İSTANBUL - ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezin Uçar ve Kadın Savunma Ağı üyesi Gökçe Korkmaz, kadınları öldüren erkeklere, işçileri öldüren patronlara, AKP'ye ve sermayeyi koruyan adalete karşı kadınları alanlara çağırdı.
Sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve kadın örgütleri, 1 Mayıs'ı kutlamak ve taleplerini meydanlara taşımak için hazırlıklarını tamamladı. Ezilenler ve emekçiler, yarın seslerini 1 Mayıs alanlarında duyurmaya hazırlanıyor. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezin Uçar, 1 Mayıs'ın kadınlar için özel bir anlam ifade ettiğini söyledi. 1 Mayıs'a giderken önlerinde birçok gündem olduğunu belirten Sezin Uçar şunları dile getirdi: "İçinden geçtiğimiz dönem, 2025 yılının 'aile yılı' olarak ilan edilmesiyle de kadınları çocukların annesi olarak ev içerisinde tasarlayan bir erkek egemen rejimle karşı karşıyayız, kadınlar evlere kapatılmak isteniyor. Nüfus artış oranındaki hızın düşüşü bile bir milli beka sorunu olarak görülüyor. Kadın bedeni, kadın cinselliği bu şekilde faşizmin cinsel politikası dolayısıyla baskı altına atılıyor. Bir diğer yönü de ciddi bir şekilde yaşanan yoksullaşma krizini kadınlar olarak daha özel bir şekilde deneyimliyoruz. Bir yandan evlere kapatılıyoruz, ama sistem kadın iş gücünden vazgeçemediği için ucuz iş gücü olarak ev içerisinde istihdam edilen alanlara yönlendiriliyoruz. Aynı işi yaptığımız erkeklere göre daha az ücret alıyoruz. İş yerinde ekstra olarak mobbinge ve ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Emek sömürüsüne, beden sömürüsüne, cinsel sömürüye karşı itiraz ediyoruz ve 'boykot, grev, direniş' şiarıyla 2025 1 Mayıs'ına hazırlanıyoruz."
EMEK SÖMÜRÜSÜ VE SAVAŞA KARŞI MÜCADELE
Kitle hareketlerinin güçlendiği, siyasi iktidarın tüm kurumlarıyla teşhir olduğu bir süreçte 1 Mayıs'ı karşıladıklarını kaydeden Sezin Uçar, "İşçi kadınlarla, emekçi kadınlarla, genç kadınlarla buluşmaya çalışıyoruz. Ve çeşitli taleplerimiz var. Kadına yönelik şiddetle ilgili bir çalışma, bir kampanya yürütüyoruz. Kadınlar olarak daha özel bir şekilde yaşadığımız yoksullaşma krizi karşısında bir çalışma yürütüyoruz. Kapitalist bir rejimin kadınlar için bir özgürleşme alanı tanıyamayacağına dair bir çalışma yürütüyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz, kadınlar barış istiyor diyoruz, işgal ve sömürgecilik karşısında bir çalışma yürütüyoruz çünkü içinden geçtiğimiz dönemde özellikle Kürdistan coğrafyasında kadınlara dönük sömürgeci bir politika söz konusu" diye konuştu.
'1 MAYIS’I TAKSİM'DE KUTLAYACAĞIZ'
Kutlamayı Taksim'de yapacaklarını söyleyen Sezin Uçar, kadınlara örgütlü mücadeleyi büyütme çağrısı yaparak, "Adalet, özgürlük, onurlu eşit ve özgür bir yaşam çağrısı yapıyoruz. Kadınlar olarak sermayeye ve erkek egemenliğine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıyoruz. 1 Mayıs'a giderken kadınlar olarak üretimden gelen gücümüzü kullanma ve genel grev, genel direniş çağrısı yapıyoruz. En nihayetinde 1 Mayıs alanlarında eşit ve özgür bir yaşam için buluşmak istiyoruz" dedi.
ÖZGÜRLÜK VE SINIF MÜCADELESİ
Kadın Savunma Ağı üyesi Gökçe Korkmaz ise geride bırakılan süre içinde kadınların ağırlıkta olduğu birçok işçi grevi yaşandığını belirtti. İş cinayetlerine dikkati çeken Gökçe Korkmaz, "Ocak ve Şubat ayında en az 115, Mart ayında da 145 işçi öldürüldü. Bunların büyük bir kısmı da çocuk işçiler" dedi.
Kadınlar olarak güçlü bir eylemlilik süreci geçirdiklerini ifade eden Gökçe Korkmaz, "Bir korku eşiğini aştık. Bir şeylerin değişeceğine dair inancımızı, umudumuzu geri kazandık. Ve bir yandan tüm özgürlük mücadelelerinin, sınıf mücadelesinin bir parçası olduğunu görüyoruz. Bu yüzden feminist hareketin de LGBTİ+ hareketin de sınıf mücadelesi içinde çok merkezi bir önemde olduğunu görüyoruz" diye ifade etti.
'ÜCRETLİ VE ÜCRETSİZ EMEĞİMİZ İÇİN'
İktidarın, ekonomik krizin hesabını kadınlardan kestiğini ifade eden Gökçe Korkmaz, şunları söyledi: "Sadece ücretli emeğin değil, ücretlendirilmeyen emeğin sömürüsünü konuşmanın çok merkezi bir önemde olduğunu her zamanki gibi söylüyoruz. Kadınların emeği aile içinde, ev içinde, ücretlendirilmeden ve bir zaman sınırı olmadan sömürülüyor. İtaat etmeyen her öznenin, yaşam hakkı savunucularının, grevci işçilerin, öğrencilerin, yıllardır sokakları özgürleştiren LGBTİ+'ların, feministlerin bir araya gelebildiği ve birbirini güçlendirebildiği bir 1 Mayıs olsun. Aile yılına, sezaryen yasağına, kürtaja, hormon kısıtlamalarına her şeye dair 'İtaat yok, isyan var' diyoruz. Feminist Kortej olarak gideceğiz biz de 1 Mayıs'a. Ve emeğimizin, zamanımızın sömürüsüne karşı; kadınları öldüren erkeklere, işçileri öldüren patronlara, AKP'yi ve sermayeyi koruyan adalete karşı mücadelemiz baki, 1 Mayıs'ta alanlardayız."
MA / Yeşim Tükel