ESKİŞEHİR - Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusunun anısına Polen Gençlik Kültür Evi’ni açan gençler, “Gençlerin mücadele alanları Polen’de yeşerecek” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê Kantonu’nda bulunan çocuklara oyuncak götürmek için geldikleri Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te DAİŞ’in bombalı saldırısında katledilen 33 kişinin anılarını yaşatmak adına Eskişehir’de Polen Gençlik Kültür Evi kuruldu. Yapılan çalışmaların ardından 6 Mart'ta açılan ve ismini, katledilen 33 gençten biri olan Polen Ünlü’den alan kültür evinin her bir odasında da katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları yer aldı.
GENÇLERİN BAYRAĞINI ALDILAR
Katledilen 33 düş yolcusunun Kobanê’ye giderken hayallerinin olduğunu söyleyen kültür evini kuran gençlerden Sinem Çelebi, “Bu düşlerden biri, çocuklara oyuncak götürmekti. Onlardan geriye yere düşen bayrağı aldık ve ‘Hiçbir düş yarım kalmayacak’ dedik. Gençliğin alternatif bir mekana ihtiyacı vardı. Bu ihtiyacı karşılamak için bu yola çıktık. Kolektif bir emekle, gençlerin bir araya geleceğine inandık. Burada birçok kurs vermeyi düşünüyoruz. Bağlama, Kürtçe ve özsavunma bunlardan birkaçı. Odalarımızın ismi Suruç’ta katledilen gençlerin isimleriyle anılıyor” dedi.
DÜŞ YOLCULARININ KÜTÜPHANESİ
Lise öğrencilerinin kültür evinde okumalar yapmasını ve kendilerini geliştirmesi için kütüphane de kurduklarını söyleyen Çelebi, “Burada kadınlara ait bir oda da inşa ettik. Kadınların ezildiği, şiddete uğradığı ve katledildiği bir ülkede özsavunmalarını yaşatsınlar istedik. Temizlikten tutun, bulaşığa kadar her şeyi birlikte yapıyoruz. Paleti bir yerden bulduk fırçayı başka bir yerden. Birçok odada kitaplık var. Onlar bize bölge kentlerinden geldi. ‘Düş Yolcuları’ adlı bir kütüphane de kurduk ve arkadaşlarımızı yaşatmaya devam ediyoruz. Sosyal medyada bir kampanya başlattık. Kampanyayı büyütmeye devam edeceğiz. Polen Gençlik Kültür Evi olarak, herkesi buraya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
'SANATI ÖLDÜREN İKTİDARA KARŞI’
Kültür evini kuran gençlerden Adnan Özcan, süreci şöyle anlattı: “Burada bulunma amacım politikayı, bilimi ve felsefeyi öğrenmektir. Sanatı öldüren iktidara karşı, ben de kendimi tanımlayacak bir yer arıyordum. Satranç atölyesinden, tutun sinema günlerine, kitap okumalardan tutun, film tartışmalarına kadar, birçok şeyi burada öğreniyoruz. Sinema atölyeleri kurup, toplumsallaşabileceğimiz etkinlikler yapıyoruz. Biz burada, gençlerin isteklerini gerçekleştirmek istiyoruz. Ulaşmamız gereken çok insan, gitmemiz gereken çok yol var. Eskişehir’deki gençlerin de burayı görmelerini istiyoruz” diye vurguladı.
Kültür evinin sadece duygusal bir refleksle oluşturulan bir yer olmadığına değinen Müslüm Koyun ise, “Hem kendimize hem de topluma bir yararı olması açısından böyle bir mekan açtık. Kendimize bir amaç edindik ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Buranın öznesi, ezilen halklar, gençler, kadınlar emekçilerdir” diye belirtti.