İZMİR - İktidarın rant odaklı ve ekolojiyi hiçe sayan politikalarının yıkım yarattığını vurgulayan Doğanın Çocukları, enkaz kaldırma çalışmalarında ortaya çıkan asbest, silika ve ağır metal kalıntılarının da doğa ve halk sağlığı sorunu yarattığını belirtti.
Doğanın Çocukları, 6 Şubat'ta Mereş merkezli depremler sonrasında yaşanan ekolojik yıkıma karşı Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. "Eko-kırıma karşı sokaktayız. Deprem değil rantçı sistem öldürür" pankartının açıldığı açıklamada "Hayvana, doğaya, yeryüzüne özgürlük", "Afet değil katliam" ve "Eko-kırım faillerinden hesap soracağız" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık "Rantçı değil ekolojik düzen", "Doğa, yaşam, özgürlük" ve "Deprem değil sermaye öldürür" sloganları atıldı. Açıklamaya kentte bulunan siyasi parti temsilcileri de destek verdi.
Grup adına açıklama yapan Emir Saraçoğlu, afetin egemenlerin ve siyasilerin rant odaklı imar planları ile nasıl katliama dönüştüğünün görüldüğünü vurguladı. Ekolojik bir yaşam biçimine uzak evlerin birer mezara dönüştüğünü belirten Saraçoğlu, "Şehirlerin yerle bir olduğu bugünlerde afet zamanını bir fırsat olarak gören egemenler yayınlanan 126 numaralı kararname ile birlikte Çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığına olağanüstü yetkiler tanındı. Bu yetkilerle birlikte ormanlık alanları bile imara açıp bölge halkları temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken depremden etkilenen şehirleri betonarme yapılarla kuşatmanın planları yapılıyor. Tarım alanlarını,su havzalarını, korunan alanları hiçe sayan ve yıkılan kentlerde yeni binalarla yapacakları sermaye birikimini düşünenler halk için büyük tehdit oluşturmaktadır. Eğer bugün bu kararnameyi kabul edersek, talancı ve rantçı anlayışın egemenliğinde türkiyede görmeye zorlandığımız kentleşme ve konut sorununu yeniden üretmeye, başka katliamları yaşamaya devam ederiz" dedi.
ASBEST VE AĞIR METALLER
Enkaz kaldırma çalışmalarının ve bu taşınan harfiyatın dökülmesi için seçilen noktaların da endişe yarattığını belirten Saraçoğlu, bölgede yapılacak her türlü bilinçsiz enkaz kaldırma çalışmasının, doğanın geri dönülemez yıkımına ve ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açacağına dikkati çeken Saraçoğlu, En önemli tehlikelerden birinin de binaların yıkımında ortaya çıkan silika, asbest gibi kanserojen tozlar ile cıva, kurşun, radon gazı gibi tehlikeli atıklar olduğunu söyledi. Saraçoğlu, "Bu düzenin böyle gitmeyeceğini biliyoruz, hala milyonlarca insan güvencesiz evlerde yaşarken, egemenler sermaye birikimi için doğaya saldırmaya devam ederken, tüm türlerin yaşamı hiçe sayılırken bize beklemek değil mücadele etmek düşüyor. Yarattığınız yağma düzeni ve işlediğiniz ekokırım suçları için hesap vereceksiniz. Sizlerden hesap sormak için verdiğimiz mücadeleyi bulunduğumuz bütün alanlardan sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.