ANKARA - HDP Milletvekili Hüda Kaya, Diyanet’in varlığının Anayasa’ya aykırı olduğunu dile getirerek, “Diyanetin tek bir mezhepçi, devletçi görüşü esas alarak, bu bütçeyi kullanması dinen helal midir?”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Meclis Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 8’inci turunda görüşmeleri devam eden Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine konuştu.
‘BU BÜTÇEYİ DİYANET HAK EDİYOR MU?’
Diyanetin 2023 bütçesinin yüzde 117 artışla 35 milyar 916 milyon TL’ye çıkarıldığını dile getiren Hüda Kaya, buda 4 kişilik aileden cebren bin 700 TL civarından para alınması anlamına geldiğini kaydetti. Kaya, “Türkiye vatandaşlarından hangi inançtan olursa olsun, bu haksız ödemenin alınması bir zorbalıktır. Bir Alevi kendisine hizmet etmeyen Diyanet’e bu parayı neden versin? Bir Hristiyan, kendisini aşağılayan, yok sayan bu Diyanete ekmek parasını neden versin. Türkiye’de 4 bin 500 özel öğrenci yurdu var. Bu yurtların en az 3 bin 350’si çeşitli cemaatlere bağlı yurtlar. Cemaat yurtlarında kalmak istemeyen öğrenciler, barınamayarak sokaklara terk ediliyor. Bu kadar bütçe Diyanete neden veriliyor? Kız ve erkek çocuklar tecavüze uğramaktan korunamıyorlarsa, bu bütçeyi Diyanet hak ediyor mu?” dedi.
‘DİYANET'İN VARLIĞI ANAYASAYA AYKIRI’
“Enes Kara’lar canına kıysın, kız çocukları bu sapkın cemaatlerin elinde 6 yaşında nikah kıyılsın, erkeklerin elinde oyuncak edilsin diye mi veriliyor?” diyerek Diyanete verilen bütçeyi eleştiren Kaya, “Arapçılık geleneği din diye kadınlara ve yoksullara dayatılsın diye mi veriliyor bu bütçe? Bu sapkın anlayışlar hala din diye okullarda, camilerde öğretilsin diye mi veriliyor? Hem anayasal olarak hem evrensel ortak insani değerler hem hukuk açısından hem de bizzat dinin ana kaynaklarınca net bir şekilde olan ilkeye göre devletin dini olmaz, olamaz. Yönetimde esas olan ortak akıl ve istişaredir. Yönetime olabildiğince tüm halkın aktif katılımıdır esas olan. Devletin dini de imanı da yasası da kutsalı da sadece adalettir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereği devletin tüm inançlara eşit mesafede olması gerekiyor. Tüm vatandaşlarımızdan alınan vergilerle var olan Diyanetin tek bir mezhepçi, devletçi görüşünü esas alarak, bu bütçeyi kullanması dinen helal midir?” diye belirtti.
‘İKTİDAR SAPKIN GÜRUHLARI GÜÇLENDİRİLDİ’
Diyanet’in bütçesine vergi vermek isteyenlerle ilgili bir referandum yapıldığı takdirde bu bütçenin rızasız bir şekilde alındığının ortaya çıkacağına vurgu yapan Kaya, “Onlarca farklı kesimden alınıp tek bir yere kanalize edilen bu bütçe, hangi dine, hangi kaynağa göre caizdir. Saray ve diyanet başkanı bunun cevabını verebilir mi? Çocuk ve kadın tecavüzleri ile uğraşırken, en son gazeteci arkadaşımızın ortaya çıkardığı haberle ilgili 6 yaşındaki çocuktan söz ediliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, ‘kadına şiddet, istismar vakaları siyasetin konusu değil’ diyor. Kendisi kadın ve bakan olarak elbette bazı adımlar atmış olabilir. Bizler sadece buraya el kaldırıp indirmek için gelmedik. Tam da bu olayların takibini yapmak, çocukların çıkaramadığı sesi çıkarmak, kadınların çığlıkları için buraya geldik. Bu çocukların, kadınların gençlerin hakları için sesleri için acıları için buradayız. Yaşamları dinciliğin ve modernizmin cehennemine kurban edilmesinler diye buradayız. Bu korkunç olaylar, tüm partilerin ve inançların üstüne alınmalı. Çocuklarımızın ve kadınlarımızın yaşamı için politikalar üretilmeli. Bu sapkın güruhlar, bu anlayışlar, bu iktidar eliyle güçlendirdiler, beslendiler” şeklinde konuştu.
‘BU OLAYLAR MÜNFERİT DEĞİL’
Cemaat ve tarikatların sonuna kadar üstüne gidilmesi gerektiğine ifade eden Kaya, cemaat ve tarikatlarda meydana gelen intiharlar, istismar ve tecavüzlerin asla münferit olaylar olmadığının altını çizdi. Kaya, “Yapısal ve zihinsel bir sorun vardır. Organize ve seri işlenen ve maalesef tarih boyunca iktidarların çanak tuttuğu ya da göz yumduğu suçlardır. Gerekeni yapılmalıdır. Soruşturmalar çok yönlü yapılmalı. Göz yuman tüm faillerin ortaya çıkarılması gerekiyor” sözlerini kullandı.