WAN - Wan’da Özgür Gündem Dağıtımcısı Orhan Karaağar’ın katledilmesinin ardından mirasını devralan ve katledilen Adnan Işık’ın failleri 31 yıldır bulunmadı.
Özgür Gündem Gazetesi ve Özgür Halk Dergisi Dağıtımcısı Adnan Işık'ın katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti. Özgür Gündem Gazetesi çalışanı Orhan Karaağar'ın 19 Ocak 1993 yılında katledilmesinin ardından gazetede çalışmaya karar veren Işık, 27 Kasım 1993'de evine giderken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Cinayetin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen, Işık’ın failleri bulunamadı.
ORHAN’DAN SONRA DAĞITIMA BAŞLADI
Wan’da 1991 yılının son aylarında Wan'ın Serav/Mehmudî (Saray) ilçesine bağlı Tûm köyünden ailesi ile birlikte kent merkezine taşınan Işık, farklı kentlere giderek inşaat işçisi olarak çalıştı. Yıllarca batı kentlerinde çalışan Işık, evlendikten sonra Wan’daki Mimar ve Mühendis Lokali'nde garson olarak çalışmaya başladı. Özgür Gündem Gazetesi Dağıtımcısı Orhan Karaağar'ın 19 Ocak 1993 yılında katledilmesiyle Işık, dağıtımcılık yapmaya karar verdi. Özgür Gündem Gazetesi Wan bürosuna giderek isteğini gazete yetkililerine ileten Işık, talebinin kabul edilmesiyle kentin sokaklarında gazete dağıtmaya başladı. Işık, gazete dağıtımı yapmaması için birçok kez tehdit edildi. Tehditlere karşı dağıtıma devam eden Işık, birçok kez polislerce gözaltına alındı, sorgulandı ve işkenceye maruz kaldı.
KATİL BEYAZ TOROSA BİNİP KAÇTI
Bir süre sonra Işık, kendisini sürekli takip eden Toros marka beyaz aracın plakasını kaydederek gazete bürosundaki arkadaşlarıyla paylaştı. Büro çalışanları, bu plakaları birçok karanlık olayla anılan dönemin Van Valisi Mahmut Yılbaş'a vererek durumu anlattı. Yılbaş, "ilgileneceğim" dese de bu konuda hiçbir işlem yapılmadı. Tehditlerin en üst boyuta çıktığı dönemde 26 Kasım 1993’de gazete bürosundan çıkan Işık, eve gitmek için belediye otobüsüne bindi. Evinin bulunduğu Erek Mahallesi'ndeki meydanda otobüsten inen Işık, burada silahlı saldırıya uğradı. Işık’a saldıran kişi 50 metre ötede bekleyen Toros marka araca binerek olay yerinden kaçtı.
FAİLLER BULUNMADI
Van Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Işık, hastanenin imkanları olmaması üzerine Ankara'daki bir hastaneye sevk edilmek istendi. Ancak “hava muhalefeti” nedeniyle Ankara’ya götürülemeyen Işık, 27 Kasım 1993'de saat 11.00 sıralarında yaşamını yitirdi. Işık'ın ardından ailesi birçok kez faillerin bulunması için girişimlerde bulunsa da, failleri bir türlü bulunmadı ve dosyası kapatıldı. Işık, kuzeni ve arkadaşı anlattı.
‘YAŞAMINI MÜCADELE ADAYAN BİRİYDİ’
Adnan Işık’ı anlatan amcasının oğlu Ömer Işık, “Adnan’ın ailesi 1955 yılında Wan’ yerleşti. Adnan Wan’da doğdu, ailenin tek erkek çocuğuydu. Beşyol meydanında kıraathaneleri vardı. Orayı işletiyordu. Gencecik biri ve 3 çocuk babasıydı. 19 Ocak’ta Orhan Karaağar’ın faili meçhul bir şekilde katledilmesinden sonra Adnan bu işi gönüllülük esaslı yapmaya başladı. Arkadaşının ölümüne çok üzülmüştü ve zoruna gitmişti. İşe başlamadan önce yanıma geldi ve gazete dağıtımını artık kendisi yapacağını söyledi. 26 Kasım akşamüstü 19.00 sıralarında bürodan çıkıp evinin bulunduğu Erek Mahallesindeki meydanda otobüsten inerken silahlı saldırıya uğradı. Yaralıydı hastaneye kaldırdık ve 27 Kasım sabahı 11.00’de yaşamını yitirdi. Adnan yaşamını mücadeleye adamış biriydi” dedi.
‘HEP MÜCADELE EDEN BİRİYDİ’
Adnan Işık ile birlikte işyeri işleten arkadaşı Abdulhekim Maskan, “Adnan ile 1978 yılında tanıştım. Birlikte işyeri işlettik. İki yıla yakın Wan’da birlikte çalıştık. 1980 ihtilalinden sonra beraber karar alarak İstanbul’a gittik. Orada da bir müddet beraber çalıştık. Arkadaşlığımız çok güzeldi. Kendisi çok bilgi birikimli biriydi. Hep mücadele eden ve iyi bir insandı. Bir müddet sonra evin tek erkek çocuğu olmasından dolayı annesinin isteği üzerine Wan’a geldi. Sonra gazetede çalıştığını öğrendim. Kısa bir süre sonra da ölüm haberini aldık. Adnan’ın katledilmesi hepimizde derin bir üzüntü bıraktı” diye konuştu.