8 Mart’a çağrı: Sokaklarda olma zamanı

HABER MERKEZİ - Amed, Êlih ve Silopiya'daki kadınlar, mücadeleyi büyütmek için 8 Mart’ta alanlarda direnişe çağırdı.

Amed, Êlih ve Silopiya'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü karşılayan kadınlar, emek sömürüsü ve kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı alanda buluşma çağrısı yaptı. 
 
‘ERİL ZİHNİYET KADININ İŞİNİ HAFİFE ALIYOR’
 
 
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası ( TÜM BEL-SEN) Eşbaşkan’ı Çağla Sanay, kadınların iş alanında maruz kaldıkları cinsiyetçi ayrımcılıklara işaret etti. Eril zihniyetin kadının iş gücünü hafife aldığının altını çizen Sanay, “Bir terfi verirken bile erkekleri ön planda tutuyorlar. Kadınlar işe gelirken akıllarının bir kenarında sürekli ev ve çocuk sorunları olması gerektiğini önümüze sürüyorlar” dedi. 
 
‘ERİL ZİHNİYETLE BARIŞMAYA NİYETİMİZ YOK’
 
Tüm Bel-Sen üyeleri üzerindeki baskı ve mobbinglerin kayyımların atanması ardından arttığına dikkat çeken Sanay, “Kayyumlar geldikten sonra ilk kapatılan yerler kadın kurumlarımız oldu. Kadınların üzerinde ciddi bir baskı ve mobbing uygulanmaya başlandı. Uyguladıkları psikolojik ve de sözlü tacizlerle bizleri yıldırmaya çalıştılar. Çünkü kadınlardan, kadınların mücadelesinden korkuyorlar. Kadınların herhangi bir siyaset alanında aktif rol almasından korkuyorlar. Kendileri, kurnaz eril bir zihniyete sahip oldukları için kadınlarla mücadele etmek onları ürkütüyor. Biz kurnaz eril zihniyetli erkeklerle asla barışmadık, uzlaşmadık, barışmaya da uzlaşmaya da niyetimiz yok” şeklinde konuştu. 
 
Sanay, tüm kadınları Amed’teki 8 Mart mitingine katılmaya davet etti. 
 
‘YENİ MODELİ KADINLAR GELİŞTİRECEK’
 
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay de, kadınların bir arada olmasıyla dayanışma ruhunun canlandığını söyledi. Yeni bir toplumun kadınlar öncülüğünde inşa edileceğinin altını çizen Özbay, “Çünkü kadınlık kültürünün yok edilmesiyle değişen bir toplumsal yapı bugün her yerde kriz yaşatıyor. Kapitalist bir sistem aslında erkek ürünü olarak karşımıza çıktı artık kapitalist bir sistemle yol alamayacağımızın çok net farkındayız. Dolayısıyla yeni bir modele ihtiyacımız var. Yeni modeli kadınların yapacağına inanıyoruz” diye belirtti.
 
Özbay sözlerine şöyle devam etti: “Yoksulluk, aç kalma hali, geçinememe hali, kimi zaman aç, kimi zaman yarı tok uyuma halinin yanında bir ötekileştirmeyi barındırıyor.  Bu eksenli baktığımızda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair yoksulluktan en fazla etkilenen kesim kadınlar olduğunu görüyoruz. Yoksulluğun artık kadınlaştığına dair ifadeler kullanılıyor. Yoksulluğunda artık bir cinsiyet olduğuna dair söylemler başlıyor, bunun nedeni erkek egemen sistemin dayattığı çalışma koşullarıdır” dedi.
 
‘KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUZ’
 
Tüm kadınları 8 Mart mitingine davet eden Özbay, “8 Mart'ta İstasyon Meydanı'nda saat 11.00 ve 17.00 arasında Amed'de bir miting gerçekleştirilecek. Bütün kadın arkadaşlarımızı bu mitingde emeğimize, bedenimize, kimliğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
KAZANIMLAR İKTİDARIN HEDEFİNDE 
 
 
Êlih Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Sümeyye Gültekin Aykut ise, kadına yönelik artan şiddet ve katliamlarda iktidarın rolüne dikkat çekti. 
 
İktidarın İstanbul Sözleşmesi üzerinden kadınları hedef aldığını belirten Aykut, “Söylemlerle kadın kırımına yol açıldı. Sözleşmenin feshine karar verenler bu katliamlardan sorumlu” dedi. AKP’nin iktidarı süresince kadınların aleyhine yasa çıkardığını söyleyen Aykut, “Son olarak 14 Temmuz 2023’te  yeni bir Torba Yasa Meclis’ten geçirildi. Buna göre, ‘Kasten öldürme suçu’ndan 20 yıl hapis cezası alan bir kişi 3 yıl 5 ay, ‘Cinsel saldırı’ suçundan 10 yıl hapis cezası alan bir kişi 9 ay, ‘Cinsel’ suçlardan 9 yıl hapis cezası alan bir kişi 1 ay, ‘Kasten yaralama’ (eşe karşı)’ suçundan 10 yıl hapis cezası alan bir kişi 9 ay, cezaevinde kalacak. Bu yasa katliamcı erkeği daha da cesaretlendirdi. Bu yaklaşım bile iktidarın kadın katliamlarındaki rolüne işaret ediyor” diye belirtti.
 
İstanbul Sözleşmesi’nden sonra 6284 sayılı yasanın hedef alının altını çizen Aykut, iktidarın yasayı işlevsiz hale getirerek kaldırmayı planladığını söyledi.  Geçen yıl 6284 sayılı yasanın uygulanmaması nedeniyle 28 kadının katledildiğini hatırlatan Aykut, kazanımların korunması için mücadelenin sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Aykut, “8 Mart, kadınlar için çok önemli. 8 Mart’ta alanda bulunarak iktidarın kadını hedef alan yasalarına karşı direneceğiz. İktidarın politikalarına karşı 8 Mart’ta alanlarda olalım” çağrısında bulundu. 
 
CIZÎR’DEKİ MİTİNGE ÇAĞRI 
 
Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde de, Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ile Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla saat 13.00’de miting düzenlenecek. DEM Parti ilçe binası önünde gerçekleştirilecek mitinge, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, sanatçılar Koma Aryen ve Rojda Atlağ katılacak. 
 
Silopiya’daki kadınlar mitinge katılım çağrısında bulundu.
 
‘ÖZGÜRLÜK ZAMANI’
 
 
İlçede yaşayan Tole Değer, “Kendi dilimizde özgür yaşamak istiyoruz. Herkes gibi çocuklarımızın da kendi topraklarında özgürce yaşamasını, haklarına sahip olmasını istiyoruz. Ne zamana kadar bu düzen devam edecek. Bu taleplerle 8 Mart'ta Cizîr'de alanlarda olacağız. Tüm Botan kadınlarını meydanlara bekliyoruz. Artık evde oturma zamanı değil, sokakta özgürlük isteme zamanı. Meydanlara çıkıp haklarını arasınlar. Özgürlük istiyoruz, özgürlüğü omuz omuza haykıralım” diye belirtti. 
 
 
Kadınların alanda buluşması gerektiğini söyleyen Emine Yalıç, “Tüm kadınları Cizîr’de kutlanacak 8 Mart’a davet ediyoruz. Alanda ‘biz Kürtler varız ve biz kadınlar varız’ denilmelidir. Kadın katliamlarını kınıyorum. Kadınların artık ezilmesini, katledilmesini istemiyoruz. Artık annelerin acısı son bulunmalı. Tüm annelerin 8 Mart’ta el ele verip bu katliamları kınamaları gerek” ifadelerini kullandı.
 
8 MART TEMENNİSİ 
 
 
Kürt kadınlarının yaşadıkları acılar nedeniyle yüreklerinin buruk olduğunu belirten Meyrem Kesen, şöyle dedi: “Çocuklarımız katledildiğinde yüreğimiz de yanıyor. Tüm kadınlar 8 Mart’ta Cizîr’e akın etmelidir. Hepimiz el ele verelim ‘yeter artık kadınlar öldürülmesin’ diyelim. Umarım 8 Mart güzel günlere vesile olur.”
 
 
Muhtebe Keklik de, 8 Mart alanında olacağını dile getirerek, barış ve özgürlük taleplerini haykıracaklarını söyledi.