Barış Anneleri: Tecrit son bulmadan barış mümkün değil

img

WAN - Gever Barış Anneleri Meclisi üyeleri, İmralı tecridi kaldırılmadan bu topraklara barış gelmesinin mümkün olmadığını ifade etti.  

 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile adada bulunan diğer tutsaklar Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar'ın aileleri ve avukatları tarafından yapılan görüşme başvuruları, “disiplin cezaları” gerekçeleriyle engelleniyor. Bu engellemeler nedeniyle İmralı’dan haber alamama hali 34’üncü ayına ulaşmış durumda.
 
İmralı derinleştirilen tecrit, savaş ve yakım politikalarını beraberinde getirirken, bu durumun yol açtığı ölümlerin yanı sıra ekonomide yol açtığı krizin faturası halklara kesiliyor.
 
Bu duruma son vermek üzere 10 Ekim’de başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası ile küresel çapta eylem ve etkinlikler organize edilmesinin yanı sıra kampanyaya destek için cezaevlerinde başlanan açlık grevi 44’ncü güne girerken, tutsak aileleri öncülüğünde sürdürülen “Adalet Nöbetleri” de devam ediliyor. 
 
Öte yandan yazar, yönetmen, oyuncu, sanatçı ve müzisyenler 7 Ocak’ta İstanbul ve Amed’de paylaştıkları "Barışa Ses Olalım" başlıklı deklarasyonlarda savaşa karşı barışı taleplerin dile getirerek tecridin kaldırılmasını ve Kürt sorununun çözümünü istedi. 
 
Gever (Yüksekova) Barış Anneleri Meclisi üyeleri PKK Lideri Öcalan’a yönelik sistematik tecrit politikası ve cezaevlerindeki tutsakların başlattığı açlık grevi eylemine dair konuştu.
 
'BU HUKUKSUZLUK ARTIK SON BULSUN'
 
İmralı tecridinin kırılması için mücadele edenleri selamlayan Barış Annesi Belgin Polat (52), tecridi kırmakta kararlı olduklarını dile getirdi. Polat, “25 yıldır Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit politikası yürütülüyor. Bu tecrit politikası aynı zamanda cezaevlerine, siyasi tutsaklara sirayet etmiş durumda. Bugün cezaevlerinde bütün haklar ortadan kaldırılmıştır. Bütün dünyada geçerli olan insan hakları neden Kürt tutsaklara uygulanmıyor? Her gün cezaevlerinden tutsakların cansız bedeni çıkıyor. 2022 yılında Barış Anneleri olarak cezaevlerinde yaşananlara ilişkin Ankara’ya giderek dönemin Adalet Bakanı ile görüşmek istedik fakat bakan kapıların arkasına saklanarak bizimle görüşmedi. Ülkenin adaletten sorumlu bakanı böyle yapıyorsa kim bilir cezaevleri yönetimleri neler yapıyordur. Talebimiz Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması. Bu tecridi kaldıracağız. Öcalan’ın halkının içinde olması için anneler olarak elimizden geleni yapacağız. Bu hukuksuzluk artık son bulsun” diye konuştu.
 
 
Öcalan’a uygulanan tecridi kınayan Gülçin Karabük ise, tecridin kırılması için herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekti. 
 
'KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR YANLARINDAYIZ'
 
Karabük, “Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit kırılmadığı sürece bu topraklara barış gelmeyecek. Kürdistan’da Kürt halkına yönelikte ciddi bir tecrit uygulanıyor. Tecride karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine Barış Anneleri olarak destek vermeye devam edeceğiz. Biz anneler kanımızın son damlasına kadar onların bu kutsal mücadelelerinin yanında olacağız. Sayın Öcalan’a uygulanan ve cezaevlerine sirayet eden tecrit politikasına karşı mücadele ederek bu tecride kıracağız. Kürtlere yönelik yüzyıldır yok etme, inkar ve sindirme politikası yürütülüyor. Bugün Kürtlere dayatılan bu antidemokratik uygulamalara herkesin ses çıkarması gerekiyor. Tecride karşı mücadelemiz devam edecektir” dedi.
 
'TUTSAKLARA SES OLMALIYIZ'
 
Barış Annesi Emine Atak da PKK liderine yönelik tecridin kırılması halinde ülkeye barış ve kardeşlik havasının hâkim olacağını ifade etti. Bunun için herkesin öncelikle cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemini sahiplenmesi gerektiğini söyleyen Atak, “Bizler dışarda tutsakların eylemlerini sahiplenip yanlarında olacağız. Tutsaklara ses olmalıyız. Öcalan’a uygulanan tecrit kaldırılmadığı sürece barış olmayacağını herkes biliyor. Dünyanın her hukuksuzluğa karşı tepkisi var ama mesele Kürt olunca maalesef ses çıkmıyor. Öcalan’a yönelik uygulanan tecrit kaldırılırsa topluma özgürlük, barış gelecektir. Bu nedenle bu tecrit derhal kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.