DİYARBAKIR - Diyarbakır'a çıkarma yapan CHP heyetinde yer alan Sezgin Tanrıkulu, Kürt meselesini çözmeyen AKP’nin çözülmeye başladığını belirterek, “CHP olarak barış odaklı bir siyasetle Kürt meselesini çözme iddiasındayız” açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) “Ekonomi ve Esnaf Masası”ndan oluşan heyeti, temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’a geldi. Heyet, kentteki meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve esnaflara yapılacak ziyaretler öncesinde bir otelde basın toplantısı düzenledi.
TANRIKULU: ÇÖZMEYEN ÇÖZÜLÜR
Toplantıda konuşan İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, zor bir süreçten geçtiklerini belirterek, “Ama şunu gördük, geçmişten bu güne Türkiye’nin Kürt meselesini çözmeyen çözülüyor. Geçmişin siyasal partilerine baktığımızda bunu gördük. Bu meseleye takılanlar sonuçta Türkiye siyasetinde yok oluyorlar. Şimdi de Adalet ve Kalkınma Partisi bu mesele yüzünden çözülmeye başladı ve çözülüyor” dedi.
Tanrıkulu, “Biz CHP olarak barış odaklı bir siyasetle Kürt meselesini çözme iddiasındayız. Eşit yurttaşlık çerçevesinde Türkiye’nin toplumsal barış meselesini çözmek için irademizi ortaya koyduk. Halkımızın yanında olduğumuzu göstermek içim buradayız" ifadelerini kullandı.
AĞBABA’DAN ÇİÇEK’E: ERDOĞAN’A SOR
Tanrıkulu’nun ardından Malatya Milletvekili Veli Ağbaba başkanlığındaki gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ağbaba’nın gündeminde Sedat Peker’in ifşaatlarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek'in “Araçlara çantalar dolusu para konulduğu iddiasını görmezden gelebilir misiniz?” sözleri vardı.
Ağbaba, Çiçek’e yönelik “Cemil Çiçek keşke bu soruyu her hafta toplandığı Erdoğan’a sorsaydı ya da Süleyman Soylu’ya veya Binali Yıldırım’a sorsaydı. Sen eskiden bakanlık yaptın, şimdi AKP’nin en etkili siyasetçilerinden birisin. İyi polis kötü polis rolünü oynamayı bırakın. Çantalar dolusu parayı, 10 bin dolar maaşı kim aldı, sen biliyorsun. Temiz rolü oynayacak ya...Pisliğe bulaşmamış kimse yok. Bu soruyu kamuoyuna değil, her hafta toplandığın Recep Tayip Erdoğan’a sor. Bir de ‘görmezden gelinemez’ diye söylüyorlar, görmezden gelen Recep Tayyip Erdoğan. Kamuoyu her şeyi görüyor, biliyor. Normalde Erdoğan’ın konuşmadığı tek bir konu bile yok. Şimdi bu konuyla ilgili de cevap versene. Eski milletvekilinin dövülmesini, milletvekillerinin suç örgütleri tarafından maaşa bağlanmasını, milletvekilinin arabasına çantalar dolusu para bırakılmasını, Hürriyet Gazetesi'nin basılmasını herkes zaten görüyor. Cemil Çiçek’e günaydın diyoruz” ifadelerini kullandı.
Ağbaba, söz konusu iddiaların CHP yönelik olması halinde "Başımıza gelmeyen kalmazdı" dedi. İktidar tarafından Sedat Peker'in itiraflarının ve suçlamalarının CHP ve dış güçlerin işi olduğu ifadeleri doğru olmadığını söyleyen Ağbaba, "Eğer doğruysa iktidar neden susuyor? Neden araştırma önergelerimizi reddediyor? Neden “Hodri meydan" diyemiyor? Yargı neden harekete geçmiyor? Savcılar neden harekete geçmiyor?" diye sordu.
DALLAS BENZETMESİ
Türkiye'nin Dallas’a dönüştürüldüğünü belirten Ağbaba, şunları söyledi: "Çok sayıda dosya üzerindeki inceleme devam ederken devreye İçişleri Bakanlığı girdi. Teftiş Kurulu’nun elindeki dosyalara, 'biz inceleyeceğiz' diyerek el koydu. 2020 Aralık ayında el konulan dosyalarla ilgili bugüne dek hiçbir gelişme olmadı. Bakanlık altı aydır sessiz. Son günlerde lağım patladı diyoruz. Bu yolsuzlukları, usulsüzlükleri görünce lağımın 19 yıldır aktığını anlıyoruz. Dar gelirliler için yapılan sosyal Konutlar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çalışanlara verilmiş. 827 adet aracın Cumhurbaşkanlığı, 15 Temmuz Derneği, AKP Genel Merkez, Türkiye Gençlik Vakfı’nın da aralarında olduğu çok sayıda kuruma ve kuruluşa tahsis edildiği görülmüş. Çamlıca Camisi için 2 milyar 522 milyon 421 bin 106 lira ödenmiş. Belediyeleri bırakmak istememe sebeplerini bu örneklere bakarak daha net anlıyoruz. Belediyeler, AKP’nin yandaş işadamı, dernek vakıf besleme aracı olmuş."
ERDOĞAN İÇİN HARCANAN MİLYONLAR
Ağbaba, "Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaşmaya artık çok daha yakınız” diyen Tayyip Erdoğan'a ise, "Kendisi hangi ülkenin rakamlarını veriyorlar bilemiyoruz ama Cumhurbaşkanı olduğu Türkiye'de insanlar açlıkla, yoksullukla, işsizlikle bunalımda" sözleriyle yanıt verdi.
Halkın pandemi mücadelesi verirken, Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı için bu yılın ilk 4 ayında 104 milyon 251 bin lira harcandığına dikkati çeken Ağbaba, "Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı’na harcanan para uyuşturucuyla mücadele için harcanan paradan bile fazla. Erdoğan’ın korumak milyonlarca gencimizin uyuşturucuya karşı korumakta daha önemli. Koruma Daire Başkanlığı 2020 yılında 263 milyon 627 bin TL harcanmıştı. TBMM korumaları için harcanan tutar ise 100 milyon TL olmuştu. Bu kadar koruma diktatörlerin olduğu ülkede olur. Almanya’da Merkel’in koruması 2 tane, Fransa’da 2 tane, bizde ABD’nin on katı koruma var. Merkel, marketten yastık almaya giderken sıraya giriyor, biz de Cuma’ya binlerce korumayla gidiliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin en büyük probleminin uyuşturucu olduğunu vurgulayan Ağbaba, “Siirt’te babalar yalvarıyor, Bitlis’te ‘çocuklarımıza sahip çıkın’ deniyor. Bingöl’de en büyük problem uyuşturucu. İktidarımız muhafazakar ya, 2002’den bu yana uyuşturucu bağımlılığı yüzde 700 artmış, fuhuş yüzde 800 artmış” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’Yİ UYUŞTURUCU MERKEZİ YAPTILAR’
Ağbaba, “Soylu övünerek uyuşturucuyla mücadele ettiğini söylüyor. ‘Avrupa’da uyuşturucu kalmamış, Türkiye yakalıyor’ diyor. Attığı tivitle de kendini açığa veriyor. Avrupa’da uyuşturucu kalmadı, çünkü hepsi Türkiye’de, Türkiye’yi uyuşturucu merkezi yaptılar. Binali Yıldırım ‘benim oğlum Venezuela’ya bir poşet maske bir poşet test kitiyle gitti’ demişti. Türkiye tam olarak bir çiftliğe dönüşmüş durumda. Burada Doğu bölgemizde genç işsizliği yüzde 50 olmuş durumda. AKP’li siyasetçiler çift maaş alıyor” yorumunda bulundu.
PKK'YE GÖNDERİLEN HEYET!
PKK üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan'ın, “Devlet birkaç ay önce Erdoğan’ın bilgisi dahilinde bize bir heyet gönderdi. ‘Türkiye içerisinde ateşkes ilan edin, diğer parçalarda ne yaparlarsa yapın’ dediler. Bu bir oyundur” ifadelerini hatırlatan Ağbaba, "Gerçi bu arada iddialar konusunda çok sessizler ama bakalım bu iddialarla ilgili ne söyleyecekler" ifadelerini kullandı.
HDP'YE KAPATMA DAVASI
Ağbaba, ardından HDP’yi kapatmak talebiyle iddiana hazırlayan Yargıtay Cumhuriyet isteyen Başsavcısı Bekir Şahin’in sarf ettiği “Biz elimizden geleni yaptık” sözü üzerinde durdu. Bu sözün ülkede hukuk garabeti yaşandığının göstergesi olduğunu vurgulayan Ağbaba, Başsavcıya “Yasal sürecin bizim tarafı tamamlandı, karar mahkemeye kaldı gibi cümleler kullanmak varken 'Elimizden geleni yaptık' ne demektir? Tarafsızlık hak getire. Kim için yaptınız? Ne için yaptınız? Kimlere söz verdiniz?" sorularını yöneltti.
Yapılan konuşmaların ardından CHP heyeti, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile basına kapalı toplantıda bir araya geldi.