Kobanê Davası'nda tarihsel savunma: Suikastçının hançeri yargıcın cüppesi altında gizlenmiştir

img
ANKARA - Kobanê Davası'nda konuşan avukat Kazım Bayraktar, yargının diktatörlerin aracı haline geldiğine işaret ederek, Nazi yargıçları hakkındaki mahkumiyet kararında yer alan "Suikastçının hançeri, yargıcın cübbesinin altına gizlenmiştir" tespiti anımsattı. 
 
Kobanê Davası’nın 41’incı duruşmasının ikinci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü'nde devam ediyor. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada, tutuklu siyasetçi Günay Kubilay’ın avukatı Kazım Bayraktar savunma yaptı. 
 
3 BAŞLIKTA SAVUNMA
 
Av. Bayraktar, savunmasını "tarihsel korku", "gizli amaç" ve "adli taciz" başlıkları altında yapacağını söyledi. Bayraktar, antik çağdan bu yana siyasi davaların iktidarların tarihsel korkularına ayna tuttuğunu söyledi. Bayraktar, "Gizli amaç’ ve ‘adli taciz’ kavramları ise AİHM’e aittir. Türkiye’nin (AKP-MHP iktidarının) mahkum edildiği iki kararda kullanılan bu kavramlar, aşağıda açıklayacağım gibi Türk burjuvazisinin ve siyasi temsilcilerinin, bu iki davaya konu olan Kobanê direnişlerinde güncellenen tarihsel korkularının hukuk dilinde ifade edilme biçimleridir” dedi.
 
‘YARGI DİKTATÖRÜN ARACI HALİNE GELİYOR’
 
Bayraktar, sermaye güçlerinin çoğaldığını ve buna karşı devasa kitlelerin giderek yoksullaştığını belirterek, "Bu aynı zamanda azami sermaye birikimini, azami kar hırsını, azami diktatörlüğü beraberinde getiriyor. Kar paylaşımı ve dünya kaynaklarının paylaşımı gittikçe daha kanlı savaşlara doğru ilerliyor. Bu paylaşım savaşlarının arka planında, devletlerin siyasal yetkileri tek merkezde toplamaya doğru adım adım ilerlediğini görüyoruz. Yargı, yasama ve yürütme tek adamın elinde toplanıyor. Bu da ister istemez yargıyı da diktatörün aracı haline getiriyor. Orta Çağ’da topraklar imparatorluğun elinde merkezileştikçe Orta Çağ’ın sonlarında engizisyon mahkemeleri boşuna kurulmadı. Engizisyon mahkemelerinde işkence bizzat mahkeme yargıçları tarafından yapılarak sorgu alınırdı” diye belirtti. 
 
NAZİ MAHKEMELERİ 
 
Bayraktar, benzer sürecin Almanya'da Nazi mahkemelerinde de görüldüğünü söyledi. Bayraktar, “Giderek tüm yetkilerin Hitlerin elinde toplandığını görüyoruz. Bu süreçte dikkat çekilmesi gereken en önemli şey, o dönemin yargılamalarında milli irade ve millilik argümanları kavramlarıdır. Üstün ırkın öne çıkartılması ve milliliğin öne çıkartılması, yargılamalardaki hukuksal ilkelerin adım adım tasfiyesi ile gerçekleşir. Bu süreçte, Nazi mahkemelerinin yargılamalarının arkasındaki gerçeğe baktığımızda, Almanya’nın daha önceki birinci paylaşım savaşında kaybettiği sömürgeleri geri alma, yeniden ele geçirme stratejisi yatıyordu. Bu yetkilerin tek elde toplanması için topluma empoze edilmesi gereken siyasal argüman millilik ve milli iradeydi” diye belirtti. 
 
‘BENZER ARGÜMANLAR TÜRKİYE’DE KULLANILIYOR’ 
 
Benzer uygulamaların günümüzde Türkiye'de hayata geçirildiğine dikkati çeken Bayraktar, “Millilik öne çıktığında hukukun tasfiyesi zorunlu hale gelir. Millilik ya da milli irade ne istiyor, milli irade neyi amaçlıyor? Bunu en çok iktidar temsilcileri bilir. Onlar neyin milli iradeye uygun olduğuna karar verirler. Nazi Almanya’sında bu süreç böyle ilerledi. Buna karar veren tek kişi Hitlerdir. Nazi Almanya’sının yargı makamlarına yükselerek tepeye gelen kişiler, özellikle Hitler ya da ekibi tarafında gelen yargıçlardır. Bu yargıçlar bu millilik çerçevesinde öylesine ortaklaşır ve birleşir ki sonuç şu noktaya gelir; Hitler Almanya’dır, Almanya Hitler'dir. O literatürde yasa öncelikli değil, öncelikli olan liderin koyduğu ilkelerdir. Bunlar hukuktan önce gelir. Bu mekanizma içinde görev alan Alfred Rosenberg, ‘hukuk ve siyaset lidere bağlanmıştır. Irksal değerler gerekçesi ile bağlanmıştır. Alman üstün ırkının alman milletinin en yüksek çıkarlarını lider tayin eder. Tek adam tayin eder. Tek adam neyi düşünürse onun emrindeki devlet bürokrasi de ona göre kararlar vermek zorundadır’ demişti” diye konuştu. 
 
'AİHM BİZİ BAĞLAMAZ' SÖZLERİNİN ETKİSİ
 
Orta Çağ'da kutsallığın, milliliğin ve milli iradenin din olduğunu söyleyen Bayraktar, şunları söyledi: "Papa ya da imparator ya da kral... Tanrının yer yüzendeki temsilcisidir onlar. Onların kuralları hukukun yerini alır ya da hukuk onların kurallarında ibarettir. Kapitalizm sürecinde de devletin tepesindeki bir kişi ya da birkaç kişi ne derse, o hukukun yerini almaya başlar. Bunların ışığında, bugün güncelde yaşanan bir kavga söz konusu. Bakın yargıtay AYM kararlarını uygulamama kararı verdi. Bunu yapmakla kalmadı, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun çok önemli anlamı var. Biraz daha geriye gidelim. Demirtaş ve Kavala kararı yayınladığında bu devletin en tepedeki tek temsilcisi dedi ki ‘AİHM bizi bağlamaz.’ Bu sadece kendi tabanına yöneltilmiş siyasi bir söylem değildir. Bunun karşılı vardı. Çünkü bu sistem tek adam rejimine 15 Temmuz darbelemesinden sonra dönüşmeye başlamıştı. Kararnamelerle ve yasalarla bu rejim adım adım uygulandı. Bu süreçte tek adamın devlet içerisindeki yetki ve gücünün nasıl arttığını gördük. Böyle bir kişi ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ dediğinde yargı organlarında bir dizayn oluştu. Tek adamın hassasiyetlerini ifade eden davalarda AİHM kararları bağlanmamaya başlandı." 
 
‘AYM ÜYELERİNİN DAHİ HUKUKİ GÜVENCESİ YOK’
 
Bayraktar, AYM’nin Enis Berberoğlu kararı verdiğinde de Erdoğan’ın “AYM kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum" dediğini anımsattı. Bayraktar, şöyle devam etti: "Yargıtay ve AYM üyeleri atamaları sırası geldiğinde, Cumhurbaşkanı tarafından özel kişiler olarak yeniden yapılandırıldı. Yargıtayın yeniden yapılandırılması belli ölçülerde başarılı olsa da AYM’deki yapılanma tek adamın dediği şekilde karar verebilecek, yekpare yapı henüz oluşmadı. Öte yandan AİHM'in milletvekilleri hakkında verdiği kararlar çerçevesinde, AYM de AİHM kararlarına uymamaya başladı. Fakat AYM, her uyan kararı verdiğinde iktidar ile çatıştı. Geldiğimiz noktada; Can Atalay başvurusunda AYM tutukluluğun haksız olduğunu kararını verdi. Yerel mahkemenin bu kararı uygulaması gerekirdi. Ama özel tayin edilmiş o yerel mahkeme topu Yargıtay'a attı. Attı ki yüksek yargı içerisinde bu kriz belirgin hale gelsin. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi krizi başlatacak kararı verdi. Yetkisini ve görevini aşarak bunu yaptı. 
 
Burada bir yargı krizi söz konusu değil, yargı krize sokulmuştur. İktidar tarafında tayin edilmiş unsurlar eliyle böyle bir açmazın içine getirilmiş ve şimdi anayasal hak ihlali tespiti vermiş bir anayasa mahkemesinin kararı uygulanmıyor. Yargıtay, bu kararı vermekle yürütmenin başında bulunan tek adamın, talimatını yerine getirdi. AYM’ye yönelik yandaş medya eliyle aynı zamanda bir linç kampanyası başlatıldı. Bunun arkası AYM üyeleri belki de tehdit ile istifaya zorlanacaklardır. Yargıtay başkanı konuştu, AYM başkanı konuşmadı. Suç duyurusunun yok hükmünde olduğu, işlevsiz olduğu Yargıtay tarafından biliniyordu. Yargıtay, AYM üyelerinin hukuki düşüncelerini suç kabul etti. Böyle bir yargı, toplumdaki muhaliflerin siyasal düşünceleri hakkında neler yapmaz ki? Düşence suçundan yargılanır. Onu örgütle, terörle ilişkilendirerek, muhalif düşünceye her şey yapabilir. Hukuki güvencemiz var mı yok? Bakın AYM üyelerinin dahi hukuki güvencesi yoktur.” 
 
‘HİTLERİ ELEŞTİREN İDAM CEZASI ALIYORDU’
 
Bayraktar, mahkeme heyetine “Şimdi AYM, HDP davası kapsamındaki tutuklulara dair özgür bir karar verebilir mi?" diye sordu. Bayraktar, "AYM özgürce böyle bir kararı veremiyor. Veremediği için de  AİHM’e başvurduk. AİHM bu tutuklamaları hak ihlali olarak karar verse ne olur? Ne yapsak etsek AİHM ve AYM bu davadaki iktidarın hassasiyetle takip ettiği böyle bir davada ancak iktidarın istediği biçimde karar vereceğini gördük. Gelinen aşamada iktidar, muhalifleri cezaevlerinde tutmak, eziyet etmek, zulmetmek, gözdağı vermek, tehdit altında bulundurmak için yargıyı kullanır. Bakın bu şekilde yapılanmış Nazi mahkemelerinde yargı kararları ile beş bin insan öldürüldü. Hitleri eleştiren idam cezasına sebep oluyordu. Adli suçlarda dahi Nazi mahkemesi hâkimi Hitler gibi düşünerek, ırkın kötü insanlarda arındırılması düşüncesiyle adli davalarda bile idam cezası için gerekçeler oluşturdular. Bu kararları veren hakimler, daha sonra Adalet Davası'nda yargılandılar. Bunlar hakkında mahkûmiyet kararı verilirken mahkemenin kararındaki şu gerekçe çok önemlidir; ‘Suikastçının hançeri, yargıcın cüppesi altında gizlenmiştir.' 
 
Bu cümle önemlidir. Bu cümle hepimize ders olmalı diye düşünüyorum. Bakın millilik meselesi üzerinde AKP hukuk danışmanı, AYM’nin verdiği kararı ‘milli karar değil’ olarak nitelemişti. Bu iktidarın ortaklarından Devlet Bahçeli, AİHM’in Demirtaş ile Kavala kararları ile ilgili 'AİHM’in Demirtaş’ın serbest bırakılması kararını milli vicdanda hükümsüzdür. Milli iradeye ve Türk mahkemelerine hakareti reddediyoruz' demişti. Nazi mahkemelerindeki gerekçe kararlarına benzerliğine bakar mısınız?"
 
YARGININ 3 KORKUSU
 
Av. Bayraktar, “Türkiye devleti kurulduğundan bu yana yargısının üç temel korkusu vardır. Bunlardan biri kominizm korkusu, ikincisi Kürt korkusu, diğeri ise keser döner sap döner gün gelir hesap döner korkusu. Kürler ile komünistler bu devletin iktidarları tarafından sürekli yargılandılar ve idam cezası aldılar. Bu değişmez. Ancak bir de keser döner sap döner korkusu var. Bu korkunun davaları, Mendereslerin yargılandığı dava. İstiklal mahkemeleri, 12 Eylül mahkemeleri, Ergenekon davalarıdır. Yine Cemaat davalarıdır. Bunlar keser döner sap döner korkusudur. 15 Temmuz darbesinde bugün ki iktidar kaybetseydi aynı şeyi cemaat yapacaktı. Aynı şeyi onlar bunlara yapacaktı. Üç korku yargılamalara çok çıplak olarak yansır” diye konuştu. 
 
'İZİN VERİLMİŞ AÇIKLAMALAR SUÇ SAYILIYOR' 
 
“İktidar güçlerinin kendileri burada değil, ama temsilcileri burada" diyen Bayraktar, şöyle devam etti: "HDP, parlamentoda siyasal mücadele veriyordu. Siyaset oradan buraya taşındı. Fakat şöyle bir benzerlik dava var; savaşta düşmanın öngöremeyeceği araçlara başvurmak. Düşmanı yanıltmak, ön görmek yeteneğini zaafa uğratmak. Savaşın normal taktiğidir. Ama biz bunu siyasetin hukuk biçimine dönüştüğü davalarda tanıklık ediyoruz. Siyasal iktidarlar, siyasal muhaliflerini öngöremeyecekleri taktiklerle yargı önüne düşürebilirler. Yargıda öngörmekten bahsediyoruz. Öngörülemezlikten hareketle ihlal kararı veriyorlar. Şöyle bu dava üzerinde HDP’nin siyasal faaliyetlerini iddianame ve mütalaaya aldılar. Tüm siyasal faaliyetler suç ilan edildi, HDP’nin geçmişe dönük siyasal faaliyetleri, üstelik dokunulmazlığa sahip milletvekilleri üzerinde uygulanan siyasal faaliyetleri şimdi suç diye yargılanıyor. Nereden öngöreceğiz neye göre öngöreceğiz? Müvekkilim Günay Kubilay parti adına, partinin sitesinde gündeme ilişkin açıklamalar yapmış. Hepsi güncel ile ilişkili açıklamalar. Açıklamalarda şiddete çağrı da yok. Yıllar önce yapılmış bu açıklamalar. Bu açıklamalar yapılırken müvekkilim bunun suç olacağını neye göre öngörecekti? İzin verilmiş yasal açıklamalar bugün suç sayılıyor. Dönüp dolaşıp o açıklamalardan dolayı yargılıyorsunuz. Savaştaki taktik, düşmana uygulanan taktik, iktidarın siyasal muhaliflerine uygulanıyor.”
 
SOPA KÜRTLERE İNİP KALKMAKTADIR
 
Bayraktar, ülkenin doğal kaynakları özelleştirme maskesi altında sermaye güçlerine paylaştırılırken Kürtlerin yaşadığı coğrafyadaki kaynakların Türk burjuvazisinin özel mülkiyetinde kalması için "sopanın Kürtlere daha çok inip kalktığını" söyledi. Kürt halkının seçim yoluyla kazandığı her demokratik mevziinin sermayedarlar için kaynak ve pazar kaybetme korkusu olduğunu söyleyen Bayraktar, "Bu korkunun en yeni ve somut örneği, HDP’nin seçimle kazandığı yerel yönetimlere siyasi darbeyle atanan kayyımlardır. Kaynaklara el koyma açgözlülüğü o boyutlardadır ki; HDP tarafından kazanılıp da kayyım atanmayan tek bir belediye hemen hemen kalmamıştır. Bu siyasal darbeler, azami kar-azami egemenlik yasasının hükmü altında varlık sürdüren sermayenin/burjuvazinin özü seçim ve oy hakkına dayanan demokrasiye haddini (devlet/iktidar aracıyla) bildiren sayısız tarihsel örneklerden biridir. Arka planında, yere yönetimler belli kaynaklara hükmederler ve belli kaynaklar yerel yönetimlerin kullanımına verilmiştir. Kayyımların bu kaynakları nasıl kullandıklarına iki kez tanık olduk. Yağma ve talan" ifadelerini kullandı. 
 
Duruşmaya öğle arası verildi. 

Diğer başlıklar

16/11/2023
17:25 Gazeteci Barış Pehlivan için tahliye kararı
17:21 Silopiya’da kadınlar dengbêj divanı kurdu
17:17 AKP döneminde yaşanan yolsuzlukların araştırılması önergesine ret
17:13 Kobanê Davası: Hukuki öngörülebilirliğe darbe vuruluyor
16:47 Esnaf ziyareti mitinge döndü
16:41 Kayyım, imzaladığı içme suyu indiriminden oluşan zararın tahsilini istedi
16:25 Avukat Safalı defnedildi: Erdal'i öldüren ihmallerdi
16:13 Qoser'de Gemlik Yürüyüşü'ne çağrı
15:40 Meclis Başkanı Kurtulmuş'tan CHP Genel Başkanı Özel'e ziyaret
15:33 Sayyiğit: Tecrit politikasında ısrar her yerde iktidarın ayağına dolanıyor
15:26 HEDEP’den Dink’in cinayeti için ‘genel görüşme’ talebi
15:24 30 yılın ardından köyünde zılgıtlarla karşılandı
15:22 Hatimoğulları: Belediyelerimizi kayyımlardan söke söke alacağız
15:19 TİP'li başkana hapis cezası
14:53 DBP ve HEDEP husumetli iki aileyi barıştırdı
14:46 ‘Tecrit Bülteni’nin ikinci sayısı yayımlandı
14:00 Savunma Bakanı’na soruldu: Nerede, ne kadar kimyasal silah kullandınız?
13:31 Gemlik Yürüyüşü için halk toplantıları
13:30 Darbecilerin adlarının kamu alanlarından kaldırılması için kanun teklifi
13:27 İzmir'de metro raydan çıktı
13:22 Kobanê Davası: Bir tweetten müebbete gidilir mi?
13:14 İyi Parti Ankara Milletvekili Beker istifa etti
12:38 HEDEP’ten İHİK’e ‘İmralı Adası’nı bir an önce ziyaret et’ başvurusu
12:20 Avukatları Abdullah Öcalan’la görüşmek için başvurdu
11:34 Bakırhan: Sistemin paramiliter güçlerine karşı mücadele etmeliyiz
11:33 Fidda Uzun'u katleden fail tutuklandı
11:32 Hrant'ın Arkadaşları: Katilleri koruyan cinayete ortaktır!
11:12 İstanbul’dan Özgürlük Yürüyüşü'ne çağrı: Özgürlüğe adım oluyoruz
11:09 Savunma Bakanlığı’nın bütçe görüşmesinde dövizli protesto
11:08 ‘Pişmanlık’ dayatmasını kabul etmeyince tahliyeleri engellendi
10:31 Amedspor taraftarları kulübün geleceğini tartışacak
09:48 ORÇEV: OBB'nin deniz dolgusu yasadışıdır
09:37 Estukyan: MHP'de parlayabilecek nur topu gibi bir faşistimiz oldu
09:32 Abdullah Öcalan'a 6 aylık avukat görüş yasağı: İçerik 'güvenlik' gerekçesiyle verilmedi
09:13 Leyla Karaaslan ve 3 çocuğunu katleden failin duruşması yarın
09:12 Sönmez: AKP, aile kavramı üzerinden kadın haklarını budamaya çalışıyor
09:11 'Etap dışı' bırakılan ailelere mahkeme kararına rağmen evleri verilmiyor
09:09 Cudi Dağı’nda dinamitli ekolojik kıyım
09:07 Wan Gölü çevresini yapılaşmaya açacak karar durduruldu
09:07 İran'da gazetecilik: Haberin yalansa özgürsün, doğruysa hapistesin!
09:05 Özgürlük Yürüyüşü için Türkiye halklarına çağrı
09:04 Yazar Savran: Devrimler emperyalist savaşı bitirir
09:03 TUAY-DER Eşbaşkanı Günay: Özgürlük Yürüyüşü barış için bir çıkış yolu olabilir
09:02 Kayyımdan bayrağa 1 milyon 385 bin TL harcama
09:01 ‘Çocuklarımızın geleceği için yönümüzü Gemlik’e çevirelim’
09:00 Gever'de ikinci kayyım dönemi: Borç 1 milyar 280 milyon
09:00 Abdullah Öcalan'ın 17 Kasım Darbesi değerlendirmeleri
09:00 16 KASIM 2023 GÜNDEMİ
08:49 Barış annelerinin avukatı Erdal Safalı yaşamını yitirdi
08:36 Meclis'te Samast’a tahliye, Öcalan'a tecrit gerginliği
15/11/2023
23:05 Samast’ın tahliyesine tepki yağdı: Katil serbest
22:39 Netanyahu’dan Erdoğan’a: Kendisi Türkiye sınırları içindeki köyleri bombaladı
22:28 Samast’ın tahliyesine tepki: Bayrak önünde poz verdirenler, işlerini tamamladılar
21:57 Hrant Dink’in katili tahliye edildi
21:55 Abdullah Öcalan için Basel’de nöbet eylemi başlatıldı
21:38 ‘Wê hesap neyê dayîn’ oyunu Silopiya’da sahnelendi
21:20 Gemlik Yürüyüşü için İstanbul ilçelerinde halk toplantıları
21:01 Tarlada çalıştırılan çocuk hayatını kaybetti
20:54 Tahliyesi engellenen Kapan 30 yıl sonra cezaevinden çıktı
20:38 Abdullah Öcalan’ın ‘umut hakkına’ vurgu yaptı
20:26 KHK eyleminde savaş ve yoksulluğa dikkat çekildi
20:21 ‘Hakikat ve Yas Hakkı’ paneli: Mezarlıklara saldırı savaş konseptine döndü
20:17 Kurtulmuş'tan yasağı olan Gergerlioğlu’na yurt dışı ziyareti daveti
19:54 Ankara’da Gemlik Yürüyüşü'ne çağrı: Tecrit yıkılırsa Türkiye özgürleşecek
19:48 Bakırhan Amed’te: Tecride karşı bütün kurumlar duyarlı olmalı
19:26 İstanbul ve Mersin’de Seyit Rıza anması
19:04 Filistin Sağlık Bakanlığı: Yaralı 155 çocuk BAE’ye tahliye edilecek
18:49 Kürt Edebiyatçılar Derneği: Zindandaki yazarların direnişlerine destek olacağız
18:47 HEDEP Sözcüsü Doğan: Statükoya göz kırpan bir lider 'değişim' iddiasında kararlı mı?
18:16 Çiçek’ten Özel’e tepki: Anayasal düzeni ortadan kaldırmanın ortağı oluyorsunuz
17:30 Meclis’te Kaymaz’ın mezarına yapılan saldırıya tepki
17:26 BM önünde eylem: Abdullah Öcalan için başlatılan hamle mutlaka başarıya ulaşacak
17:10 Temelli: Kurdistan kültürün, dilin yok sayıldığı kayyım coğrafyası oldu
16:39 İstanbul’da bir kadın işkenceyle katledildi
16:37 'Diyarbakır sorunları' torbasıyla kürsüye çıktı: Mızrak çuvala sığmıyor
16:29 Çelenk: Sanattan ve kültürel hayattan neden bu kadar korkuluyor?
16:16 Marmaris'te deselinasyon projesi iptal edildi
15:44 Seyit Rıza anıldı: Siz diz çökmediniz, biz de çökmedik
15:35 Polisin tehdit ettiği kardeşler serbest bırakıldı
15:34 Pirsûs'ta kayyım ataması protesto edildi
15:27 Akbelen'den dinamit sesleri yükseliyor
15:25 'Yanlış bilgiyi alanen yaymak' davasında beraat kararı
15:17 'Özgürlük Yürüyüşü' öncesi toplantılar sürüyor: Tecrit direnişle kalkar
14:20 Emekçilerden 'halk bütçesi' talebi
14:14 Bakırhan’dan AKP'ye : Kürt meselesini Bahçeli aklıyla çözemezsiniz
13:52 Cezaevindeki tutsak yazarlara kart gönderildi
13:36 Riha’da 5 aylık hamile kadın katledildi
13:33 Artvin'de doktora şiddet protestosu
13:08 Misircê’de HEDEP’e yoğun ilgi
12:39 Suç örgütü yöneticisinden Gergerlioğlu’na tehdit
12:35 ODTÜ Rektörlüğü depremzede öğrencilerinden yurt ücreti istedi
12:18 Bakan Tunç'tan bireysel başvuru açıklaması
11:34 HEDEP Kadın Meclisi 25 Kasım startını Sincan Cezaevi önünde verecek
11:22 Euro tüm zamanların rekorunu kırdı
09:54 Özgürlük Yürüyüşü çağrısı: Çözüm için Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:39 Urfa T Tipi Cezaevi'nde şüpheli ölüm
09:24 Bir kez daha Gemlik bir kez daha özgürlük talebi
09:17 Rojnews editörü: KDP ilk defa gazetecileri kaçırmıyor
09:15 Cizîr kayyımları 4 yılda 40 taşınmazı sattı
09:13 Tutsak yazarlar anlattı: Yazmak mücadeleden kopmama inadıdır
09:10 Av. Şen: İmralı’da hukuksuzluğa ortak olanlar ülkeyi çıkmaza sürükledi
09:07 Aileler cezaevi uygulamalarından şikayetçi
09:05 Dünya gözünü Gazze’ye çevirirken İran'da idamlar arttı
09:03 'Abdullah Öcalan’ın fiziki koşulları değişmeli’
09:00 15 KASIM 2023 GÜNDEMİ
14/11/2023
23:41 İsrail’in saldırılarında 11 bin 320 kişi öldü
23:29 Irak’ta devlet kurumlarının bulunduğu alanda patlama
22:49 Üniversitesi yurdunda bir öğrenci yaşamını yitirmiş halde bulundu
22:33 Polisin tehdit ettiği 2 kardeş şikayetçi oldukları için gözaltında!
22:05 HEDEP’li Beştaş’tan AKP’li vekile: Terörist sizsiniz!
21:46 İstanbul’da Gemlik Yürüyüşü’ne çağrı için halk toplantısı
21:26 ‘AKP kendisine hizmet edecek bir dinsel eğitim sistemi inşa etti’
20:48 TİP: Savaşların bedelini emekçiler ve yoksullar ödüyor
20:42 Beştaş'tan kayyım tepkisi: Halk gerçek yüzünüzü gördü, bunu not edin!
20:39 HDK davasının gizli tanığı: Kimseyi tanımıyorum
20:36 Irak Meclis başkanı ve bir vekil görevden alındı
20:13 Milaslı yurttaşlar: Suyumuz şirketlerin insafına bırakılmasın
19:24 İsveç’in NATO’ya katılım protokolü 16 Kasım’da görüşülecek
19:24 MHP’lilerden Gergerlioğlu’na tehdit ve hakaret
18:54 24 yaşında girdiği cezaevinden 54 yaşında çıktı
18:20 DİSK’in yürüyüşüne yüzlerce işçiden destek
17:56 Riha'da polis, bir kadını tehdit etti
17:45 Hatimoğulları: Birlikte mücadele dışında başka seçeneğimiz yok
17:20 HEDEP Mersin İl Örgütü’nden Özgürlük Yürüyüşü’ne katılım çağrısı
17:13 Hastane önünde bir çocuk darp edildi
17:07 Kobanê Davası: Gizli sanığın 7 satırlık ifadesi savcılıkta 2 sayfaya çıkartıldı
17:02 ‘Hedefimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamaktır’
16:15 Özgür Gündem davası ertelendi
14:38 7 kadının protestosuna hapis cezası
14:31 Öğrencilerden 'ajanlaştırmaya' karşı İHD'ye başvuru
14:27 Uğur Kaymaz ve babasının mezarına saldırı
14:21 'Sê jinên azad' davası ertelendi
14:16 Tevriz bebeğin ölümüne dair görüntüler için bu kez 'kamera bozuk' denildi
14:04 Yargıtay 3. Ceza Dairesi hakkında suç duyurusu
14:04 Kobanê Davası'nda tarihsel savunma: Suikastçının hançeri yargıcın cüppesi altında gizlenmiştir
13:39 Özgürlük Yürüyüşü’ne çağrı: Yolumuz özgürlük yoludur
12:47 Aktar'ın duruşması 'geçici heyet' nedeniyle ertelendi
12:45 Bakırhan’dan Meclis’e çağrı: Demokratik bir Anayasa’ya hazırız
12:17 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:55 Yargıtay kararına itiraz eden Atalay'ın avukatları: AYM kararını uygulayacak mahkeme arıyoruz
11:46 Bahçeli, AYM'yi hedef aldı: Kapatılsın!
11:40 'Jin, jiyan, azadî' eylemlerine katılan iki tutukluya idam cezası
11:32 İran’da 3 kadın gazeteci gözaltına alındı: Nerede tutuldukları bilinmiyor
11:21 HABER-SEN: PTT ‘görevde yükselme sınavı’nda eşitlik ilkesini ihlal ediyor
11:15 'Güvenli ev' davasında beraat kararı
11:13 MEB bütçesi görüşmelerinde anadil protestosu
11:06 Kırşehir Vali Yardımcısı Alper Balcı’ya taciz davası
11:05 DİSK'in Ankara yürüyüşü 2'nci gününde
11:01 Yangında yaralanan 3 çocuktan 1'i hayatını kaybetti
10:38 Yüzde 72’si personele ayrılan eğitim bütçesi komisyona sunuluyor