Deprem riski olan Burhaniye ekolojik talanın merkezi oldu

BALIKESİR - Deprem riski olan ve sıvılaşma tehlikesi bulunan Burhaniye'de ciddi bir yapılaşma yaşandığını söyleyen EGEÇEP Eşsözcüsü Süleyman Eryılmaz, "Bu tarım arazilerine bina yapmaya devam edersek ya çökecekler ya da yan yatacaklar" dedi.
 
Türkiye halkları bir yandan seçimlere odaklanmışken, diğer yandan da ciddi talan ve rant politikasına karşı mücadele ediyor. Bu rantın yoğunlaştığı illerden olan Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde de talan ve rant politikaları hız kesmeden devam ederek, ciddi tahribatlara neden oluyor. Sahil hattında bulunan sakin bir ilçe olan Burhaniye kısa sürede ciddi bir yapılaşma ve ekolojik talanın merkezi haline geldi.
 
İlçede bulunan Madra Dağındaki altın madeni en büyük sorun olarak öne çıkarken, bir yandan da çarpık kentleşme göze çarpıyor. Son yıllarda özellikle zeytinlikler ve tarım arazilerinin imara açılmasıyla birlikte ilçe adeta betona gömüldü. Fakat yapılaşmanın yoğunlaştığı alanların sıvılaşmış zeminler olması ve bölgeden aktif bir fay hattının geçmesi ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Havran fay hattında bulunan ve birinci derece deprem riski bulunduran ilçede, jeologlar tarafından yapılan çalışmalarda yapılaşmanın tehlike oluşturduğu vurgulanıyor. Balıkesir Üniversitesi tarafından 2015 yılında yapılan araştırmaya göre Burhaniye yerleşim alanı kuvvetli bir sallantıda ciddi sıvılaşma tehlikesi altında.
 
SAHİLE 7 KATLI BİNAYA İZİN
 
Tüm bunlara rağmen o tarihten itibaren ilçede özellikle sıvılaşmanın olabileceği alüvyonlu tarım toprakları imara açılırken, nehir yatakları ve deltalar da yapılaşmaya açıldı. Son olarak Burhaniye Belediye Meclisi'nden 2022 yılında sahilde bulunan İskele Mahallesi'ne 11 katlı bina yapımı için izin verildi. Fakat yurttaşların açtığı dava sonucu belediye meclisi 3 Mart 2023'de aldığı kararla kat sayısını 7'ye düşürdü. Fakat bölge halkı bu kat sayısının da bölgeye göre yüksek olduğunu ve emsal oluşturabileceğini belirterek karara itiraz etti. Buradan gelecek sonucu bekleyen yurttaşlar, duruma göre dava açmaya hazırlanıyor.
 
SU SORUNU
 
Ege Çevre ve Kültür Platformu Eş Sözcüsü ve Burhaniye Çevre Platformu Üyesi Süleyman Eryılmaz, ilçede yaşanan ekolojik talanı ve bunun olası bir depremde oluşturacağı riskleri değerlendirdi. İlçenin en önemli sorununun Madra Dağı'nda bulunan altın madeni olduğunu söyleyen Eryılmaz, 856 hektarlık bir alanı kapsayan bu altın madeninin yıllık 1 milyon 600 bin metreküp su kullandığını aktardı. İlçede yaşayan yurttaşların yıllık 2 milyon metreküp su kullandığını belirten Eryılmaz, "Bu nedenle ilçede ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Suyun kalitesi kötü. Çünkü madenin kullandığı patlatmalardan kaynaklı su kaynakları ya yatak değiştirdi ya da kurudu" dedi.
 
DEPREM RİSKİ
 
İlçenin bir diğer sorununun da çarpık kentleşme olduğuna dikkati çeken Eryılmaz, sıvılaşma sorunu olan bölgenin aynı zamanda bir deprem bölgesi olduğunu kaydetti. Geçmişte 7,2 büyüklüğünde deprem üreten Havran fayının ilçeden geçtiğini ifade eden Eryılmaz, "Burhaniye'de ciddi bir deprem riski var. Fay hattı Havran üzerinden altın madeninin altından geçerek binanın yapılmak istendiği iskeleye kadar iniyor. Bütün İskele, Ören mahalleleri ve sahil hattı eskiden nehir yatağıydı. Dolayısıyla burası alüvyonlarla dolmuş ve sıvılaşmaya açık bir alan. Buralara da yüksek katlı binalar yapmaya çalışıyorlar. İskele Mahallesi'nde belediye arsası üzerinde yapılmak istenen 7 katlı binada bu alan içerisinde" diye belirtti.  
 
'KAT SAYISI SINIRLANMALI'
 
Bu riske karşı ilçede yüksek katlı bina yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Eryılmaz, bölgede imara açılan zeytinlikler ve tarım alanlarının da izinlerinin iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Öte yandan ilçede bulunan altın madeni ve taş ocaklarının hemen faaliyetinin durdurulması ve yenilerinin açılışının engellenmesi gerektiğini dile getiren Eryılmaz, "Bunların hepsine baktığımızda başlatılan 'Yurttaş Eko-kırım yasası hazırlıyor' kampanyasının önemi ortaya çıkıyor. İlçede bu kampanyaya destek amacıyla çalışmalar yaptık. Bu aynı zamanda seçimlere yönelik yurttaşın söz söylemeye başladığı bir çalışma olmaya başladı. Çalışmalarımızda açıkça eko-kırım yasa tasarısını meclisten geçireceğini taahhüt eden tüm partilere destek vereceğimizi ve ağır tahribata neden olan partilere de kesinlikle oy vermeyeceğimizi ilan ediyoruz" diye konuştu.
 
MA / Tolga Güney