Doğanın Çocukları: İklim adaleti sosyal adalettir

img
MERSİN - Mersin’de iklim krizine karşı sokağa çıkan Doğanın Çocukları, krizin sadece bir çevre meselesi olmadığını belirterek, “İklim adaleti sosyal adalettir” dedi. 
 
Mersin’de Doğanın Çocukları, Küresel İklim Grevi dolayısıyla Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda açıklama gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Fatih Ekinci, iklim krizinin, biyoçeşitliliği ve yaşamı tehlikeye atığını söyledi. Yaşanan iklim krizinin; iklim mültecilerinin ortaya çıkmasına, kriz altında kalan ülkelerde üretim araçlarının azlığı sebebiyle iş gücünün değersizleşmesine ve potansiyel savaşlara yol açtığına dikkat çeken Ekinci, “Bu krizin getirdiği ağır sonuçlar yüzünden insanlar yaşadıkları yerden göç etmek zorunda kalmaya başladı. Gün geçtikçe derinleşen iklim krizi ile birlikte yeni normalimiz haline gelen aşırı hava olayları ve afetler, sadece çevreyi değil ekonomiyi, sosyal yaşamı, kültürü ve siyaseti de etkiliyor. Bu da bize gösteriyor ki iklim krizi sadece bir çevre meselesi değildir. İklim kriziyle birlikte hali hazırda sistemde var olan eşitsizlikler ve adaletsizlikler de derinleşiyor. İklim adaletsizliğiyle birlikte sosyal adaletsizlik de ortaya çıkıyor. Bu yüzden de bizler sömürü karşıtı, türcü olmayan eşitlikçi bir perspektiften tüm canlılar için hak savunuculuğu yaparak, iklim adaleti sosyal adalettir diyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
RANT SÖMÜRÜYÜ ARTTIRDI
 
 Mevcut süreçte şirketler tarafından özellikle de zeytinlik alanlarının ranta açılmasıyla birlikte doğa talanı ve sömürüsünün arttığını belirten Ekinci, “Bize yaşam veren Kazdağları’nda, Aydos'ta, Talan İstanbul projesiyle denizlerde aktif, pasif, arama ruhsatlı, işletme ruhsatlı olmak üzere birçok şirket ve tefeci sermayedar ekolojik yıkım gerçekleştiriyor. Bu şirketlere izin verilmesi demek geleceğimizin satılması demektir” diye belirtti.  
 
MÜCADELEYE DEVAM 
 
Türkiye’de onlarca ormanlık alanın imara açılmak istendiğini söyleyen Ekinci, şöyle devam etti: “Bu alanların yerine villalar, alışveriş merkezleri, eğlenceye yönelik birimler ve daha onlarcası yapılarak zenginlerin ve ‘ayrıcalıklıların’ ihtiyaçları karşılanmak isteniyor. Bizlerden hangi sebeplerle bu talanlara ve doğa katliamlarına karşı susmamız ve yapılanlara göz yummamız bekleniyor? Susmuyoruz, göz yummuyoruz! Bugün dünyanın her yerinde doğa dostları sokakta her yerde. 10. sokağa çıkış kararlılığını sürdürme iradesi bizlerde ve devam edecek. Tekrar söylüyoruz, tüm bu olanlar için bizler hükümetlerden ve karar alıcılardan boş vaatler istemiyoruz. Doğa talanı bitene kadar bu projelere karşı durmaya, doğa ve yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu sistemi ekolojik kolektif bir bilinçle mücadele ederek yıkacağız.”