ADANA - Barış Mitingi'ne çağrı açıklamasına müdahale eden polise mukavemet ettikleri iddiasıyla 12 kişiye verilen hapis cezası kararının bozulmasının ardından dava yeniden görüldü.
Ankara 10 Ekim 2015'te yapılmak istenen ve yapıldığı sırada da DAİŞ'in saldırısının hedefi olan Barış Mitingi'ne katılım çağrısı yapanların yargılandığı dava bozuldu. Adana'da, 6 Ekim'de mitinge katılım için yürüyüş ve açıklama yapmak isteyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipler Birliği'ne (TTB) üye ve yöneticilerine polis müdahalede bulundu. Müdahalede birçok kişi yaralanırken, 12 kişi hakkında "polise mukavemetten" dava açılarak, her birine 3 yıl 6'şar ay ile 4 yıl 6'şar ay arası değişen hapis cezası verildi. Adana 17'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin bayrak çubuklarını "silah kabul ederek" ceza artırımı uyguladığı 2020'deki karar, Adana Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu. Cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesinin, indirim ve erteleme hükümlerinin gerekçesinin açıklanmaması ile ceza hesaplamalarındaki yanlışlar nedeniyle bozulan kararın ardından dava yeniden görülüyor.
Adana 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülecek duruşma öncesi Adana Emek ve Demokrasi Platformu, Adana Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamayı yapan platform üyesi Gülcan Aydın, yürüyüşünün 10 Ekim 2015'te yapılmak istenen "Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi'ne" katılım amacıyla yapılmak istendiğini hatırlatarak, "Emek ve Demokrasi Güçleri olarak yapmış olduğumuz bu eylem, en temel haklarımızdan biri olan ifade özgürlüğü ve toplumsal barışın sağlanması adına yapılmış bir eylemdir" dedi.
Verilen hapis cezalarının ifade özgürlüğüne ağır bir darbe olduğunu söyleyen Gülcan Aydın, "Yürüyüşe katılan arkadaşlarımız, sadece kendi düşüncelerini ifade etmek değil, aynı zamanda halkın çeşitli sorunlarına dikkat çekmek amacıyla barışçıl protesto haklarını kullanmak istemişlerdir. Verilen mevcut cezalar, toplumun her kesiminde ifade özgürlüğüne, demokratik haklara ve toplumsal eylemlerin meşruiyetine yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Hukukun üstünlüğüne olan inancımızla, anayasamızda güvence altına alınan haklarımızı barışçıl eylemlerle savunmanın, daha özgür, daha adil ve demokratik bir ülke için bu mücadeleyi sürdürmenin önemli bir sorumluluğumuz olduğunu yüksek sesle dile getiriyoruz" ifadelerini kullandı.
DAVA ERTELENDİ
Davanın duruşması Adana 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşma tutuksuz sanıklar İsmail İnanç Su, Necmettin Sercan Şahin ve Alaattin Süzer ile avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespiti ardından sanıklar savunma yaparak, üzerlerine atılı suçlamaları reddetti. Anayasal haklarını kullanmak istediklerini ancak polisin buna izin vermediğini belirten sanıklar, "Biz polise değil, polis bize saldırdı. Polise mukavemet etmedik. Silah olarak gösterilenler, flamalarımızın plastik saplarıdır. Beraatimizi talep ediyoruz" dedi.
Savunmalar sonrası hakimlik, bir sonraki duruşmayı 4 Kasım tarihine erteledi.