MUĞLA - Deştin ve Bayır mahallelerinde yapımına devam edilen çimento fabrikasına ilişkin yürütmenin durdurulması talebiyle Muğla İdare Mahkemesi'ne başvuru yapıldı.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi, Muğla'nın Destin ve Bayır mahallelerinde yapımına devam edilen çimento fabrikasına karşı yürütmenin durdurulması talebiyle Muğla İdare Mahkemesi'ne dilekçe verdi. Başvuru için adliye önünde bir araya gelen çevre örgütleri ve mahalleliler, açıklama yaptı. "Gecikmiş adalet, adalet değildir. Çimento fabrikası inşaatı derhal durdurulmalıdır", "Çimento fabrikasına hayır" ve "Bırakın doğal kalsın" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Deştin Çayı özgür akacak", "Akbelen Ormanını vermeyeceğiz", "Çimentocu şirket Muğla'yı terket" ve "Geç gelen adalet adalet değildir" sloganları atıldı.
Ortak basın metnini Deştin Çevre Platformu Eşsözcüsü Haluk Özsoy okudu.
Fabrikanın yürütmesinin durdurulması talebiyle açılan 2 dosyanın reddedildiğini anımsatan Özsoy, "Mahkeme ret gerekçesi olarak 8 Nisan 2022 tarihinde vermiş olduğu kararı gösterdi. Bu kararda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması ve keşif sonucunda alınacak rapor incelendikten sonra yürütmeyi durdurma talebinin değerlendirilmesini karara bağlanmıştı. Yani yerel mahkeme ben on ay önce böyle bir karar verdim, bu karar geçerlidir demiş ve itiraz yolu kapalı olmak kaydıyla 'Yürütmeyi Durdurma' taleplerini reddetmiştir. Ama mahkeme vermiş olduğu yanlış karar sonucu kaybedilen 10 ayı ve bu süre içinde Çimento Yıkım Projesinin hızla yürütülmesini dikkate almamıştır. Bu süre içinde Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş, çimento yıkım projesini bitirmek için var gücü ile çalışmaktadır. Yürütmenin durdurulması kararını vermemek, bu karara yapılacak itirazı bile yasaklamak ve şu ana kadar bilirkişi heyetini ve keşif gününü tespit etmemek, kararı en az beş-altı ay sonra tamamlanacak olan keşif sonuna bırakmak, çimento yıkım projesinin fabrika inşaatının yapılmasına ve doğa tahribatının geri dönülmez sürece sokulmasına en masumane tabirle göz yummak demektir" dedi.
HUKUKSUZ KARAR
Yerel mahkeme tarafından verilen hukuka aykırı kararlar nedeniyle adalete ulaşabilmek için önlerinde en az 1 buçuk yıl olduğunu vurgulayan Özsoy, "Yargılama sürecinde 'hatalı kararlar verilerek' geciktirilen yargılamada 'adalet duygusuna güven' azalmaktadır. Mahkemelerin iş yükü yoğunluğu ile de açıklanamayacak bu durum, adil yargılanma hakkının açıkça ihlalidir.
Mahkemenin en hafif tabirle hatalı ve hukuksuz kararları yüzünden 10 ayımız boşa gitmiştir. Hala hukuksuz ve hatalı kararlarla çimento yıkım projesinin faaliyete geçmesi için bir 10 ay daha mı kazanılmaya çalışılmaktadır? Yerel mahkememiz bir an önce keşif heyetini belirlemeli, keşif kararı vererek mahallinde yıkım projesini incelemeli ve mahkemeye sunduğumuz uzman raporlarının eşliğinde adil bir karar verip, bu Çimento Yıkım Projesini bir an önce durdurmalı ve ÇED Olumlu kararı iptal edilmelidir" diye konuştu.
Ardından söz alan CHP Milletvekili Burak Erbay da mahkemeyi insanların sağlığını korumak adına bir karar vermeye çağırdı. CHP Milletvekili Mürsel Alban ise, “Bilirkişinin atanması ve yürütmenin durdurulmasını talep ediyoruz. Öleceksek hep birlikte ölürüz. Ama o fabrikayı oraya yaptırmayacağız" dedi.
Açıklamanın ardından yeniden yürütmenin durdurulması talebiyle Muğla İdare Mahkemesi'ne dilekçe verildi.