ANKARA - Hrant Dink’in tekçiliğe, baskıya ve nefrete karşı verilen mücadelede yitirilen en büyük değerlerden biri olduğunu belirten Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri, “Hrant’ı aramızdan koparıp alan siyasi iklim ne yazık ki bugün de varlığını sürdürüyor” dedi.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, 19 Ocak 2007’de katledilen gazeteci yazar Hrant Dink’in ölüm yıl dönümü dolayısıyla açıklama yayınladı. “Hrant’ı aramızdan koparıp alan siyasi iklim ne yazık ki bugün de varlığını sürdürüyor” başlıklı açıklamada, Dink cinayeti yargılamasındaki cezasızlık politikasına dikkat çekildi.
‘SUİKASTIN ÜZERİ KAPATILAMAZ’
Dink cinayetinin tarihe geçtiği vurgulanan açıklamada, şu sözlere yer verildi: “Hrant suikastı devletin desteklediği, yönlendirdiği veya göz yumduğu aktörlerin yarattığı ağır insan hakları ihlalleri ile ilgili devletin yükümlülüklerini yerine getirmemesiyle tarihe geçecek. Birkaç tetikçiye verilen hapis cezası ile suikastın üzeri kapatılamaz. Cezasızlık davalarının çoğaldığı ülkelerde faşizm kurumsallaştırılıyor demektir. Toplumsal travmalarımızda eksikliğini hissettiğimiz gerçek bir yüzleşmeyi, Hrant’ın katledilmesine yol açan süreç için de gerçekleştiremezsek, onu ölüme götüren yolun taşlarını döşeyen adaletsizlikle, tekçilikle, ötekine tahammülsüzlükle ve baskıyla büyüyen bu rejimi değiştiremezsek hiç kimse adaletin tam ve gerçek anlamıyla sağlanmış olduğundan bahsedemez.”
‘O’NA BORCUMUZ VAR’
Dink’in tekçiliğe, bağnazlığa, ırkçılığa, baskıya ve nefrete karşı verilen mücadelede yitirilen en büyük değerlerden biri olduğu ifade edilen açıklamada, sadece Ermeni olduğu için hedef alınmadığı aktarıldı. Açıklamada, “O, bu ülkedeki farklılıkları hakkında, ‘Ben üç dil biliyorum. Ermenice, Kürtçe ve Türkçe. Benim içimde bu üç dil hiç kavga etmiyorlar. Barış içinde yaşıyorlar’ dediği ve ısrarla halklar arasındaki barış köprüsü kurmak istediği için katledildi. Ölümünün 16 yılında hepimizin O’na borcu var. Bugün ülkeyi ağır bir kıskaç içinde kıvrandıran tek adam rejiminden kurtarmak, halklar arasında barış ve kardeşlik köprüsü kurmak, Cumhuriyeti ikinci yüz yılında şimdiye kadar sahip olamadığı demokrat niteliğine kavuşturmak konusunda her zamankinden daha ağır bir sorumluluk altındayız” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’yi bugünkü iklimden kurtaramadığımız, evrensel hukukun, adaletin, özgürlüğün ve barışın hüküm sürdüğü bir ülke haline getiremediğimiz her gün, Hrant’a ve tarihe karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmayacağız. Yeşil Sol Parti olarak, Türkiye halklarının kardeşliği ve toplumsal barış mücadelesinde kaybettiğimiz Hrant’ı katledilişinin on altıncı yılında saygıyla anıyor, onun hayalini kurduğu barış ve kardeşlik iklimini gerçekleştirene kadar mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.”