ANKARA - AKP iktidarında cezaevlerinin ölüm ve işkence evlerine dönüştüğüne dikkat çeken HDP Milletvekili Şevin Coşkun, ihlallerin bir an önce son bulması çağrısı yaptı.
Genel Kurul’da, 2023 Merkezi Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) grubu adına söz alan Mûş Milletvekili Şevin Coşkun, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti.
BİN 114 KİŞİYE İŞKENCE
AKP’nin 20 yıllık iktidarında işkence ve ölüm evlerine dönüşen cezaevlerine ilişkin konuşan Coşkun, Türkiye’de bulunan 396 cezaevinde 314 bin 502 kişinin tutulduğunu kaydetti. Coşkun, “Cezaevinde yaşanan hak ihlallerini çözüme kavuşturması gereken Adalet Bakanı 2023 bütçe komisyon görüşmelerinde 20 yeni cezaevi daha yapacaklarını belirtmiştir. Oysaki; çözüm üretilmesi gereken cezaevleri, yaşanan hak ihlalleri nedeniyle adeta ölüm evlerine dönüşmüştür. İHD’nin verilerine göre; 2021 yılında bin 114 kişi cezaevlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır.Aralık 2021’den bu yana cezaevlerinde 34’ü şüpheli 76 ölüm yaşanmıştır. En son ölüm haberi, Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nden geldi. 7 Aralık’ta 26 yaşındaki Emre Abalak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Cezaevi yönetimi, ayağının kayarak düştüğünü, beyin kanaması geçirdiğini iddia etmiştir” dedi.
‘SAĞLIK HAKKINA ERİŞİM ENGELLENİYOR’
Hasta tutsakların ve hükümlülerin sağlık durumunun da Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) olumsuz yöndeki raporları nedeniyle ciddiyetini koruduğuna dikkat çeken Coşkun, “İHD’nin verilerine göre; 651’i ağır bin 517 hasta tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Sağlığa erişim hakları da engellenmektedir. Bunlar arasında bulunan 84 yaşındaki Mehmet Emin Özkan. Yaşamını tek başına idame ettiremeyecek durumda olan Özkan, ATK’nin taraflı raporu nedeniyle adeta intikam alma duygusuyla cezaevinde tutulmaya devam ediliyor. Ayrıca Tenzile Acar, Devrim Ayık, yüzde 98 engelli Serdal Yıldırım, bir bacağını ve bir kolunu kaybeden Şaban Kaygusuz, Muhlise Karagüzel, iki elini kaybeden Ergin Aktaş da bu örneklerden yalnızca birkaç tanedir” diye belirtti.
CEZAEVLERİNDEKİ İHLALLER
Cezaevlerinde sağlık hakkına yönelik ihlallerin yanı sıra çıplak arama, yemeklerin kötü olması, ısınma yetersizliği, keyfi disiplin cezaları, tek kişilik hücre uygulamaları ve odaların 24 saat kameralar ile izlenmesi gibi bir çok ihlalin söz konusu olduğunu belirten Coşkun, “Örneğin Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan Neslihan Çetin, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde; tutulduğu tek kişilik odanın 24 saat kamerayla izlendiğini aktarmıştır. Çetin’e yönelik bu uygulama; özel hayatın gizliliği ihlali, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin cezaevlerine yansımasına bir örnektir” ifadelerini kullandı.
TAHLİYELERE KEYFİ ENGELLEME
Cezaevlerinde ceza içerisinde cezalandırma yöntemi olarak infaz yakmaların yapıldığına dikkat çeken Coşkun, tahliyelerin İdare ve Gözlem Kurulları’nın keyfî kararlarıyla engellendiğini belirtti. Cezaevlerinin hukukun göstergesi olduğunun altını çizen Coşkun, “Ne yazık AKP döneminde cezaevlerinde, 136 kişinin infazı yakılmıştır. İnfaz yakma keyfiyetinin ötesinde hukuksuzluğun başka bir boyutu karşımıza çıktı. Şadiye Manap tahliye olacağı gün cezaevinden çıkmadan önce tutuklandı. Cezaevleri bir ülkenin demokrasinin, hukukun göstergesidir. AKP döneminde cezaevleri en büyük ihlallerinin yaşanmasına devam ediyor. Yeni cezaevleriyle övünmeyi bırakın, ihlallere son verin” şeklinde konuştu.