HABER MERKEZİ - Şirnêx, Mêrdîn, Dîlok, Sêrt, Colemêrg, Riha, Mûş ve Bedlîs'te düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarında, emekçilerin talepleri seslendirildi, savaş bütçesine dikkat çekildi, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin de "Gün geldi, devran döndü, düzeni değiştireceğiz" mesajı verildi. 

  

1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Şirnêx, Mêrdîn, Dîlok, Sêrt, Colemêrg, Riha Mûş ve Bedlîs'te coşkulu bir şekilde kutlandı.

 

ŞIRNEX 

 

Şirnex Emek ve Demokrasi güçleri, 1 Mayıs nedeniyle Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) binası önünde miting düzenledi. Alana kortej şeklinde giren sendika ve siyasi partiler, "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", "Bijî berxwedana zindana", "Jin, Jiyan, Azadî", “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atarken, "Eşit işe, eşit ücret istiyoruz", “Yoksulluk üzerinde ücret istemiyoruz", "Adalet" ve "Kadro bizim hakkımız" yazılı dövizler taşındı. Miting 6 Şubat Maraş merkezli yaşanılan depremde hayatını kaybedenlere adanırken, mitinge Yeşiller ve Sol gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Şirnex milletvekili adayları Newroz Uysal, Bedirhan Osal, Zeki İrmez ve çok sayıda emekçi katıldı. 

 

Mitingde konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Şirnex Şube yöneticisi Nizam Kaplan, depremde yaşananları hatırlatarak, “Ekranlarda şov yaparak topladıkları yardımlar sonrası utanmadan yardımseverlerden kahvaltılık malzeme isteyebildiler" dedi. 

 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Şirnex Şubesi Eşbaşkanı Esin Yılmaz, Kürt sorununa dikkat çekerek, “Kürt meselesine yönelik şiddet temelli politikalar nedeniyle 40 yılı aşkın süredir devam silahlı çatışma ortamı işçilerin ekmeğinin daha da küçülmesi anlamına geliyor. Ağır ekonomik kriz ve işsizlik nedeniyle çalışma koşulları giderek kötüleşiyor” diye belirtti. 

 

SES Şirnex Şubesi Yöneticisi Murat Özbey, 1 Mayıs'ın ruhuyla, 14 Mayıs genel seçimlere gittikleri söyledi. 

 

Ardından konuşan Yeşil Sol Parti Şirnex milletvekili adayı Newroz Uysal, mücadele sonunda emeğin kazanacağını belirterek, “Emekçilerin istekleri bizim isteklerimizdir. Bizler emeği ve emekçi haklarını görmezden gelenlere karşı hep direneceğiz. Bu direnişle kapitalist siteme cevap vermemiz gerekiyor. Direnişimiz sonuç verene kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

Miting, daha sonra çekilen halaylar ve atılan sloganlarla son buldu.

 

COLEMÊRG 

 

KESK Colemêrg Şubeler Platformu, TMMOB Colemêrg İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Colemêrg Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Genel-İş, İHD ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg Şubeleri, 1 Mayıs dolayısıyla kentte konser etkinliği düzenledi. Dağgöl mahallesinde bulunan Mini Kent Kır Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikte, “Demokratik özgürlükle yeni yaşamı kuruyoruz”, “Yaşasın 1 Mayıs”, “Birlikte değiştireceğiz”, “Bijî Yek Gulan” ve “Savunma boyun eğmeyecek” pankartları asıldı. Kentteki siyasi partilerinde katıldığı etkinlikte “Jin Jiyan Azadî”, “Özgür basın susturulamaz”, “Savunma susturulamaz”, “Bijî yêk Gulan”, “AKP gidecek, hırsızlar halka hesap verecek” sloganları atıldı. Etkinlik, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.

Türkiye halkları üzerine çöken karanlığa karşı mücadele kararlığıyla ilerleyeceklerini söyleyen DİSK Colemêrg il temsilcisi Haluk Duran, “Şimdi hepimizin eşit yurttaşlık temelinde demokratik ve emekten yana bir yönetime ihtiyacımız var. Bunun gerçekleşmesi için 14 Mayıs’ta tarihi bir fırsatımız var. Bizler bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz, küçük bir azınlık için çoğunluğun hiçe sayıldığı bu yönetim anlayışına son vereceğiz. Sendikal hak, özgürlük, emek, demokrasi, sınıfsız ve sınırsız bir dünya için, birlik ve dayanışma içinde mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

 

AKP ve MHP iktidarının Kürt sorununda çözümsüzlük ve imha siyasetiyle kendi iktidarlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Eğitim Sen Colemêrg Şubesi Başkanı Murat Balıkesir, "Çıkarlarını korumak için karanlık odaklar, militarist yapılar hep olsun istiyorlar. Emek ve demokrasi mücadelesi bunları boşa çıkaracaktır” ifadelerini kullandı.

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Colemêrg milletvekili adayı Onur düşünmez, “Bu talan, rantçı ve kirli politikalarla yönetilen düzen gittikten sonra özgürlük halayımızı daha güçlü bir şekilde çekeceğiz. Tutsaklar, güvencesiz çalıştırılmak zorunda bırakılmadan, mobbinglere karşı yaşamlarına son vermeden kutlayacağımız bayramlar yakındır” diye konuştu.

 

Yapılan konuşmaların ardından sanatçı Kasım Taşdoğan ve Colemêrg Collective grubunun seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla 1 Mayıs etkinliği son buldu. 

 

MÊRDÎN 

 

1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla Mêrdîn’de yürüyüş ve şölen düzenlendi. Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde gerçekleştirilen kutlama öncesi Mêrdîn Barosu’na bağlı avukatlar, KESK’e bağlı kamu emekçileri, TMMOB üyeleri, Mêrdîn Tabip Odası (MTO) üyeleri kendi binaları önünde toplandı. Karayolları Parkı’na doğru farklı noktalardan gerçekleştirilen yürüyüş kolları Mehtap Caddesi üzerinde bir araya geldi. Yeşil Sol Parti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) yürüyüş kolları da kendi binaları önünde Karayolları Parkı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. 

 

Yürüyüş kolları Karayolları Parkı’nda şölenin yapılacağı yerde birleşti. Sloganlar eşliğinde hazırlanan pankartlar bir alana toplanırken, kitle sloganlar eşliğinde halaya durdu. Davul ve zurna eşliğinde çekilen halaylarda kitle “Direne direne kazanacağız” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atarken, hazırlanan dövizlerle de işçi ve emekçilerin talepleri dile getirildi. Ardından özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler ile 6 Şubat tarihli depremlerde hayatını kaybedenler anısına saygı duruşuna geçilen program kapsamında açıklama yapıldı.

 

 

Açıklamanın Kürtçesini Emek Demokrasi Platformu Dönem Eşsözcüsü Evindar Öncü, Türkçesini ise Eşsözcü Mustafa Bozan okudu. 

 

Açıklamada depremlerde iktidarın denetimsizliği ve rant politikalarının yarattığı yıkımların hesabının sorulacağı vurgulanarak, “İşçiden alıp patronlara verdiler, fakirden çalıp zenginin kasasını doldurdular” denildi. Açıklamanın devamında “Halklarımız, işçi ve emekçiler, kadınlar, gençler 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde, 21 yıldır ülkeyi yöneten AKP-MHP iktidarından hesap soracaklardır” diye vurgulandı. 

 

Açıklamanın ardından söz alan Tabip Odası Başkanı Mustafa Volkan Binbaş ise, yapılan operasyonlar ve baskılara tepki gösterirken “Durumumuz gayet kudretlidir” vurgusu yaptı. 

 

Açıklamaların ardından 1 Mayıs şöleninde halaylar çekildi. 

  

DÎLOK  

  

Antep Emek ve Demokrasi Güçleri, “Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşelim” şiarıyla Şahninbey İlçesi’nde bulunan Kırkayak Parkı’nda 1 Mayıs’ı kutladı. Yeşil Sol Parti Dîlok Milletvekili adayları, siyasi parti, sivil toplum örgütleri, birçok dernek yöneticileri ve üyeleri, kutlama alanına kortejler halinde giriş yaptı. Kutlamanın yapıldığı park dolup taşarken, alana, “Kamusal, parasız, laik, bilimsel ve anadilde eğitim istiyoruz”, “Sömürüye, yoksulluğa, faşizme karşı; Emek, barış, eşitlik ve özgürlük için yaşasın 1 Mayıs” ve “Emperyalist saldırganlığa, işgale ve savaşa hayır” pankartları asıldı. Sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Jin, jîyan, azadî”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Bijî yek gûlan” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganlarının atıldığı mitingde, “Tek adama son ver, Yeşil Sol’a oy ver”, “Bijî şereşa sosyalizme” ve “Doğaya, bilime, insana özgürlük” dövizleri taşındı.

 

 

Program, emek, demokrasi ile özgürlük mücadelesinde ve depremde yaşamını yitirenler adına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

 

İNKAR POLİTİKALARINDA ISRAR

 

İlk olarak Antep Emek ve Demokrasi Güçleri adına Ali Güdücü söz aldı. Bugün dünyanın 4 bir yanında hakları için, adalet, demokrasi, barış için mücadele eden işçilerin, emekçilerin alanlarda olduğunu kaydeden Güdücü, kapitalizmin artık daha fazla sömürü, işsizlik, yağma ve yıkım vaat ettiğini söyledi. Kapitalizmin yarattığı ekolojik yıkımın ağır sonuçlarının deprem gibi afetlerde ölüm, yıkım, göç, mültecilik ve açlık olarak insanların karşısına çıktığını belirten Güdücü, “Kürt sorunu başta olmak üzere, demokrasi, insan hakları, Alevi sorunu gibi temel sorunlarda geleneksel inkar, gelenekçi ve güvenlikçi politikalarda ısrar edilerek ülkede kalıcı barış, özgürlük ve demokratik geliştirilemiyor” diye konuştu.

 

‘DEVRAN DÖNDÜ’

 

Hayatın her alanında yaşanan adaletsizlik, kayyım, savaş, sömürü, tekçilik, gözaltı operasyonları, salgın, deprem gibi daha birçok sorunu dile getiren Güdücü, iktidarın bu politikalarla insanları susturmaya çalıştığını fakat başaramadığını kaydetti. İnsanların mücadelenin gerisine itilmeye çalışıldığına dikkat çeken Güdücü, arkadaşlık, barış, adalet ve eşit yurttaşlık mücadelesinin dimdik ayakta olduğunu vurgulayarak, “Ve nihayet dediğimiz gün geldi, devran döndü. Bugün artık bir karar anındayız. Kadınlara, kamu emekçilerine, işçilere, kadınlara, çocuklara, bugünümüze ve geleceğimize zarar verenlere, bu halka zararlı olan karanlık rejime son vermek için, yan yana omuz omuzayız. Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşeceğiz ve düzeni değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

 

KADINLAR NEDEN ALANLARDA?

 

Güdücü’nün ardından söz alan Antep Demokratik Kadın Platformu’ndan Serpil Dağdeviren, “1 Mayıs’a giderken önümüzde kadın kazanımlarının pazarlık haline getirilmesine daha yüksek ses çıkarabileceğimiz bir seçim var” diyerek, AKP’nin kadını aileye ve erkeğe tabi tutan politikalarla kadın emeğini yok saydığına dikkat çekti. AKP’nin kadınların yıllarca mücadele ederek kazandıkları kazanımların ortadan kaldırılmasını propaganda olarak kullandığını söyleyen Dağdeviren, “İktidarın kadın düşmanı, savaş yanlısı politikalarına karşı ‘Savaşa hayır’ diyen kadınlar olarak sözümüzü söylemek, ‘Varız’ demek için alanlardayız. Eşitsizliği tamamen ortadan kaldırmak için, yönetim mekanizmasında kadın temsiliyetinin arttırılması ve Kadın Bakanlığı’nın kurulması için alanlardayız. Göçmen kadınlarının emeğinin sömürülmesine son verilmesi için alandayız. Kadınlara rağmen, kadınlar aleyhine çıkan yasalara karşı sözümüzü birleştirelim. ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demek için alanlardayız. Çalışma yaşamında kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa son verilmesi için alanlardayız. 8 Mart’ta tüm kadınlar alanlara çıkabilsin, ‘8 Mart resmi tatil olsun’ diyebilmek için alanlardayız. 14 Mayıs’ta bize bunları yaşatanlara bir tek oy vermeyeceğiz. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi” ifadelerini kullandı.  

 

‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’

 

Son olarak söz alan Aras Kargo işçisi Mahmut Özdemir, sözlerine, “Biz milyonlarız, bizi yok edemezsiniz” diyerek başladı. Depremlerde, krizlerde işçilerin çalıştığını ve haklarını almak istediğini vurgulayan Özdemir, “Madenlere biz girdik, ekmeği biz ürettik, kargoları biz dağıttık ama aç kaldık. İş cinayetlerine kurban gittik. Enkazların altında kaldık. Kaybettiklerimizin acısını boynumuza asarak yola çıktık. Artık yeter diyoruz. Bu kaderi değiştireceğiz diyoruz. İş cinayetlerinde, felaketlerde ölmek istemiyoruz. Onurlu bir yaşam istiyoruz.  Çocuklarımız aç yatmasın istiyoruz. Sendikalaşma önündeki engeller kaldırılsın, grev hakkımız engellenmesin istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Sendikalaşıp, örgütlendikten sonra artık kimsenin kargo işçilerini yok saymadığını dillendiren Özdemir, “Çünkü kargo işçilerinin kaderini patronun eline bırakmadık. Çocuklarımıza onurlu bir yaşamı bırakmayı böyle öğrendik. Ben gururla söylüyorum, sendikalı bir işçiyim. İşçilere söylüyorum hakkınızı aramaktan asla korkmayın. Yaşasın örgütlü mücadelemiz” diye konuştu.

 

Program boyunca coşkunun eksilmediği miting, Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.

 

SÊRT  

 

Sêrt’te, işçi ve emekçiler, 1 Mayıs kapsamında KESK Sêrt Şubeler Platformu binasında bir araya geldi. Kentteki sivil toplum örgütlerinin içerisinde yer aldığı 1 Mayıs Tertip Komitesi öncülüğünde bir araya gelen işçiler, giydikleri önlükler ve hazırladıkları pankartlarla, Merkez ilçeye bağlı Demokrasi Meydanı’na doğru yürümek istedi. İşçiler, Siirt Valiliği’nin dün almış olduğu 4 günlük eylem ve etkinlik yasağı gerekçe gösterilerek polis tarafından engellendi. Yapılması planlanan yürüyüşün engellenmesiyle şube binası önünde oturma eylemi yapan emekçiler, üç dilde “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankart açarak sık sık, “Emekçiye değil çetelere barikat”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları attı. 

 

Şube binası önünde yapılan 1 Mayıs açıklamasına, Yeşil Sol Parti Sêrt milletvekili adayı Tuncer Bakırhan, HDP Sêrt milletvekili Sıdık Taş ile yerine kayyım atanan Sêrt Belediye Eşbaşkanı Berivan Helen Işık da katıldı. 

 

Sêrt Baro Başkanı Muhammed Alptekin, Valiliğin almış olduğu kararın keyfi olduğunu vurgulayarak, “İşçinin emekçinin yanında olma hakkımız yine kanuna aykırı bir şekilde tamamen bir talimatla engel aracı yapıldı. Sêrt’te yaklaşık üç senedir, rutin ‘kopyala, yapıştır’ bir yasak kararı var. Biz diyalog kanallarını kullanıp, barış içerisinde resmi bir bayramı kutlamak isterken, anayasaya aykırı bir şekilde ve kendi yasaklama kararlarına aykırı bir şekilde önümüz kesildi” diye belirtti.

 

 

Alınan 4 günlük eylem ve etkinlik yasağının, “Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği programlar, gelenek ve göreneklere göre yapacakları programlar, spor faaliyetleri hariç olmak üzere” ibaresine işaret eden Alptekin, şöyle devam etti: “Sêrt’te belli bir kesim istediği eylemi, gösteriyi ve bayramı kutlayabilir. Lakin biz, sermayedarların değil, emekçi ve işçilerin yanında olduğumuz için bizim kutlamamıza izin vermiyorlar. Bizler ağır şartlarda çalışan emekçi ve işçilerin, maden işçilerinin, kadın ve çocuk işçilerin, kayıt dışı çalıştırılan özel sektör öğretmenlerinin, taban ücret uygulamasına tabi tutulmayan özel sektör çalışanlarının, sağlık sektöründe şiddete uğrayan doktorlarımızın yanında olduk diye, bize müsaade edilmiyor.” 

 

'YASAKLARA DEĞİL, ÖZGÜRLÜKLERE İHTİYAÇ VAR' 

 

Daha sonra basın metni Sêrt Tabip Odası Başkanı Mehtap Şekerci tarafından okundu. Şekerci, giderek artan hak ihlallerine dikkat çekerek, “İnsanlarımızın ihtiyacı olan, yasakları değil, özgürlükleri temel alan; demokratik bir cumhuriyet, sosyal hukuk devletidir. Bu ihlaller ve ağır durum karşısında mücadele eden işçiler ve sendikacılar baskılara maruz kalıyor, yargılanıyor ve tutuklanıyor. Ağır ekonomik koşulların haberini yapan gazeteciler yargılanıyor ve tutuklanıyor. Bu baskılara maruz kalanları savunan avukatlar ve insan hakları savunucuları da baskıya maruz kalıyor, yargılanıyor, tutuklanıyor” sözleriyle baskılara tepki gösterdi.