Türkiye’nin KDP işbirliği ile Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük başlattığı saldırılar sürüyor. Saldırılar sürerken, 15 Ağustos’ta ise Ankara ve Bağdat arasında “güvenlik mutabakatı” imzalandı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz, Türkiye’nin savaş politikalarına karşı barış hattının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. 

 

'İKTİDAR KENDİNİ SAVAŞLA VAR EDİYOR' 

 

Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne başlatmış olduğu savaşın yeni olmadığını ifade eden Yangöz, AKP- MHP iktidarının savaş politikalarıyla kendisini var ettiğini söyledi. Kürtlerin hiçbir zaman bir statüye sahip olmasını istemeyen bir iktidar olduğunu belirten Yangöz, Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırının da bunun bir sonucu olduğunu, bölgedeki Kürt varlığı ve özerk yapılanmasının istenilmediğini vurguladı. 

 

KDP’NİN TUTUMU 

 

Türkiye’nin saldırılarına KDP’nin de destek verdiğini belirten ve bu durumu “ihanetin yaşam bulmuş hali” olarak tanımlayan Yangöz, “İhanetçi bir çizgide olan KDP gerçekliği var. Türkiye’nin yapmak istediği KDP’yi kendine benzetmektir. KDP bunun farkına varması gerekiyor. Türkiye her gün sivil yaşam alanlarını bombalıyor ve bu duruma KDP nasıl tepkisiz kalabiliyor” diye sordu. KDP ile AKP-MHP iktidarı arasında tamamen çıkar ilişkisi olduğunu ifade eden Yangöz, “KDP artık oradaki halkların menfaati ve çıkarları değil kendi menfaatini düşünür durumda. Şu gerçekliği görmemiz gerekiyor, KDP artık AKP-MHP faşizmi gibi davranıyor” dedi.

 

'TÜRKİYE SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR' 

 

Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesinde “savaş suçu” işlediğine işaret eden Yangöz, Türkiye’nin SİHA saldırısı ile Süleymaniye’de bulunan gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’i katletmesinin bunun somut örneği olduğunu vurguladı. Yöngöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidar 90’lı yıllarda Kurdistan’da yaşanan faili meçhul ve göç politikasını, şimdi Federe Kurdistan Bölgesi’nde yaşatmaya başladı. Herkesin gözü önünde sivil halkları öldürüyor. Türkiye’nin savaş suçu işlediğini haber yapan gazetecileri ise hedef alıyor.  Toplumun haber alma hakkı ellerinden alınıyor. Burada net bir şekilde şunu ifade edebiliriz; Türkiye savaş suçu işliyor.”

 

MUHALEFET PARTİLERİNE ELEŞTİRİ

 

Savaş karşısında her kesimin tavır alması gerektiğini dile getiren Yangöz, “Savaş karşısında her kesimin sesini yükseltmesi gerekiyor. Bu kapsamda özellikle ana muhalefetinde elini taşın altına koyması gerekiyor. Fakat ana muhalefetin pratiklerine bakıyoruz ne suya nede sabuna dokunuyor. Hatta yer yer sınır ötesi operasyonlara da izin veriyor. Tezkerenin kaldırılması bunun bir örneğidir” şeklinde konuştu.

 

1 EYLÜL’DE ALANLARA ÇAĞRI

 

Savaşın Türkiye halklarına ciddi zarar verdiğini söyleyen Yangöz, savaş karşıtı bir politika izlediklerini halklar arasında barışın kurulması gerektiğini belirterek, “Bütün ötekilerle ortak mücadele hattını kurmamız gerek. Önümüzde 1 Eylül Dünya Barış Günü var, buradan bütün halklara çağrımızdır; Savaş karşıtlığı üzerinden barışı örmek için alanlara çıksınlar” dedi.