WAN - Kayyım tarafından gasp edilen Wan Büyükşehir Belediyesi Meclisi, Eşbaşkanlar Nesliah Şedal ve Abdullah Zeydan başkanlığında dördüncü kez bir araya geldi.
Wan Büyükşehir Belediyesi Meclisi, Eşbaşkanlar Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan başkanlığında DEM Parti Wan İl binasında toplandı. Sabah saatlerinde yapılan Kadın Meclisi toplantısı sonrası gerçekleştirilen toplantıya tüm ilçelerin belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri katıldı. Kayyım sonrası dördüncü toplantısını gerçekleştiren Meclis’in gündeminde kayyımın kente yönelik tahribatları vardı.
Meclis toplantısına ilk olarak söz alan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, kayyıma rağmen Meclis’in kararlılıkla bir araya gelmesinin önemine vurgu yaparak, bu durumun yürütülen çalışmaların başarısına da yansıdığını dile getirdi.
‘İSTEDİKLERİ SONUCU ALAMIYORLAR’
İlk günden bu kenti kayyıma teslim etmeyecekleri sözünü verdikleri ve bu azim ve kararlılıkla çalıştıklarını ifade eden Zeydan, devletin Wan’a özel bir politika ile yaklaştığını ancak, hiçbir zaman istedikleri sonucu alamadıklarını söyledi. “Bizlerin, arkadaşlarımızın çabası, çalışmaları onları boşa çıkardı” diyen Zeydan, “Özellikle kayyım gaspından sonra AKP il başkanlığının ortaya çıkardığı pratikler, belediye kayyımı üzerinde aslında bir gölge kayyım gibi hareket eden, belediye çalışanlarıyla toplantılar yaparak, AKP’ye ve kendine bir siyasi rant alanı olarak kullanma çabasını görüyoruz. Ancak bunu yaparken, bizlerin ortaya koyduğu, halkımızın ortaya koyduğu emeğe de çarpabiliyorlar. Yani istedikleri sonucu alamıyorlar” dedi.
AKP İl Başkanı Abdulahat Arvas’ın, DEM Parti yönetimi döneminde kurulan Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) binasında STK temsilcileriyle toplantı yaptığını hatırlatan Zeydan, afetlere karşı dirençli bir kent yaratmak için kurulan AKOM’un bir partinin siyasi faaliyetleri çerçevesinde kullanılmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.
BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM ÇAĞRISININ ÖNEMİ
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağırısı” sonrası yaşanan gelişmelere de değinen Zeydan, şöyle devam etti: “Çağrıyla birlikte Kürt tarafı sorumluluklarını yerine getirdi. PKK çağrıya olumlu cevap vererek sorumluluğunu yerine getirdi, Kürt halkı sorumluluğunu yerine getirdi. Elbette devletin de somut adım atması gerekiyor. Ancak biz yerel yöneticiler olarak bizim de sorumluluklarımız arttı. Demokratik toplumu inşa sürecinde bizlerin daha fazla alanda olmamız gerekiyor, daha fazla emek sarf etmeliyiz. Bilinmeli ki, biz toplumu ne kadar demokratikleştirirsek o kadar çabuk kayyım gasplarından da kurtulacağız, o kadar çabuk adalete de ulaşacağız, haksız yere zindanlarda yatan arkadaşlarımız daha çabuk tahliye olacaklar. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, toplumdaki işsizliğin azalması, doğaya yönelik tahribatların son bulması, tümü bu sürecin başarısıyla mümkün olacaktır.”
‘14’TE 14 ZAFERİNE KARŞI ÖFKE DUYUYORLAR’
Eşbaşkan Neslihan Şedal’in gündeminde de kayyım politikaları ve Wan’daki uygulamaları vardı. Kayyım uygulamalarının öncelikle fikriyatlarına yönelik bir saldırı olduğunu vurgulayan Neslihan Şedal, “En temelde hayata geçirmeye çalıştığımız sosyal belediyecilik, kadın özgürlükçü belediyecilik modelinin hedef alınması söz konusu. Neredeyse kadın alanında yaptığımız bütün çalışmalar tamamen ortadan kaldırıldı. Yine kültür ve dil alanında yaptığımız çalışmalar büyük saldırı altında. Geçmiş dönemlere nazaran bu dönem Wan’da 14’te 14 zaferine yönelik, Wan halkının ortaya koyduğu direniş haline yönelik ayrıca bir öfke söz konusu. Bu sefer belediyenin içi tamamen boşaltılıyor” dedi.
KAYYIMIN İPTAL ETTİĞİ ÇALIŞMALAR
Kayyımın belediyeye ait taşınmazları satışa çıkararak Wan halkını cezalandırmak istediğini ifade eden Neslihan Şedal, bu uygulamayla yerel yönetimlerin çaresiz bırakılarak, halka hizmet götüremeyecek duruma getirilmek istendiğini söyledi. AKP yönetimi ve kayyımın son dönemlerde spor üzerinden de bazı girişimlerde bulunmaya çalıştığını ancak başarısız olduklarını belirterek, kayyımın Şehabettin Özarslaner Spor Tesisleri’ni Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne devrederek aslında spor alanında nasıl bir politikaya sahip olduklarını gösterdiğini dile getirdi. Büyükşehir Belediyesi’nin Baro ile kadına yönelik şiddete karşı yürüttüğü projenin protokolünün iptali, belediyeye ait aşevinin Kızılay’a devredilmesi, öğrenci burslarının iptali gibi çok sayıda çalışmanın kayyım eliyle yok edilmeye çalışıldığını belirten Neslihan Şedal, amacın belediye imkanlarının yandaşa peşkeş çekilmesi ve rant alanı yaratmak olduğunu kaydetti.
‘YEREL YÖNETİMLERDE YENİ ÖRGÜTLENME MODELİ’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sorunların yerelden çözümü konusunda perspektiflerine değinen Neslihan Şedal, şunları söyledi: “Sayın Öcalan, toplumsal sorunların, özgürlük sorunun büyük oranda yerel yönetimler üzerinden çözülebileceğini ifade etmişti. Biz de yeni dönem perspektifi ve ruhuyla aslında yeni örgütlenme modelini önümüze koyarak, yeniden toplumsal dayanışmayı, toplumsal barışı, toplumda o kolektif ruhu güçlendirebilecek komünlerin hayata geçirilmesi noktasında yerel yönetimler olarak bu perspektifle çalışmaları yürütmeliyiz. Yine aslında ekonominin yaratıcısıyken bu kadar ekonomiden uzaklaştırılan, yoksul bırakılan ve yoksulluğun en derin halini yaşayan kadınlık gerçekliğinden bahsetmişti. Dolayısıyla kadın yoksulluğu başta olmak üzere genel anlamıyla yoksullukla mücadelede yerel yönetimler alanında güçlü bir politikayı önümüze koyarak bu sorunla başa çıkabiliriz. Başlattığımız önemli bir proje olan ‘Kadın Kent Bostanları’ projesi bu anlamda önemli bir çalışmadır. Bu konuda her seçilmiş arkadaşımızın yeni dönemin ruhuna denk gelecek şekilde bir örgütleme faaliyeti içerisine gireceğine inanıyoruz.”
‘KAYYIM TAŞINMAZLARI SATIŞA ÇIKARDI’
Ardından Meclis Hukuk Komisyonu’nun hazırladığı rapor okundu. Raporda kayyımın vekil olma halinden uzaklaşarak kendini asil yerine koyarak hukuka aykırı kararlar aldığı vurgulandı. Bu kararların başında 16 Mayıs tarihinde “suni meclis” olarak adlandırılan kayyımın oluşturduğu meclis tarafından belediyeye ait taşınmaların hukuka aykırı bir şekilde satışa çıkarılması geldiği vurgulanan raporda, şunlara yer verildi: “16.05.2025 tarih ve 222 sayılı meclis kararı ile Edremit İlçesi Eskicami ve Yenicami Mahallesinde bulunan 30 adet taşınmazın yapılacak ihale ile satışı ile alakalı, 5393 sayılı yasanın 17. Maddesinde, belediye encümeninin yetkileri sayılmış ve bu kapsamda, belediyenin arsa satışları ile alakalı encümenin belirlemesi gereken kıstasları belirlemiştir. Bu kıstaslara göre arsa satılacak kişilerin dar gelirli kapsamına girip girmediği hususunda belirleme yapması gerektiği vurgusu yapılmaktadır. Yasanın bu belirlemesine göre arsa satışı sadece ve sadece dar gelirli vatandaşlara dar gelirli oldukları belirlenmek üzere yapılmalıdır. Fakat Van Büyükşehir Belediyesi’nin suni meclisi bu yasal düzenlemeye ve hukuka aykırı işlem yapmaktadır.
Yine, Emlak İstimlak Dairesi Başkanlığının çıkmış olduğu ilanda satış yapılması sonrası satış bedelinin 6 taksitle ödenebileceği, ilan edilmiştir. Oysa ki 2886 sayılı kanun uyarınca satışa ilişkin ihalelerde ödemelerin yalnızca peşin olarak yapılacağı belirtilmiştir. Sadece bu durum bile göstermektedir ki satışlar menfi ve çıkar amaçlı yapılmaktadır.”
Hukuk komisyonu raporunda ayrıca, mülkiyeti belediyede olan Şahabettin Özarslaner futbol tesislerinin de kayyım tarafından Van Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne devredildiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Raporda, yapılan satışlara ilişkin alınan kararların iptali için Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na kamu zararı oluşması nedeniyle başvuruda bulunacağı da vurgulandı.