İSTANBUL - DEM Partili Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı başlatılan eylemde, Türkiye’nin Federe Kürdistan'a yönelik saldırısında kadın gazetecilerin katledilmesi protesto edildi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 68’inici gününde devam etti. Çok sayıda siyasi parti, sendika, kurum ve kuruluş temsilcisinin destek verdiği eylemde “Kayyım defol” tişörtü giyildi. Kürtçe, İngilizce, Arapça ve Türkçe olmak üzere 4 dilde “Kayyım defol” dövizi ve “Bijî berxwedana zindanan”, “Kayyım defol”, “Kayyım gaspına geçit vermeyeceğiz”, “Bijî berxwedana Colemêrg’ê” dövizleri taşındı. Ayrıca eylemde Kürtçe, Türkçe, İngilizce, Arapça yazılı “Colemêrg ya me ye” ve “Diren Hakkari, İstanbul seninle” pankartı açıldı. Kürtçe ve Türkçe şarkıların çalındığı eylemde, katılımcılar alkışlar ve zılgıtlarla şarkılara eşlik etti. Eylemde “Bijî berxwedana Colemêrg’ê”, “Direne direne kazanacağız”, “Kayyım gidecek biz kalacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
‘GAZETECİLERİN KATLEDİLMESİNİN SUÇLUSU KDP’DİR’
Nöbette söz alan Barış Annesi Sabiha Bozan, yaklaşık üç aydır adalet nöbeti için Şişhane Meydanı’nda olduklarını hatırlattı. Kürt halkına yönelik irade gaspını tanımayacaklarını vurgulayan Bozan, “Barış Anneleri olarak bütün dünyaya ve Türkiye'deki siyasi partilere sesleniyorum; irademizi kimse gasp edemez, kimse bizi yok sayamaz. Bu gaspa karşı da sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kürtlere yönelik zulüm politikaları sadece kayyım politikalarıyla sınırlı değil buna bağlı olarak Kürt halkının dilini, kimliğini yok saymak istiyorlar. Kürtler hiçbir zaman bu yasaklara sessiz kalmamıştır. Yaşanan bu baskıların yanı sıra bugün Federe Kurdistan'a yönelik saldırılarda Kürt kadın gazeteciler katledil. Bu katliamı kınıyorum. Bu katliamın sebebi Erdoğan ve KDP’dir” ifadelerini kullandı.
‘TARİHİMİZDE BAŞ EĞMEK YOKTUR’
DEM Parti Sultanbeyli ilçe yöneticisi Habip Sökücü, Federe Kurdistan Bölgesi’ndeki saldırıyı kınadı. Kürt halkına yönelik büyük saldırılar olduğunu kaydeden Sökücü, “Bizim tarihimizde asla baş eğmek yoktur ve hiç olmayacak. Bugün kayyım yasakları için buradayız fakat biz biliyoruz ki bu kayyım aynı zamanda Kürtçenin yasaklanmasıdır, Kürt kültürünün yasaklanması ve baskı altına alınmasıdır. Bu güne kadar bütün yasaklarla rağmen dilimizle konuşmaya devam ettik. Madem siz baskı ve sindirme politikalarıyla bizi susturmaya karar vermişsiniz biz de buna karşı daha çok örgütleneceğiz ve mücadelemizi daha çok yükselteceğiz” şeklinde konuştu.
‘SEYİT RIZA’NIN TORUNLARIYIZ’
Arnavutköy İlçe Eşbaşkanı Yavuz Kahraman da AKP iktidarının 25 yıldır Türkiye'nin barışına dair hiçbir politikasının olmadığını vurguladı. AKP iktidarının Kürt halkına yönelik savaş politikalarıyla kendi eksikliklerini kapatmaya çalıştığını belirten Kahraman, “DEM Parti bugün dünyaya rol ve model olacak üçüncü yol paradigmasını izliyor. Bizler demokratik moderniteyi sadece Kürdistan’da değil bütün dünyada hayata geçirmek istiyoruz. Bugün demokrasiden nasibini alamayanlar bizim eşbaşkanlarımızı yaka paça gözaltına alıyorlar, bunu kınıyoruz. Seyit Rıza’nın Şeyh Sait’in torunlarıyız. Kemal Pir ve Mazlum Doğanların yoldaşlarıyız, Sabahat Tuncel ve Gülten Kışanak’ın öğrencileriyiz. Onlar hiçbir zaman size boyun eğmedi bizler de hiçbir zaman size boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarına da değinen Kahraman, “İktidara ve bu ülkedeki vicdan sahiplerine sesleniyorum; bu ülkede savaş ve tecrit politikaları hiç kimseye fayda getirmez. Gelin demokrasi ve özgürlükler için mücadele edelim” dedi.