DBP Eş Genel Başkanı Aydeniz’e dayanışma ziyareti

img
DİYARBAKIR - Almanya Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut, dokunulmazlığı kaldırılmak istenen DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’e dayanışma ziyaretinde bulundu. 
 
Almanya Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Gökay Akbulut, Meclis Anayasa ve Adalet Komisyonu’ndan oluşan Karma Komisyon görüşmeleri sonrası dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’e dayanışma ziyaretinde bulundu. DBP Genel Merkez Danışma Bürosu'na gelen Akbulut’u, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır karşıladı. 
 
AKBULUT: DAYANIŞMA İÇİN BURADAYIM
 
Burada konuşan Akbulut, Türkiye’de basın başta olmak üzere insan hak ve özgürlükleri konusunda ihlallerin yaşandığını belirterek, "Bizler dayanışma için geldik. Kobanê ve HDP'nin kapatılması davaları için buradayım" dedi. 
 
AYDENİZ: MÜCADELEDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise, dayanışmanın kendilerine güç verdiğini belirterek, doğa talanı, Munzur Festivali’nin yasaklanması, dokunulmazlığın kaldırılması ile HDP’nin kapatılmaya çalışılmasının bir birleriyle bağlantılı olduklarını söyledi. Aydeniz, “Bugün İmralı’da başlayan tecrit bunların hepsini karşılıyor. Bunların zemini Kürt sorununun demokratik yol ve yönetmelerle çözülmeyişidir. Bu ziyaret bizim için çok önemli" diye konuştu. 
 
‘ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ’
 
Aydeniz, Türkiye’nin yüz yıllık sisteminin örgütlülük karşısında çöktüğüne dikkat çekerek, “Toplumsal örgütlülük demokrasiyi savunmak, tecride karşı olmak, bütün bu faşizmin kurumsallaşmasının karşısında durmak demektir. Bu yönelimlerinin kendi korkularından kaynaklı olduğunu, çok net ifade etmek gerekiyor. O yüzden ne yaparlarsa yapsınlar; biz demokratik mücadeleden, kadın mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi. 
 
BAYINDIR: MÜCADELE SÜRDÜRECEĞİZ
 
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise dayanışmanın önemine değindi. Ülke meselelerinde geçmişle kıyaslanmayacak durumların yaşandığını söyleyen Bayındır, "Kadın mücadelesinden tutun, insan hakları mücadelesine kadar; yerleşik bir hukukun olduğunu ifade etmekten uzak bir ülke durumu söz konusu. Hukukun, demokrasinin kırıntısının kalmadığı bir ülke gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Özgürlük mücadelesi yürüten gençler, kadınlar,  demokrasi mücadelesi yürüten Kürtler, muhalif kesimlere yönelik çok kapsamlı saldırı söz konusu. Buna karşı gençler, kadınlar, muhalifler, Kürtler olarak mücadelemizi ebetteki bugüne kadar sürdürdük, bundan sonrada sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde ifadeler kullandı. 
 
GÜÇLÜ DAYANIŞMA ÇAĞRISI
 
Bayındır, savaş, kaos ve çatışma zeminlerini besleyen Türkiye'nin kaymağını uluslararası örgütlerden aldığına dikkat çekerek, "En yakınımızda Zaxo katliamı var. Bilimsel verilerle ispatlandı ki, bu katliam Türkiye tarafından yapılan bombardıman sonucu gerçekleşti. Bölgesel tepkiler güçlüydü ama buna denk düşen uluslararası tepki açığa çıkmadı. Bu temel üzerinden siyaset yürüten partilerin bu iktidara ve bu politikaya dur diyebilecek çok güçlü bir dayanışmanın açığa çıkması gereken bir dönemdir. Aksi takdirde Erdoğan iktidarının ortaya koyduğu politika, bu denklem üzerinden kuruluyor" diye konuştu.