Fatma Uyar’ın mücadelesini annesi sürdürüyor

img

ŞIRNEX - Silopiya’daki yasaklar sırasında katledilen Fatma Uyar’ın mücadelesini sürdüren annesi Hatice Uyar, “Kadın özgürlüğü için direniyordu. Sevê, Pakize, Fatma ve Asya, her bir kadının mücadele gerekçesi olmalıdır” dedi. 

 
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde, 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları esnasında Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir, 4 Ocak 2016 tarihinde zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu katledildi. Aradan geçen 8 yılda ise 3 Kürt kadın siyasetçinin “şüpheli” olarak yer aldığı soruşturma dosyasında bir kişinin dahi ifadesi alınmayarak, dosya rafa kaldırıldı. 
 
KISACIK ÖMRE SIĞDIRILAN MÜCADELE 
 
Daha 3 aylık iken devletin baskısıyla tanışan Fatma Uyar’ın yaşamı da mücadelesi de Kürt halkının on binlerce yıldır verdiği mücadelenin sadece bir kesiti. 28 Ağustos 1988'de Gabar Dağı’nın eteklerindeki Dihok köyünde dünyaya gelen Uyar daha 3 aylık iken devletin baskılarından dolayı doğduğu köy boşaltıldı. Dedesi Temer Uyar gözaltına alınarak 12 yıl hapis cezası verildi. Şirnex merkeze bağlı Milga Şantiyê köyüne yerleşen Uyar ailesi, devam eden baskı ve tehditlerden dolayı ikinci kez göç ederek, kent merkezine yerleşti. İlkokul 5’inci sınıfa kadar okuyan Uyar, 2000’li yıllarda gençlik çalışmalarında yer alarak, mücadeleyle tanıştı. 2009 yılında tutuklandı ve 5 yıl cezaevinde kaldı. Uyar, tutuklandıktan bir yıl sonra da abası Reşit Uyar (53) tutuklandı ve baba ile kız bir Mardin Cezaevi’nde tutuklu kaldı. Tahliye edildikten sonra mücadeleye devam eden Uyar, sokağa çıkma yasağı döneminde halka destek olmak amacıyla yönünü Silopiya'ya çevirdi. “Halkımın yanında bu süreci karşılayacağım. Son nefesime kadar onların mücadelelerine ortak olacağım” diyen Uyar, yasakların 22’nci gününde yanındaki iki mücadele arkadaşıyla birlikte yaşamdan koparıldı. 
 
Uyar’ın mücadelesi ise annesi Hatice Uyar tarafından sürdürüldü. Kızının ölümünden sonra çalışmalarda yer alamaya başlayan anne Uyar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Merkez İlçe Örgütü’nün 2023 yılının Aralık ayında gerçekleşen 1’inci Olağan Kongresi’nde ilçe eşbaşkanı seçildi.  
 
'YAŞAMINI MÜCADELEYE ADADI’
 
Kızının yaşamını mücadeleye adadığını belirten anne Uyar, “Üzerinden 8 yıl geçti ama katliam halen aydınlatılmadı. Fatma, çok fedakar biriydi ve davaya bağlıydı. Küçük yaşta mücadelede yer aldı. O’na, ‘Daha küçüksün mücadele edemezsin' diye sitemlerde bulunurdum. O ise, ‘Böyle şeyleri söyleme ben mücadele etmezsem, sen etmezsen kim mücadele edecek?' derdi. Sokağa çıkma yasaklarında Şirnex'teydi. Daha sonra Silopiya’ya geçti. Yasak ilan edildiğinde çatışmalar başladı. Fatma katledilmeden bir kaç gün önce beni aradı ve ‘Hakkını helal et' dedi. Bu konuşmadan iki gün sonra da şehadet haberini aldım. Onun partiye olan bağlılığı bir kaç cümleyle anlatılabilecek bir şey değil. Kadın özgürlüğü için direniyordu. 5 yıl cezaevinde kaldı. Çıktığı gibi çalışmalarda yer aldı. Onu doğru dürüst evde görmedim. Bir kaç defa ‘Bir gün de evinde benim yanımda uyu' dedim. O kadar mücadele etmeyi seviyordu ki evde kalmak, oturmak ona vicdansızlık gibi geliyordu" ifadelerini kullandı. 
 
‘MÜCADELE MİRASI BIRAKTI’
 
Fatma'dan sonra mücadelesini sürdürme kararı aldığını söyleyen Uyar, şöyle dedi: “Bu mücadeleyi bırakmam çok zor. Bize bırakılan mücadele mirasına sahip çıkmamız gerekiyor. Fatma'dan sonra mücadeleye bağlılığım arttı. Evde oturmayı vicdanım kaldırmaz. Yaşadığım sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim. Her bir kadının mücadele gerekçesi Sevê, Pakize, Fatma ve Asya Yüksel olmalıdır. Her kadın onların mücadelesini göz önüne getirmeli ve direnmelidir.”
 
3 KADIN YOLDAŞI ANLATTI
 
Katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiyle çalışmalarda yer alan Asya Akın da, üç kadını şu sözlerle anlattı: “Pakize her zaman kendine inanan bir arkadaştı. Partide yer aldığı ilk günden son güne kadar kendine güveniyordu ve mücadeleye bağlıydı. İkna kabiliyeti yüksekti. Bir gün birlikte Heviya Jinê dergisini dağıtmaya çıktık. Bir esnaf ‘Dergiyi okumayacağım ama parasını veririm' dedi. Pakize orada tam bir saat boyunca o esnafa derginin anlam ve öneminden bahsetti. ‘Para için satmıyoruz, okuyun, kadını ve emeğini tanıyın diye dağıtıyoruz' dedi. Özyönetim ilan edildiği zaman halk meclisi eşbaşkanı olarak seçildi. O zaman hedefteydi. Sêvê çok emekçi ve mütevazi bir arkadaştı. Büyüklerle büyük, çocuklarla çocuk ve gençlerle gençti. Sêvê arkadaşı gördüğümde ondan güç alıyordum. Onun duruşu ve varlığı insana güç veriyordu. 
 
Fatma arkadaş cezaevinden yeni çıkmıştı. Onu da tanıma fırsatım oldu. Hiç unutmam, bir erkek arkadaşla tartışmamız oldu. O hemen sohbete dahil oldu ve iki saat boyunca o erkek arkadaşa kadın arkadaşlara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlattı. Kadın meselesine karşı çok hassastı. Üç kadın yoldaşın da partiye olan bağlılığı ve devrimci duruşları insanı etkiliyordu. Yaşadığımız sürece mücadelelerini sürdüreceğiz. Paris'te de arkadaşlarımız katledildi. Bu bize şunu gösteriyor; bir kadın örgütlüyse eğer Paris'te de olsa, Silopiya'da da olsa hedeftir. Söz veriyoruz; onların bize bıraktığı mücadele mirasına layık olacağız." 
 
MA / Zeynep Durgut