DİYARBAKIR - 30'uncu kuruluş yıl dönümüne ilişkin İstanbul ve Adana'da vermek istedikleri konserleri yasaklanan MKM, Diyarbakır, İzmir ve Van'da konser vermeye hazırlanıyor.
Kültürel asimilasyona karşı durmak ve Kürt külürünü yaşatmak amacıyla 1991 yılında kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), engel, yasak ve baskılara rağmen çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ediyor. Kuruluşunun 30’uncu yılı nedeniyle İstanbul ve Adana’dan yapmak istedikleri konserleri yasaklanan MKM, "sanat her yerde" diyerek, sokaklarda halk ile buluştu. MKM bu yasağa karşı önümüzdeki günlerde İzmir, Diyarbakır ve Van’da konser vermeye hazırlanıyor.
MKM’nin, sanatçı, aydın, yazar ve entelektüellerin bir araya gelerek 1991’de kurduğu bir kültür sanat kurumu olduğunu hatırlatan MKM’nin kurucularından ve Koma Çiya’nın eski üyesi Celal Ekin, MKM’nin açılmasının Kürt halkında ve sanatla uğraşanlarda büyük heyecan yarattığını ve Kürt kültür sanatıyla uğraşanların kıblesi haline geldiğini söyledi. Bugün var olan kültür sanat kurumlarının ana kaynağının MKM olduğunu belirten Ekin, “MKM’ye kültür sanat hareketi olarak bakmak lazım” dedi.
MKM HALA CANLI VE DİRİ
MKM’nin kuruluşundan beri çalışmalarını rahat bir ortamda geliştiremediğini kaydeden Ekin, MKM ve MKM’nin ortaya koyduğu misyonun etkisiyle kurulan kültür sanat kurumlarının, dil, edebiyat, müzik, tiyatro, folklor, resim, sinema gibi geniş bir skalada kültür sanat ürünleri ortaya koyduğunu vurgulayarak, büyüyerek yapılan bu sanatsal üretimin de sistemi rahatsız ettiğini söyledi. Kültür sanat kurumlarının defalarca basılıp, çalışanlarının, sanatçılarının gözaltına alınıp, hakkında davalar açıldığını, cezaların verildiğini kaydeden Ekin, “Mezopotamya kültür hareketi hala canlı, diri bir şekilde çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor” ifadesini kullandı.
GENİŞ BİR COĞRAFYAYA YAYILDI
MKM’nin kültür sanat çalışmalarında etkisinin İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Hewlêr, Diyarbakır ve diğer Kürt illerinde geniş bir coğrafyada karşılık bulduğunu ve buralara özgü kültür sanat kurumlarının oluştuğunu dile getiren Ekin, MKM’nin öneminin de geniş bir coğrafyada bir kültür sanat hareketine dönüşmesinden kaynaklandığını kaydetti. MKM’nin giderek büyüyen, genişleyen bir kültür sanat mirası yaratığını dile getiren Ekin, MKM’nin değerlere sahip çıkan bir sanat ruhunun olduğunu aktardı.
ŞUBE AÇILMASINA İZİN VERİLMİYOR
MKM’nin İstanbul dışındaki illerde kurulmasına 1995’ten itibaren izin verilmediğini kaydeden Ekin,“MKM’nin Kürdistan illerinde ruhu yaşatılıyor, onu gelecek kuşaklara taşımak isteyen bir sürü sevdalılar var. Bunu yaparken karşılık beklemeden yapan sanatçılar var. Maddi beklentileri olmayan kendinden vermeye çalışan, gençlerin, hocaların, sanatçıların ve sevdalıların gönüllü katılımıyla yürütülen bir çalışmadır” diye konuştu.
KONSERLERE DEVAM EDİLECEK
MKM’ye dönük baskıların hiçbir zaman sonlandırılmadığını ifade eden Ekin, MKM’nin kuruluşunun 30’uncu yılı nedeniyle düzenlemek istediği konserlerin İstanbul ve Adana’da yasaklandığını hatırlatarak, bu konserleri İzmir, Diyarbakır ve Van’da vermeye hazırlandıklarını aktardı. Yasaklamalarla, tutuklamalarla bu işin bitmeyeceğini ifade eden Ekin, kuruluş etkinliklerinin kapsamında İzmir'de 30 Ekim'de Van'da 6 Kasım'da konser verileceğini, Diyarbakır’da ise 11, 12, 13, 14 Kasım tarihlerinde konser dahil çok sayıda etkinlik düzenleyeceklerini söyledi.
‘BU İŞİN MÜSEBBİBİ DAVET EDİLDİ’
Ahmet Güneştekin’in tepki çeken Diyarbakır’daki “Hafıza Odası” sergisine de değinen Ekin,“Davet edilen insanlara bakıyoruz, bu işin müsebbibi, bu işin katilleri. ‘Siz Diyarbakır’da çok başarılı bir katliama gerçekleştirdiniz, gelin eserinizi görün’ bunu mu ifade ediyor? Orada selfielik bir manzara yok, orada acılar vardır. Halkın yüreğinde acılar var. İnsanların yaralarını deşmiştir” şeklinde konuştu.