ANKARA - Van’da mültecilerin araçlarının taranması sırasında bir çocuğun yaşamını yitirmesine dair açıklama yapan HDP Çocuk Komisyonu, sorumluların yargı önüne çıkartılması için olayın takipçisi olacaklarını belirtti.
Van'ın Saray ilçesi Karahisar Mahallesi’nde 3 Temmuz 2022 tarihinde mültecileri taşıyan aracın asker ve korucular tarafından taranmasında 4 yaşındaki çocuğun yaşamını yitirmesine dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Türkmen ve Hüseyin Kaçmaz, yazılı açıklama yaptı.
Olay ardından Van Valiliği tarafından yapılan açıklamaya da yer verilerek, “Van Valiliği’nin açıklaması, işlenilen suçun ikrarı niteliğinde olmasına rağmen, akıllardaki sorulara herhangi bir cevap olamamıştır. Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Van Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Çocuk Hakları Komisyonu ve Serhat Göç-Der gibi sivil toplum kuruluşlarının yaşanan olaydan bir sonraki gün yaptığı araştırmalar ve yayınladıkları inceleme raporunda durum tüm açıklığıyla ortaya konmuştur. Van Valiliği’nin kamuoyuna yaptığı açıklamanın aksine, aracın durdurulduktan sonra bile kurşunların hedefi olduğu ve ‘silah kullanılmasını gerektirecek bir durum olmadığı’ açıkça raporda belirtilmiştir” denildi.
RAPOR VALİLİĞİN AKSİNİ SÖYLÜYOR
Sivil Toplum Örgütleri tarafından hazırlanan raporda yer alan “Raporda yanı sıra, ‘Kolluk personeli silah kullanma yetkisinde, sınırın aşılması suretiyle ile olaya karışan göçmen kaçakçılarının olası kastla öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçu işledikleri konusunda kanı oluştuğu’nun altı çizilmiştir. Ayrıca, Van Valiliği’nin açıklamasının tersine, seken kurşunlardan dolayı ölüm ve yaralamanın meydana gelmediği, aracın hedef alınması ile araçtan göçmenlerin inmelerine rağmen ateşe devam edilmesi sebebiyle ölüm ve yaralanmaların meydana geldiği ifade edilmiştir” diye belirtildi.
‘MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 14’üncü maddesinde “Herkesin, sürekli baskı altında tutulduğunda başka ülkelere sığınma ve kabul edilme hakkı vardır” açık hüküm yer aldığı kaydedilen açıklama da şu ifadeler yer aldı: “Sınırları aşarak Türkiye’ye ulaşan göçmenlerin, ırkçı ve nefret söylemlerinin köpürtülmesiyle çok yönlü şiddetin hedefi haline geldikleri açıkça ortadadır. Göçmenleri pazarlık aracı olarak gören ve insan onuruna yaraşır bir muamelenin dışına iten anlayış, bir çocuğun daha katledilerek hayattan koparılmasına sebep olmuştur. Yaşanan çocuk cinayetinin aydınlatılarak sorumlularının yargı önüne çıkarılması hususunun takipçisi olacağımızı bütün kamuoyuna sunuyoruz. Bizler, yerinden yurdundan edilmiş, çok yönlü şiddetin, ihmalin ve istismarın odağında olan bütün çocukların bu coğrafyada güvenli bir şekilde yaşamaları adına mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu bağlamda, sorumluların görevlerini yerine getirmeleri konusu başta olmak üzere gerek cezasızlık gerekse de keyfi uygulamaların önüne geçebilmek adına etkin politikalar üretmeye ısrarla devam edeceğiz.”