşkın bir süredir kardeşim ve arkadaşları hücrede tutuluyor. Her not bulunduğunda aynı cezaya maruz kalıyorlar. İnfazlarının yakılması için devletin bilinçli bir politikası devrede. Şuan iki aydır onlara kitap bile verilmedi. Bu durumun sonlanması için herkes harekete geçmelidir” dedi.
‘DEVLET SÜRECE GÖRE HAREKET ETMELİ’
Devletin sürecin ruhuna göre hareket etmesi gerektiğini ifade eden Semiran Çakır Erbağa, şöyle devam etti: “Bizler aileler olarak cezaevlerinde bu tür uygulamaların son bulmasını, insan onurunu kıracak davranışlardan vazgeçilmesini talep ediyoruz. Bir barış süreci söz konusu ama çözüme dair hiçbir şey yok. Cezaevlerinde siyasi tutsaklara dönük kötü muameleler devam ediyor. Bir an önce bu sürecin tamamlanmasını istiyoruz. Barış dönük adımlar atmalıdırlar. Birçok tutsak hastalıklardan dolayı yaşamını yitiriyor ve gerekli sağlık haklarına kavuşamıyorlar. Bir an önce bu uygulamalara son verilmelidir. Onurlu bir barış sağlanacaksa bunlar yaşanmamalıdır. Hassas bir şekilde yaklaşılmalı ve süreç tamamlanmalıdır. Bizler başlatılan bu sürecin destekçileri ve sürecin verdiği sorumlulukları yerine getirmeye hazırız.”