DÊRSİM - Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak, duruşma günü Valiliğin dosya hakkında bilgi istediğini belirterek, bu taleple mahkeme üzerinde baskı oluşturularak kararın verilmesi istendiğini söyledi.
Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak ve Pulur (Ovacık) Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın 20 Kasım’da görülen duruşmasında her 2 siyasetçiye 6 yıl 3’er ay hapis cezası verildi. Konak’a verilen cezaya gerekçe ise 2004-2014 yılları arasında Xozat Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde katıldığı cenaze törenleri ve doğa talanlarına karşı katıldığı yürüyüşler gösterildi. Verilen cezalara birçok kesimden tepkiler devam ederken belediye Dêrsim Belediye binasında nöbet eylemi başlatıldı.
Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanları Cevdet Konak ve Birsen Orhan, kararın ardından değerlendirmelerde bulundu.
‘DÊRSİM HALKININ İRADESİNE SALDIRIDIR’
Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak, verilen kararın siyası bir karar olduğu ve Dêrsim halkının iradesine yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. Bu tutumun hakla, hukukla bağdaşır bir yanının olmadığını belirten Konak, “Dava 2022 yılının sonlarında açıldı. 2024 yılında hızlandırdılar. 2 dönem Xozat’ta (Hozat) belediye başkanlığı görevini yaptım. Dolayısıyla bir belediye başkanı olarak üzerime düşen görev ve sorumluluklar var. Bu sorumluluklardan biri de halkın hem acılarında yanlarında olmak hem sevinçlerinde mutluluklarında yanında olmaktır. 2’ncisi doğamıza yönelik tüm saldırılara karşı demokratik hakkımızı kullanmaktır. 3’üncüsü doğaya yönelik hidroelektrik santrali, baraja karşı halkı yaşam alanlarından koparmaya çalışan sermayenin tüm girişimlerine karşı tavır almaktır” dedi.
‘ÖZEL SAVAŞ ARAÇLARI DEVREYE KONULDU’
Cenaze törenlerine katılmalarının, doğa gezileri düzenlemelerinin ve demokratik haklarını kullandıkları eylemlerin suçlama konusu yapıldığını kaydeden Konak, devletin özel savaş politikalarının bu süreçte kullanıldığını söyledi. Konak, “Bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Değerlerimize, tarihimize sözümüz var. Dêrsim coğrafyasına karşı sorumluluklarımız var. Dilimize, kimliğimize karşı sorumluluklarımız var. Kefensiz yatanlarımıza karşı sorumluluklarımız var. Bu inançla, bu bağlılıkla belediyecilik yapıyoruz” diye konuştu.
Duruşmanın görüleceği gün kentte olağanüstü bir durum algısı yaratıldığını kaydeden Konak, “Saat 08.00-12.00’a kadar polisler tarafından ‘Yollardan araçları kaldırın’ anonsları yapıldı. Hizmet binamızın önündeki araçları dahi kaldırmaya çalıştılar. Duruşma öncesi psikolojik bir baskı yaratmak istediler. Özel savaş araçlarından birini devreye koydular” ifadelerini kullandı
‘DURUŞMA GÜNÜ VALİLİK BİLGİ İSTEDİ’
Yargılandığı dava dosyasında savcılık mütalaasının 28 Ekim’de tebliğ edildiğini ve 22 gün sonrasına da duruşma günü verildiğini dile getiren Konak, sürecin bilinçli bir şekilde hızlandırıldığına dikkati çekti. Duruşmanın görüldüğü gün Tunceli Valiliği İdari ve Denetim Müdürlüğü’nün Tunceli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na yazı gönderdiğini kaydeden Konak, “Bu yazıda ‘Tunceli ili Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e istinat edilen suç konusunun da belirtilerek, hakkında yürütülen soruşturmanın safahatının valimize ivedi bildirmesini arz ederim’ denilmiş. Biz bu evrakı dosyada gördük. Bu taleple mahkeme üzerinde bir baskı uygulanarak, kararın verilmesi istenmiş. Yine dosyada 19 Kasım’da saat 13.24’te Adalet Bakanlığı Adlı Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü arşivinden sicilimin olup olmadığına dair bir belge alınmış. Yukarıda kimlik bilgileri bulunan kişinin adli sicil kaydı yoktur. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, mahkemeden bir gün önce bu belgeyi dosyaya bırakmış” diye belirtti.
‘DÊRSİM HALKI BU KARARA TEPKİLİDİR’
Dêrsim halkının hala 2016-2019 kayyım talanının etkisini yaşadığını belirten Konak, “Kayyımın yarattığı o yıkımları halen halk yaşıyor. Dêrsim halkı kendi iradesine sahip çıkarak, bizlere yetki verdi. Bizim de amacımız burada demokratik yerel yönetim perspektifimiz ve paradigmamız üzerinden halkımızın hem temel ihtiyaçlarına hem rutin hizmetlerine cevap olmaktır. Dêrsim'in tarihine, kimliğine, diline, kültürüne sahip çıkmaktır. Belediyemiz şeffaf ve kapıları halka açıktır. Halkla birlikte bütçesini yapan halkı temel ihtiyaçlarını halkla birlikte karar veren bir çalışma süreci başlattı. Bu da sistemi rahatsız etti. Wan'da denediler. Halkın direnişi ile karşı karşıya kaldılar. Esenyurt'ta, Mêrdîn’de, Colemêrg’de, Êlih’te, Xelfetî’de halkın iradesini gasp ettiler. Bizlere de aynısı yapılmaya çalışılıyor. Bu tavrı kabul etmiyoruz. Dêrsim halkı da bu kararı kabul etmiyor” dedi.
‘GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ’
Bu politikalara karşı demokratik haklarını kullanmaya devam edeceklerinin altını çizen Konak, “Bu ülkenin yüz yıllık tarihine baktığınız zaman her dönem bir hukuksuzlukla karşı karşıyasınız. Bizler bu ülkede demokratik yerel yönetimler paradigmamızı savunuyoruz. Bizim de temel görevimiz Dêrsim'e hizmet etmektir. Biz görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz. Görevimizin başındayız. Hukuksuz ve adaletsiz bir kararla karşı karşıyayız” diye konuştu.
‘BU YAPILAN KAYYIM HAZIRLIĞIDIR’
Birsen Orhan, “Kentte duruşma günü yaşanan olağanüstü durum bir noktada AKP ve MHP rejiminin bir kayyım hazırlığıdır. AKP, 31 Mart'tan sonra kaybetmiş olduğu belediyeleri kayyımla almayı hedefliyor. Özelikle kadın kazanımlarına saldırı var. Birçok kurum kapatıldı. Kayyımların aynı zamanda hırsız olduğunu tüm halk biliyor. Dêrsim halkı 2016 yılında yapılan kayyım darbesine bu kez müsaade etmeyecektir ve iradesine sahip çıkacaktır. Bu hukuksuz karardan dönünceye kadar da nöbetlerimize devam edeceğiz. Bu karar iktidarın aslında günler öncesinde vermiş olduğu bir karar. Ama biz bu kararı tanımıyoruz. Dêrsim halkı da tanımıyor. Dêrsim Belediyesi, Dêrsimlilerindir. Dêrsim halkı olarak irademize sahip çıkacağız. Ne pahasına olursa olsun belediyemizi asla ve asla terk etmeyeceğiz. Bu böyle bilinsin. Dêrsim yıllardır birçok baskıya, zulme, özel savaş politikalarına maruz kalmış bir kenttir. Siz kimsiniz ki bu halkın iradesini gasp edecek gücü ve yetkiyi kendinizde buluyorsunuz?” diye sordu.
Herkesi dayanışmaya çağıran Birsen Orhan, “Tüm Dêrsimlileri bu dayanışmayı, bu direnişi büyütmeye çağırıyoruz. Başka Dêrsim yok. Bizim Dêrsim’i yeniden inşa etmek gibi bir derdimiz var” dedi.
MA / Şirvan Şilan Çil