KESK: En düşük memur maaşı yoksulluk sınırı üzerine çıkarılsın

img
HABER MERKEZİ - KESK, Meclis’te görüşülecek Torba Kanuna ve ek bütçe yasa teklifine dikkat çekerek, en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istedi. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, "İnsanca yaşanabilecek ücret, vergide adalet istiyoruz" talebiyle Ulus Heykel önünde basın açıklaması yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcisinin katıldığı açıklamada, “İnsan yaşanabilecek ücret, vergide adalet istiyoruz” pankartı açıldı. Açıklamada sürekli olarak “Zam zulüm işkence işte AKP” ile “AKP elini cebimizden çek” sloganları attı.
 
Açıklamada konuşan KESK Ankara Şubeler Platform Dönem Sözcüsü  Burak Ustaoğlu, AKP-MHP iktidarının seçimden önce verdiği sözleri yerine getirmediğini vurguladı. İktidarın, “En düşük memur maaşı 22 bin TL’yi bulacak” sözünü hatırlatan Ustaoğlu, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki ilgili görüşmelerin tamamlandığını hatırlatarak, “Komisyon görüşmelerinde sadece emeklilere önümüzdeki altı ay için verilecek zam oranının yüzde 17,55’ten yüzde 25’e çıkarılması yönünde bir değişiklik yapılmıştır” dedi.
 
‘EK BÜTÇE İKİ AY İÇİNDE BUHARLAŞACAK’
 
Söz konusu torba yasa teklifinin bugün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacağının beklendiğini ifade eden Ustaoğlu, “En düşük memur maaşı 22 bin TL’yi bulacak” sözünü içeren torba yasa teklifinde Meclis Genel Kurul sürecinde bir değişiklik yapılmadığı takdirde ortaya çıkacak sonuçları sıraladı:
 
“*Tüm kamu emekçilerinin maaşlarının enflasyon farkı artı ‘toplu sözleşme artışı’ toplamı olan yüzde 17,55 oranında artırılması ardından buna seyyanen 8.077 TL eklenmesi ile sonuçlanacaktır.
 
*8.077 TL'lik artış taban aylık katsayısı artışı yoluyla değil, tüm kamu emekçilerine seyyanen yapıldığı için 985 TL çalışmayan eş yardımı ve iki çocuk üzerinden 325 TL çocuk yardımıyla en düşük 11.800 TL olan en düşük maaşı alan kamu emekçisinin eline 22.000 TL geçse de gerçekte bu emekçinin kök maaşı 13.870 TL olacaktır. Dolayısıyla bundan sonraki dönemlerde maaş zammı 22.000 TL üzerinden değil, 13.870 TL üzerinden yapılacaktır.
 
*Yine 8.077 TL seyyanen artış mevcutta ödenmekte olan aylık, tazminat, ödenek, ikramiye, ek ödeme, döner sermaye payı, çalışmayan eş yardımı, çocuk yardımı, toplu sözleşme ikramiyesi gibi pek çok unsurun hesabında dikkate alınmayacaktır.
 
*Yaşanan gerçek altı aylık enflasyonun yüzde 50’yi aştığı koşullarda 2,5 milyon kamu emekçisi başta olmak üzere tüm emeklilerin maaşlarında sadece yüzde 25 oranında bir artış yapılacaktır.
 
*8.077 TL tutarındaki seyyanen artış ise TÜİK sahte enflasyon rakamları açıklamaya devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe, ek bütçenin tüm yükü yine bizlere yıkıldıkça bir iki ay içinde buharlaşacaktır.”
 
‘SUSMUYORUZ KORKMUYORUZ’
 
Başta emekliler olmak üzere tüm emekçileri “sefalete eşitleyen” bir tablonun ortaya çıkacağını aktaran Ustaoğlu, şöyle devam etti: “Üstelik hile yolu ile alabildiğine sınırlanan maaş artışlarının maliyeti de KDV oranlarının yükseltilmesi, MTV’nin iki katına çıkarılması,  Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nin (BSMV) 5 puan artırılarak yüzde 15’e çıkarılması, yurt dışından getirilen telefon harcının yüzde 228 artış ile 6,091 TL’den 20 bin TL’ye çıkarılması,  gibi tek taraflı vergi salma politikaları ile yine emekçiler ve halka yıkılmaktadır. 11 Temmuz 2023 yani bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna gelecek olan ek bütçe yasa tasarısı ise deyim yerinde ise ‘Turpun büyüğünün heybede’ olduğunu göstermektedir. Tüm bu nedenlerle hem halkın ve emekçilerin bütçe hakkını yok sayan ek bütçe yasa teklifine hem de kamu emekçilerini ve emeklileri daha fazla sefalete iten torba yasa teklifine ilişkin itirazlarımızı, insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek talebimizi ifade etmek için bugün Ankara Ulus meydanından bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu.
 
Ustaoğlu, “Susmuyoruz, korkmuyoruz. Emeğimizin karşılığı olan insanca yaşam hakkımızı savunuyoruz” dedi. Basın açıklaması, “AKP yasanı al başına çal” sloganlarıyla son buldu.
 
‘ÜLKEDEKİ YOKSULLUK SINIRI’
 
KESK Amed Şubeler Platformu ise, Bajarê Nû (Yenişehir) ilçesinde bulunan Vergi Dairesi Başkanlığı binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada “Asgari değil insanca yaşanacak ücret istiyoruz” pankartı açıldı. Açıklama yapan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Keskin, Ocak-Haziran dönemi için maaşlarında toplu sözleşme artışı, enflasyon farkı, yüzde 13 refah payı toplamı olarak yüzde 30 artış yapılmasının büyük bir lütuf gibi gösterildiğini belirtti. Ülkede yoksulluk sınırının 34 bin TL olduğunu hatırlatan Keskin, iktidar tarafından insani yaşam koşullarının görülmediğini vurguladı. Keskin, taleplerini şöyle sıraladı: “En düşük kamu emekçisi maaşı Temmuz ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım ve yakacak yardımı gibi sosyal yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Bu rakam her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir. Gelir vergisi birinci dilim oranı yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülmeli,  yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar-ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmelidir. İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.”
 
SES’TEN MÜCADELE ÇAĞRISI
                                                                                    
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi de Beyoğlu'nda bulunan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş istiyoruz. Yoksulluk Kader olamaz" pankartının açıldığı açıklamada, “Kemer sıkmak sağlığa zararlı”, “Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar”, “Emekçinin ücretinden tasarruf edilemez”, “Alım gücü kalmadı”, “Direne direne kazanacağız” dövizleri taşındı. Açıklamada, “Asgari değil, insanca yaşam istiyoruz”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atıldı. Birçok sağlık emekçisinin katılım gösterdiği açıklamada, basın metnini SES üyesi Muhsin Uysal okudu.
 
Güvenli bir gelecek ve iş istediğini belirten Uysal, 12 bin TL’yi aşan kiraları ödemeye sağlık emekçilerinin gücünün kalmadığını ifade etti.  Kamu emekçilerinin maaşlarının Temmuz ayından sonra yoksulluk sınırının üstünde olması gerektiğini söyleyen Uysal, her üç ayda bir maaşların güncellenmesi gerektiğini vurguladı. “İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz” diyen Uysal, bütün emekçileri “insanca yaşayacak bir ücret için omuz omuza mücadele etmeye çağırdı.

MÊRDÎN

KESK Mêrdîn Şubeler Platformu da, şubelerinin yer aldığı bina önünde açıklama yaptı. “Adil Zam İnsanca Yaşam” pankart açan kamu emekçileri adına açıklamayı SES Şube Başkanı Özgür Bilek yaptı. Bilek, “Hem halkın ve emekçilerin bütçe hakkını yok sayan ek bütçe yasa teklifine hem de kamu emekçilerini ve emeklileri daha fazla sefalete iten torba yasa teklifine ilişkin itirazlarımızı, insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek talebimizi ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklama alkışlarla sona erdi.

İSTANBUL

KESK İstanbul Şubeler Platformu, "Memur ve emekli maaşları eriyor, emeğimizin karşılığını istiyoruz" şiarıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Açlık sınırında yaşıyoruz, kamu emekçilerinin maaşı yoksulluk sınırının üstünde olmalı” pankartının açıldığı açıklamada, “AKP zammını al başına çal”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Sefalete teslim olmayacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı. Birçok KESK üyesinin katılım gösterdiği açıklamaya, Tüm Emeklilerin Sendikası (Tüm Emeklilerin Sen), Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol Sendikası (Dev Yapı İş) destek verdi. Basın metnini KESK Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak okudu.

Taleplerinin yerine getirilmesini isteyen Koçak, “Tüm bu nedenlerle halkın ve emekçilerin bütçe hakkını yok sayan ek bütçe yasa teklifine kamu emekçilerini ve emeklileri daha fazla sefalete iten torba yasa teklifine ilişkin itirazlarımızı, insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek talebimizi bir kez daha ifade ediyoruz. İktidarın tek taraflı belirlemeleri ile emekçileri, halkı yok sayan politikalarına karşı KESK olarak mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

İZMİR

KESK İzmir Şubeler Platformu da seyyanen yapılan 8 bin 77 TL zam ve tüm ek ödemeler taban maaşa eklenmesi, vergide adalet, insanca bir yaşam, temel tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınması için Alsancak Gar önünde basın açıklaması düzenledi. “Vergide adalet, insanca yaşayabilecek bir ücret istiyoruz” ve “Seçim vaatler yalan oldu seyyanen yapılan 8 bin 77 TL tüm ek ödemeler derhal taban maaşa eklensin” yazılı pankartların açıldığı açıklamada basın metnini KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven okudu.

Seçim vaatlerinin yalan, yoksulluğun ise gerçek olduğunu söyleyen Güven, “Tüm kamu emekçilerinin maaşlarının en düşük kamu emekçisi maaşına yaklaştıran, başta emekliler olmak üzere tüm emekçileri sefalette eşitleyen bir tablo ortaya çıkmaktadır. Söz konusu Torba Yasada verilen sözlerin tutulması için; 8 bin 77 TL ilave ek ödeme derhal taban maaşa eklenmelidir. 3600 ek gösterge sözü 2008 sonrası işe giren kamu emekçileri dahil edilerek tutulmalıdır. Görevde Yükselme Sınavlarında mülakat kaldırılmalıdır. Dolaylı Vergiler (KDV, ÖTV) ve gelir vergisinde yapılan fahiş artışlar durdurulmalıdır. Vergi alınacaksa bu yıl için 1 trilyon vergi indirimi yapılan sermaye kesimine servet vergisi getirilmelidir” dedi.