ANKARA - Rusya’da en güçlü savaş karşıtı hareketlerin kadınlar tarafından yönetildiğini belirten gazeteci Sonya Groysman, “Kadınlar savaş karşıtı hareketin yüzleri. İran ve Afganistan’daki kadınlarla birlikte olduğumuzda bu güce sahip olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Rusya'nın 2022 yılının Şubat ayında Ukrayna'ya geniş çaplı saldırı başlatmasıyla başlayan savaş, yalnızca askeri cepheleri değil aynı zamanda toplumsal yapıyı, ekonomi ve kültürel bağları da etkiledi. Rusya'daki siyasi ve sosyal gerilimler halk üzerinde yoğun bir baskı oluşturdu ve yüz binlerce kişi ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Ukrayna işgalinin ardından Rusya yurttaşı ve ülkede yaşayanlardan 900 binin ülkeyi terk ettiği tahmin ediliyor. Bu sayıya ekonomik göçmenler, vicdani retçiler ve sığınma hakkı talebinde bulunanlar dahil.
Ülkedeki kadınlar, savaşın getirdiği ekonomik, psikolojik ve toplumsal yüklerle mücadele etmek zorunda bırakıldı. Devlet baskısı ve savaşa karşı sesin susturulmaya çalışıldığı bir ortama rağmen Rusya’daki feminist gruplar, savaşa karşı itirazlarını ilk günden yükseltti. Ukrayna’daki kadınlarla dayanışma gösteren kadınlar, savaşa karşı durduklarını açıkça ifade etti. Ancak savaşa karşı çıkan kadınlar, baskılar nedeniyle ülkelerini terk etmek durumunda kaldı. Bu kadınlardan biri de belgesel yönetmeni ve gazeteci Sonya Groysman. Çalıştığı bağımsız televizyon kanalının kapatılması sonrası artan baskılar nedeniyle Mart ayının başında ülkesini terk etmek zorunda kalan Sonya Groysman, İspanya’da bağımsız gazetecilik ve podcast yayını yapıyor.
Sonya Groysman, Rusya’daki durumu ve kadınların birbirleriyle dayanışmasına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘GERÇEK RESMİ GÖRMEK ZOR’
Rusya’daki insanların savaş karşıtı görüşleri nedeniyle baskı gördüğünü belirten Sonya Groysman, insanların bu nedenle gerçek görüşlerini dile getiremediklerini söyledi. Sonya Groysman, “İnsanlar gerçekten ne düşündüklerini söylemekten bu kadar korkarken gerçek resmi görmek mümkün değil. Bağımsız bir TV kanalı için, sokak röportajlarına katılan insanlara sorular sorulduğu için davalar açıldı. Yani demek istediğim tabii ki bir şekilde durumu anlatabiliyoruz ancak otoriter bir ülkede gerçek resmi tam olarak görmek mümkün değil. Çünkü her kelime ve görüş size karşı kullanılabilir. Dolayısıyla insanlar bunu ifade etmekten korkuyorlar” dedi.
Rusya’da savaşı destekleyen ve savaşa karşı çıkan azınlıklar olduğunu ancak karşı bir duruş sergilemediğini dile getiren Sonya Groysman, “İşgali destekleyen azınlık kadar bunu hiç onaylamayan, savaşa tüm kalbiyle karşı olan ve yaşananlardan nefret eden bir azınlık da var. Politik olan bir çoğunluk da var, onlar ise sadece hayatlarını yaşıyorlar ve olan biten her şeye ayak uydurabiliyorlar. Çünkü onlar hayatlarında olup bitenlere odaklanmış durumdalar” ifadelerini kullandı.
EN GÜÇLÜ SAVAŞ KARŞITI KADINLAR
Ülkede en güçlü savaş karşıtı hareketlerin kadınlar tarafından yönetildiğini dile getiren Sonya Groysman, şunları belirtti: “Kadınlar savaş karşıtı hareketin yüzleri. Yerel savaş karşıtı kadın inisiyatifleri gibi partizan, sessiz hareketler var. Örneğin bunlardan biri 'Feminist savaş karşıtı direniş' olarak adlandırılıyor. Bu hareket, kadınlar tarafından oluşturuldu. Rus bölgelerinde ve bazı yerlerde aktivistlerin olduğunu biliyoruz. Ayrıca Eylül 2021'de askerlerce alıkonulan askerlerin eşlerinden oluşan bir hareket de var. Bilinçli olmadıkları için bakış açıları o kadar da politik değildi. Sadece kocalarının geri dönmesini istiyorlardı. Şu anda binden fazla Rus vatandaşının savaş karşıtı görüşlerini ifade ettikleri için kovuşturmaya uğradığını ve Rus hapishanelerine gönderildiğini biliyoruz. Gürültülü, büyük, savaş karşıtı bir hareket olduğunu söyleyemem. Toplum savaş karşıtı hareketler açısından da çok otomatikleşmiş durumda çünkü yetkililer insanları otomatikleştirmek için her şeyi yaptı. Örgütlenebilmek için kurumlara ihtiyacınız var ve yetkililer bunu biliyor. Bu yüzden kurumları yok ettiler. Hükümet dışı tüm birlikleri yok ettiler.
Savaşı durdurmak ne anlama geliyor? Rusya'nın işgal ettiği yerlerin Rus kalacağı anlamına mı geliyor ki bu da insanlıktan çıkarma anlamına geliyor. İnsanların vatandaşlıktan çıkarılması anlamına geliyor. Bunu hiçbir Ukraynalı için istemem. Rusya, işgal ettiği topraklarda yaşayan Ukraynalılara ne yapıyor? Onlardan 'Merhaba, ben Rus'um ve bundan önce bildiğim her şeyi, ülkemi ve her şeyi unutuyorum' demeleri isteniyor. Bu zalimce. Aynı zamanda şu anda Rusya'nın 'Tamam, geri al' diyebileceği bir seçenek de görmüyorum. Putin'in 'Tamam, sana veriyorum' dediği bir durumu hayal bile edemiyorum. Bunu söylemek imkansız.”
KADINLAR BİRLİKTE GÜÇLÜ
ABD seçimlerini Trump’ın kazanmasının kadın hakları için bir tehdit olduğunu kaydeden Sonya Groysman, kadın dayanışmasının sadece savaşa karşı değil tüm şiddet biçimlerine karşı yapılmasının kendisine ilham verdiğini söyledi. Sonya Groysman, “Son yıllarda bana gerçekten ilham veren şey İran'daki protestolardı. Oradaki kadınlar bizden çok daha kötü durumdalar. Kadınlar için birleşmenin, örgütlenmenin, birbirleriyle dayanışma halinde olmanın ne kadar önemli olduğunu yüksek sesle haykırıyorlardı. Afganistan'da kadınların birbirleriyle konuşmaları bile yasaktı. Bu da sadece birlikte olduğumuzda bu güce sahip olduğumuzu gösteriyor. Rusya'ya gelen Ukraynalı mültecilere yardım eden gönüllülerin çoğunluğu kadınlardı. Gazetecilerin çok objektif olması gerektiğini biliyorum, biz aktivist değiliz. Ancak birçok yayında kitlesel fonlama yapmaya çalıştık ve dinleyicilerimizden bu çalışmaları yapan kurumlara ve insanlara bağış yapmalarını istedik. Bağışçıların yüzde 95'i kadındı” dedi.
KADINLAR İLHAM KAYNAĞI
Sonya Groysman, şöyle devam etti: “Bu üç yıl boyunca kadınlar gerçekten benim ilham kaynağım, destek kaynağım ve güç kaynağım oldu. Ayın kadın gazetecisi projesini başlattık çünkü kadın gazetecileri ve yaptıklarını desteklemek istedik. Fark ettik ki, etki yaratan kişilerin ve siyaset gibi konularda konuşan kişilerin çoğu erkek. Araştırmalar için en çok emeği kadın meslektaşlarım verdi. Sürgünde bile hala gazeteci olmaya çalışan kadınlar var. Onları desteklemek istedik çünkü onlar benim için ilham verici ve ben sadece onların daha fazla onaylanmasını istiyorum.”
MA / Hivda Çelebi - Zemo Ağgöz