MÛŞ - Mûş’ta belediye seçimlerine iddialı bir şekilde hazırlanan DEM Parti’nin eşbaşkan adayları Sırrı Söylemez ve Tuba Sayılgan, AKP’nin yarattığı tahribata karşı kentin her alanını “Mûş Ovası’nın rengine boyayacaklarını” söyledi.
Yerel seçimlerin yapılacağı 31 Mart’a sayılı günler kala siyasi partiler çalışmalarına hız verdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) güçlü bir tabana sahip olduğu merkezlerden biri olan Mûş’ta seçimi kazanacağı anketlere de yansıdı. DEM Parti'nin eşbaşkan adayları olan Sırrı Söylemez ve Tuba Sayılgan’ın seçimleri kazanmasına kesin gözle bakılıyor. Uzun yıllardır AKP tarafından yönetilen kent tüm endekslerde baş aşağı gidiyor. Nüfus göçünün en fazla olduğu ilde, geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık gün geçtikçe kan kaybediyor.
KOTA KONULDU GEÇİM GÜÇLEŞTİ
AKP yönetimindeki kent yıllardır beklediği suya kavuşmaması yüzünden uçsuz bucaksız Mûş Ovası çoraklaştı. Ovanın sadece yüzde 6’sında sulu tarım yapılırken, pancar fabrikalarının özelleştirilmesi ve tütüne kota getirilmesi sonucu geçim kaynaklarının kapısı bir bir kapanmış oldu. Hayvancılık için de benzer sorunları yaşayan yurttaşlar, kentte beslenen büyükbaş hayvan sayısı geçmiş yıllara nazaran yarı yarıya düştüğünü dile getirdi. Tüm bu olumsuzluklar uzun yıllardır merkez belediyesinin AKP tarafından yönetilmesinden kaynaklı olduğunu bilen halk, DEM Parti etrafından kenetlenmiş durumda. Yurtsever kimliğin güçlü olduğu Mûş’ta merkez belediyesi 486, Milazgir (Malazgirt) ilçe Belediyesi de 3 oy fark ile adeta YSK tarafından AKP’ye verildi. HDP’nin usulsüzlüklere ilişkin yaptığı itirazlar ise YSK tarafından reddedildi.
DEM EŞBAŞKANLARI
DEM Parti’nin eşbaşkan adayı Sırrı Söylemez, uzun yıllar Van Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde çalıştıktan sonra emekli oldu. Yıllarca sendikal faaliyetlerde yer alan Söylemez, aktif siyasete yerelden başlamasının önemli olduğunu söyledi.
Eşbaşkan adayı eczacı Tuba Sayılgan ise, bir kadın olarak ayakta durabilme, cins ve kadın kimliği bilincine varmada DEM Parti’nin ‘eşbaşkanlık’ sisteminin büyük bir payı olduğunu dile getirdi. Sayılgan, eşbaşkanlık sistemi fikriyatını benimsediğini ve bu fikriyatın temelinde kadın mücadelesinin de görünür kıldığını ifade etti.
PARTİ FİKRİYATININ ÖNEMİ
Politik geleneğinin öğretisi ile kadınların sesi olmaya geldiğini dile getiren Sayılgan, eril zihniyetin geçmişteki direncinin yerle bir olduğunu belirterek, “Şimdi baktığımızda o katı kuralları ve eril zihniyetin kente hakimliği azalmış durumda. Artık eşbaşkanlık sistemine karşı değiller. Hem kadınlar, hem de erkekler artık kadınların var olduğunu, kadınların da temsiliyet hakkı olduğunun farkına varmış. Yerel yönetimde bir kadının bakışının neleri değiştirdiğini gördükleri zaman, kadınların yaşamın her alanında var olması gerektiğine inanacaklardır” dedi.
KADIN YAŞAMIN HER ALANINDA
Eve hapsedilen ve devletin “açlığı doyuracak” kadar verdikleri paraya hapsolan kadınların bu mücadelede yer alması gerektiğini vurgulayan Sayılgan, kadınların bu seçimde güçlü adımlar atacağına inandıklarını söyledi. Sayılgan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetimde ‘kadın yapamaz’ algısı var fakat biz onlara kadınların var olduğunu ve yönetimde de kadının olacağını göstereceğiz. ‘Jin, jîyan, azadî’ sloganıyla yolumuza devam edeceğiz. AKP’nin yıllardır yönettiği yerellerde hiçbir kurumun yapılmadığını ve kadının istihdamının en az olduğu kentlerden biri. Tarım kooperatifleri ve belediye nezdinde geliştirilen kurum yapılarında kadınların yer alması için projeler geliştireceğiz. Halı dokuma kursları, kültür ve sanat, tiyatro, anadilde tiyatro ve kreşler, kadın danışma merkezleri, ALO şiddet hatları gibi çok sayıda aktif projeler geliştireceğiz. Kadını yaşamın bütün alanında var eden projeler geliştireceğiz.”
'ÇOK PROGRAMLI ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ'
Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü kapsamında var olan bir sığınma evinin olduğunu fakat bu sığınma evinin yerinin herkesçe bilindiğini kaydeden Sayılgan, şöyle devam etti: “Bunların yerine daha gizli ve daha sağlıklı kadın kurumları açacağız. Gençlerin uyuşturucu bataklığına düşmemeleri için farklı gençlik çalışmaları yapmayı hedefliyoruz. Daha çok kadın ve donanımlı kadrolarımızla birçok çalışma hedefliyoruz, çocukların yeteneklerini erken yaşta fark etmeleri için farklı eğitim çalışmaları yapmayı hedefliyoruz. Her soruna çözümcü bir şekilde yaklaşarak sorunları ortadan kaldırmaya dönük politikalar geliştireceğiz. Kadınların sağlığa ulaşma konusunda ciddi sorunların yaşandığını ve devlet eliyle özellikle belli bölgelerde hastalıklı bir toplum yaratmak istenildiği görünüyor. Anne çocuk sağlığı merkezleri kurarak sağlık hizmetlerine daha çabuk ulaşılmayı hedefleyeceğiz. Sağlıkta anadil çerçevesinde çalışmalar yaparak, halkımızla beraber çok programlı çalışmalar gerçekleştireceğiz.”
‘SÖZ SAHİBİ HALK OLACAK'
Mûş’un verimli ovasına AKP belediyeciliğiyle çoraklaştığını ifade eden Söylemez, su olmasına rağmen sulama kanallarının yapılmadığını ve bu nedenle dünyanın en büyük üçüncü ovalarından biri olmasına rağmen verim alamadığını hatırlattı. Söylemez, devamla şunları dile getirdi: “Çiftçilere ve halka kota uygulandı. Mûş’un en iyi üretim ve tüketim kaynakları yok sayılarak halkı açlığa ve yoksulluğa maruz bıraktılar. Mûş nüfusunun büyük bir kesim için tütün geçim kaynağı olmasına rağmen, tütüne kota getirilerek, bile isteye halkı yoksulluğa sürüklediler. Tütün işletmeleri kapatıldı, şeker pancarı gibi birçok halkın geçim kaynağına kota uyguladılar. Halk için toplumsal alan bırakmadılar, betonlaşmaya yol açarak halkın nefes alacağı yerler kapatıldı. Biz geldiğimizde, DEM’in projeleri halk olacak, her projede halk söz sahibi olacak ve halkla beraber kentimizi yöneteceğiz.”
‘YEŞİL ALANLAR İNŞA EDECEĞİZ'
Projelerimize katkı sunacak olan kadınlar ve gençler kendi emeklerinin karşılığını alacaklarını dile getiren Söylemez, halk belediyeciliğiyle hep beraber kazanacaklarının altını çizdi. Söylemez, sözlerini şöyle tamamladı: “Çok kapasiteli çalışma alanlarıyla kentimizi zenginleştireceğiz ve verimli kılacağız. Kentimize her alanda katkı sunacağız, hizmetlerimiz halktan yana olacaktır. Beton yığınları yerine kenti Mûş Ovası’nın rengine boyayacağız."
MA / Ruken Polat