RIHA - Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde çok dilli eğitim başladı. 900 bin çocuğun anadilinde eğitim aldığını aktaran Eğitim ve Öğretim Komitesi Eşbaşkanı Samîra Hac Elî, "ahlaki ve politik bir toplum inşası" hedeflediklerini söyledi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de 2024-2025 eğitim ve öğretim yılı 1 Eylül’de başladı. Bölgede 4 bin 100 okulda 900 bin öğrenci 41 bin eğitmenden eğitim alıyor. Eğitim yılının birinci dönemi 2 Ocak 2025’te sona erecek, ikinci dönem ise 15 Ocak 2025’te başlayacak ve 15 Mayıs’ta son bulacak. Bölgenin resmi dilleri olan Kürtçe ve Arapça’nın yanı sıra Süryanice, Ermenice ve Türkçe eğitimler de veriliyor. Her çocuğun anadilinde eğitim almaya başladığı Kuzey ve Doğu Suriye’de, eğitim müfredatı PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus fikriyatıyla şekilleniyor.
Eğitim sistemiyle ahlaki ve politik bir toplum inşasının hedeflendiğini söyleyen Kuzey ve Doğu Suriye Eğitim ve Öğretim Komitesi Eşbaşkanı Samîra Hac Elî, yeni eğitim ve öğretim yılına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
‘HERKES ANADİLİNDE EĞİTİME BAŞLIYOR’
Kuzey ve Doğu Suriye’de eğitimin temelinin Demokratik Ulus ile atıldığını ve bu esaslar üzerinde yükseldiğini dile getiren Samîra Hac Elî, “Ulus devletlerin tek dil anlayışına karşı çok dilde eğitim veriliyor. Bütün toplumun kendi kültür, tarih, gelenek ve görenekleri ile eğitim gördüğü bir sistem yürürlükte. Arap, Kürt, Süryan, Türk fark etmez, herkes kendi anadilinde eğitim görüyor. Herkes 3’üncü sınıfa kadar kendi anadilinde eğitim görüyor. 4’üncü sınıfta kendi anadilinin yanında birlikte yaşadıkları dili, farklı komşularının dilinde de eğitim görüyor. Örneğin Kürt bir öğrenci anadilinde eğitime başlıyor ve 3’üncü sınıftan sonra Kürtçe’nin yanında hangi halklar ile yaşıyorsa onların dilini öğreneceği bir ders alıyor. 4’üncü sınıfta başlayan bu ders 12’nci sınıfa kadar devam ediyor. Üniversite’de de seçtiği bölüme göre devam edebiliyor. 5’inci sınıfta ise herkes İngilizce de eğitim almaya başlıyor ve 12’nci sınıfa kadar devam ediyor” diye konuştu.
‘TOPLUM İLE BÜTÜNLEŞEN BİR EĞİTİM SİSTEMİ’
Okullarda verilen müfredatta ırkçılık, milliyetçilik ve asimilasyon gibi ulus devlet eğitim sistemi aparatlarına yer olmadığının altını çizen Samîra Hac Elî, “BAAS rejiminin tekçi müfredatı sökülüp atıldı. Herkes kendi dili ve inancı ile özgür bir şekilde eğitim alıyor. Eğitim sisteminde amaç sadece bir kişiye bir şeyler öğretmek değil, dersler sınıfların dışında da devam ediyor. Toplum ile bütünleşen bir eğitim sistemi var. Toplum ve okul arasında doğrudan bir bağlantı var. Her eğitmenin görevi eğitim verdiği öğrencilerin aileleri ile doğrudan bağlantıda olup yaşadıkları sorunları bire bir kendi sorunu olarak ele alıp çözüm bulmaya yardımcı olmak. Eğitim toplum olmadan olmaz, sadece bir yerden kurallar belirlenerek toplum eğitilmez. Toplumun eğitimi halk ile birlikte belirleniyor” ifadelerini kullandı.
‘DİNLEDİKLERİ ŞARKININ SÖZLERİNİ ÖĞRENDİLER’
BAAS rejimi dönemi ile Rojava Devrimi sonrası eğitim alanında yaşanan değişimlere değinen Samîra Hac Elî, “19 Temmuz devrimi kadın devrimi olmasının yanında bir dil devrimidir. BAAS döneminde kendi dilinde eğitim almak bir yana, kendi dilimizde şarkı dahi dinleyemiyor, isimlerimizi Kürtçe seçemiyorduk. Şimdi çocuklarımıza kendi dillerinde isim verip, anadilimizde şarkılar söylüyoruz. Kürtçe yasaklandığı için edebiyatımız geri kaldı. Şuan yaratılan tahribatı onarmak için mücadele ediyoruz. Tekleştirilen her şeyi çok renge dönüştürüyoruz. Bugünlere işkence ve ölümü göze alarak Kürtçe yazan, üreten değerlerimizin sayesinde geldik. Rojava devrimi yapıldığında çölde kalmış susuz bir kişinin suya olan hasreti ile herkes kendi dilinde eğitim görmek için okullara koştu. Dilin varsa varsın. Köylerde ilk açtığımız okullara sadece çocuklar değil, 70 yaşındaki büyükler de giderek eğitim aldı. Burada eğitim alanlar daha önce Kürtçe şarkı dinlediklerini, ancak bazı kelimeleri anlamadıklarını söylediler. Eğitim sonrası dinledikleri şarkının anlamını anlamaya başladıklarını ifade ettiler” dedi.
‘İŞGAL BÖLGELERİNDE TEKÇİLİK VAR’
Türkiye ve desteklediği paramiliter güçlerin denetiminde bulunan Kuzey ve Doğu Suriye’nin kentlerinde eğitimin tek tipleştirildiğini söyleyen Samîra Hac Elî, “Demografiyi değiştirmek için eğitim alanında DAİŞ tarzı yöntemler var. Asimilasyon için yoğun bir çaba var. Kendi istedikleri gibi, ırkçı bir nesil yetiştirme üzerine müfredat oluşturmuşlar. Bu konuda birçok kez gündem yaratıldı ve uluslararası kuruluşların müdahale etmesi çağrıları yapıldı. Ancak herkes sessiz kaldı. İşgal edilen yerlerde Türkçeleştirme çalışmaları var. Kürtçe yasaklanmış durumda. Kurumlara Türkçe isimler veriliyor” diye belirtti.
‘BÜTÜN İMKANLARIMIZI SEFERBER EDECEĞİZ’
Kuzey ve Doğu Suriye’de Türkiye’nin saldırılarından eğitimin de olumsuz etkilendiğini ve okulların da hedef alındığını hatırlatan Samîra Hac Elî, “Saldırılar hiç durmadı. Hava saldırıları yüzünden kimi zaman bazı yerlerde eğitime ara verilmek zorunda kalınıyor. Önümüzdeki dönem online eğitim için alt yapı çalışmalarımızı hızlandırıp hayata geçirmek için yoğun çaba veriyoruz. Saldırılar olsa da eğitimin devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Televizyon kanalları üzerinden eğitim verme çalışmalarımız devam ediyor. Eğitim alanında daha fazla yatırım yaparak çocukların daha iyi koşullarda eğitim alması için durmayacağız. Yaşanabilecek her olumsuz duruma karşı hazırlıklarımız var. İmkanlarımızı çocuklarımız için seferber edeceğiz ve materyaller konusunda elimizden gelenden daha fazlasını yaparak her çocuğa ulaşacağız” şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar