Kılıçdaroğlu: Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım

img
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin 38. Olağan Kurultayı’ndaki konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin “Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım” dedi. Kılıçdaroğlu, kızgın olduğu partililere yönelik ise “Bay Kemal'in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal'i arkadan hançerlemeyeceksin” ifadelerini kullandı. 
 
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı, Ankara Spor Salonu'nda devam ediyor. "İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı" sloganıyla yapılan kurultay salonuna “Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız”, “Emekçiler, kadınlar ve gençler Bay Kemal’de birleştik” yazılı pankartlar asıldı. Kurultayda bin 366 delegenin oylarıyla yeni genel başkanı seçilecek.
 
CHP kurultayını takip eden gazeteciler, tutuklu gazeteci Tolga Şardan’a destek olmak için “Biz gazeteciyiz”, “Gazetecilik yapıyoruz o kadar” yazılı kokartları yakalarına taktı.
 
Kurultayda CHP Genel Başkanlığı için Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel, eski PM üyesi Örsan Kunter Öymen yarışıyor. Eski milletvekili İlhan Cihaner ise kurultaya dakikalar kala adaylıktan çekildiğini duyurdu.
 
Cihaner, X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
 
"Partimizin geçmiş muhasebesinin yapılması, geleceğe ve iktidara giden yolun tartışılması, politik doğrultunun belirlenmesi gereken 38. Kurultayımız, maalesef partiyi bugüne getirenlerin ikiye ayrılarak, ilerletici bir dönüşümün ve yeniden inşanın boğulduğu bir açmaza mahkum edilmiştir. Siyasi yaklaşımların tartışılması, yetkin kadroların belirlenmesi yerine belediye olanaklarının yarıştırıldığı çirkin bir ortam yaratılmıştır. Öte yandan yoğun bir medya manipülasyonu ile güç algısı yaratılarak kurultay süreci yalnızca iki kişinin yarıştığı “siyasetsiz” bir psikolojik savaşa dönüştürülmüştür. “Vatan Cephesi” katılımlarını andıran imza açıklamaları baskıya dönüştürülerek diğer aday adaylarının demokratik temsilleri engellenmiştir. O kadar ki “diğer adaylara imza desteği verileceği” dedikoduları yayılarak bizlere destek olan delegelerimizin destekleri şaibeli hale getirilmiştir.
 
BU ANTİ DEMOKRATİK, SİYASETSİZ VE KİŞİLERE İNDİRGENMİŞ YARIŞIN PARÇASI OLMAYI REDDEDİYORUZ!
 
Bize imza ve omuz veren tüm yoldaşlarımıza saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Yolumuz uzun ve meşakkatli. Çoğu büyük mücadelelerden gelen Kurultay Delegelerimizin tüm bu anti demokratik koşullara rağmen en doğruyu tercih edeceklerine dair umudumuzu diri tutuyoruz." 
 
ÖZEL'İN ADI ANONS EDİLMEDİ
 
Kurultay için hazırlanan sinevizyon gösterisinde Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünden, düzenlediği mitinglerden, Karadeniz’de uğradığı silahlı saldırı anından görüntüler ve geçmiş dönemde yaptığı konuşmalardan kesitler yer aldı. Sinevizyon yayınlanırken zaman zaman “değişim” sloganları atıldı.
 
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kurultay salonuna "Haydi Kılıçdaroğlu" parçasıyla yerini alırken, Özgür Özel’in ve Ekrem İmamoğlu'nun salona girişi anons edilmemesi dikkat çekti. 
 
DİVAN BAŞKANLIĞINA İMAMOĞLU SEÇİLDİ
 
Divan başkanlığına oy birliği ile İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçildi. Kılıçdaroğlu tarafından sahneye davet edilen Ekrem İmamoğlu, yaptığı açılış konuşmasında "Bu kurultay, Türkiye muhalefetinin toptan şekilleneceği bir kurultaydır" dedi.
 
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:
 
Bugün Cumhuriyetimizin ikinci yılının bu ilk günlerinde bizi hayati bir görev bekliyor. Cumhuriyet ve demokrasinin ilkeleri etrafında milletçe hep beraber buluşmaya ihtiyacımız var. İnançlara saygılı laikliği eksiksiz biçimde hayata geçirmeye hep birlikte ihtiyacımız var. Her bir yurttaşı eşit ölçüde değerli ve saygılı görmeye ihtiyacımız var. Zenginliklerimizi adil bir biçimde paylaşmaya ihtiyacımız var. Bunları gerçekleştirmek için gereken her şey CHP'nin 100 yıllık geçmişinde, genetik kodlarında bütün tazeliğiyle vardır. Bu büyük ve sarsılmaz gücün bir üyesi ve delegesi olmak hepimiz için başlı başına bir onurdur. Bu aynı zamanda toplumsal bir görevdir. İnanın ki bu göreve hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.
 
Ne yazık ki vatandaşlarımızı kutuplaştıran, tahammülsüz, hukuksuz ve bizi eşi görülmemiş şekilde hayat pahalılığına mahkum etmiş iktidarla cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım attık. Devletimizi, asırlık yapılarımızı darmadağınık etti. Eşsiz ülkemizi dünyadan uzaklaşmış bir yönetim anlayışına mecbur etti. Gençlerimiz ülkelerine inancını yerle bir etti, gelir dağılımını çok tehlikeli biçimde bozdu. Halkın yüzde 60'ını asgari ücretli çalışmaya mecbur etti. Yetenekli ve girişimci orta sınıfı yok etti. Yargıyı silah gibi kullanarak, bugünlerde gazetecilere yaptığı gibi, kendisine muhalefet eden kim varsa içeri attı.
 
‘BU FOTOĞRAFI KABULLENMEYİZ, KABULLENMİYORUZ, KABULLENMEYECEĞİZ'
 
CHP'nin inançlı kadroları olarak bizler bu fotoğrafı kabullenmeyiz, kabullenmiyoruz, kabullenmeyeceğiz. Ülkemin de partimin de bundan çok daha fazlasını yapabileceğine inanıyorum. İşte bu yüzden bu kurultay tarihi bir kurultaydır. Bugün ve yarın ikinci yüzyılın inşasına giden büyük bir yolculuğun büyük bir adımını atacağız. Çünkü bu kurultay, Türkiye muhalefetinin toptan şekilleneceği bir kurultaydır. Sendikalarda sivil topluma, gençlerden kadına, çalışanlardan emeklilere kadar herkesi çok umutlandıracak. Bu kurultay toplumsal muhalefete büyük güç ve moral verecek.
 
Sadece 5 ay sonra yerel seçimler var. Kurultay biter bitmez yerel seçimler için omuz omuza vereceğiz. İkinci yüzyılın Türkiye'sini hep birlikte kuracağız. Pek çok metropolde, ilde, ilçede göreceksiniz belediyeleri hep birlikte kazanacağız."
 
 KÜRSÜYE KILIÇDAROĞLU ÇIKTI
 
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim dönemine yönelik açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 
 
100 yıllık bir tarih herkese nasip olmaz. Kapatıldık, arşivlerimize el kondu, genel başkanlarımız tutuklandı, yılmadık, direndik ve 100'üncü yılımızı şimdi kutluyoruz. Hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi beraber yaşıyoruz. CHP'yi 100 yıl yaşatan gerçek, kuruluşunun savaş meydanlarında gerçekleştirilmesidir. Sıradan bir parti değiliz. Biz Kuvayi Milliye'cilerin partisiyiz. 
 
BEN DAHİL KİMSE KENDİNİ PARTİNİN ÜZERİNDE GÖREMEZ
 
Bu salon diğer partilerin salonlarına benzemez. Bu salonda 5'li çeteler yok, sarayın oligarkları yok, uyuşturucu baronları yok, asla da olamayacaklardır. Bu salonda mafya bozuntuları yok, harama ekmek doğrayanlar yok, rüşvetçiler yok, bundan sonra da olmayacaktır. Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin tartışıldığı kurultaylardır. Onların kurultayları ise haber değeri olmayan kurultaylarıdır. Bizim örgütümüz de diğer partilerin örgütlerine benzemez. Tartışırız ama parti disiplinini de bozmayız. Ben dahil kimse, kendini partinin üstünde asla ve asla göremez. 
 
BİLİYORUM, SİZLERİ ZAMAN ZAMAN ÜZDÜM 
 
Sevgili örgütüm, biliyorum. Sizleri zaman zaman üzdüm. Ama bir şeyi bilmenizi isterim, asla ve asla sizi utandıracak hiçbir şey yapmadık. Hep sizler için ve Türkiye için mücadele ettim. Bu parti bütün kurultaylarından güçlenerek çıkmıştır. Yine güçlenerek çıkacaktır. 
 
ANAYASA FİİLEN ASKIYA ALINDI
 
Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu sunacağım. Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda Anayasa fiilen askıya alınmıştır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti artık Türkiye'de işlememektedir. Saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır. Güçler ayrılığı ilkesi tümüyle gitmiştir. Yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek ve milyonları yardıma muhtaç hale getirmek, saray devletinin politikasına dönüşmüştür. Üzülerek görüyoruz ki yoksulluk, kabullenilerek sürdürülen bir kültür haline getirilmiştir.
 
SELAM OLSUN DEMOKRASİ KAHRAMANLARINA
 
 Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönüştürülmüş durumdadır. Gazeteciler görevlerini yapamaz haldedirler. Bu kurultayımızda şu anda tutuklu olan Tolga Şardan'a, Can Atalay'a, Osman Kavala'ya, Selahattin Demirtaş'a, Tayfun Kahraman'a, Emine Mine Özerden'e, Yiğit Ali Ekmekçi'ye, Hakan Altınay'a ve Barış Pehlivan'a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları.
 
BENİ ASIL ÜZEN SIRTIMDAKİ YÜK DEĞİL, SIRTIMDAKİ HANÇERLERDİ
 
Altı lider oturduk, bu tabloyu kısmen anlattım. Biz altı lider tarihin bize yüklediği sorumluluğun gereğini yapmak zorundaydık. Ülkeyi nasıl yöneteceğimizi oturduk konuştuk. Ortak mutabakat metni hazırladık. İş Cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya dönmeler başladı. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Beni asıl üzen, sırtımdaki yük değildi, sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, kazanamadık. Daha nefes almadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler uzun süre değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu.
 
TEMEL MESELE HALKLILAŞMAK
 
Bizim sağa kaydığımızı söyleyenlere sormak isterim, çöpten kağıt toplayanların yanına kim gitti? Sendikaların bile doğru dürüst sahip çıkmadığı taşeron işçilerin yanına kim gitti? Bu sağcılık mıdır solculuk mudur? Ne diyor Gazi Mustafa Kemal, "Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir." Biz onlar için mücadele ettik. Hangi siyasal parti apartman görevlilerinin sorunlarıyla ilgilendi? Temel felsefe halklılaşmak. Halkın yanında olacağız. Şimdi biz sağcı mıyız, solcu muyuz? Bu nasıl bir algıdır, nasıl bir kin ve öfkedir? Anlamakta zorluk çekiyorum.
 
BAY KEMAL'İN YOL ARKADAŞI OLMAK İÇİN…
 
Bay Kemal'in yol arkadaşı olmanız için başka partilerin CHP'yi dizayn etmesine izin vermeyeceksiniz. CHP'yi nasıl karıştırdıklarını çok iyi biliyorum Bu örgüt 100 yıllıktır, bu ülkenin çimentosudur. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksın vefalı. Bay Kemal'in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal'i arkadan hançerlemeyeceksin.
 
BİR SONRAKİ KURULTAYDA BEN DE YENİ GENEL BAŞKANI ALKIŞLAYACAĞIM
 
 13 Haziran 2023, yine grup toplantısı, "Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir". Benim CHP kültüründen aldığım en büyük derslerden birisi budur, bunu söyledim. Kurultaydan 20-25 gün sonra bir tüzük kurultayı yapacağım. Değişim nasıl olur bütün dünya bunu öğrenecek. Cinsiyet kotası getireceğim. Yüzde 50'ye var mısınız? Vekilliği 3 dönem ile sınırlayacağım. Artık her yerde ön seçim olacak. Genel sekreterlik makamını güçlendireceğiz. Parti müfettişliklerini yeniden inşa edeceğiz. Seçimlerde oyunu en çok artıran 5 ilin başkanı Parti Meclisi üyesi olacak. İnşallah ben de bir sonraki kurultayda sizlerin arasında oturup yeni genel başkanı alkışlayacağım” 
 
ÖYMEN, KILIÇDAROĞLU’NU HEDEFALDI 
 
Genel Başkan Adayı Örsan Öymen ise, konuşmasında Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Öymen, Kılıçdaroğlu’na “Gerçekleri olduğu gibi ortaya koymamız gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız sırtından hançerlendiğini söyledi. 13 yılda 12 seçim kaybedilmiş, hepsinde mi sırtından hançerlendi? Böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde görülmüş, 13 yılda bütün seçimler kaybedilmiş, buna rağmen genel başkanlık koltuğunda oturmak nasıl açıklanabilir. CHP'nin oyu yüzde 22-26 bandında sıkışmış kalmış. Yüzde 48 değerli bir oydur fakat önceki seçimlerde de adayların toplam oyu yüzde 48'di” sözleriyle yüklendi. 
 
‘39 VEKİLİ HEDİYE ETTİK’
 
Gerçek bir değişime ihtiyaç olduğunu söyleyen Öymen,  “Bu seçimlerin kaybedilmiş olmasının birçok nedeni var. Parti içi demokrasinin olmaması, kararların oligarşik bir yapı tarafından alınması hataya sebep olmuştur. 39 vekilin oyu yüzde 2-3'ü geçmeyen partilere hediye ettik. Şimdi anayasa değişikliği oylamaları olacak, bu vekiller AK Parti ile işbirliği yaparsa bunun sorumlusu kim olacak. Genel merkez örgütün ağası değildir, örgütün sözcüsü olmalıdır. İki seçim kaybeden birisinin bir daha genel başkan adayı olmaması gerekiyor” dedi. 
 
Öymen, kürsüdeki konuşmasından dakikalar sonra, X hesabından yaptığı açıklama ile adaylıktan çekildiğini duyurdu.
 
Örsan Öymen'in açıklaması şu şekilde: "CHP 38. Olağan Kurultay süreci ne yazık ki, medya ambargosu, adaylık imza tekeli, delegeye yönelik baskılar gibi uygulamalar nedeniyle, anti-demokratik bir ortamda gerçekleşmiştir. Kurultay, partideki bozuk düzenin bir parçası veya uzantısı olanların 'yarışına' dönüştürülmüştür. Bu nedenle CHP Genel Başkan Aday Adaylığı’ndan çekilmeye karar verdim. Bu Kurultay’da, kim kazanırsa kazansın, kaybeden ne yazık ki CHP ve Türkiye olmuştur."