CENEVRE- İsviçre genelinde düzenlenen ve yüzbinlerce kadının katılımıyla gerçekleşen “Eşit işe eşit ücret” eylemlerinde kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddete karşı mücadele vurgusu yapıldı.
1991 yılında İsviçre’deki kadınların topluca iş bıraktığı tarihi grevin yıldönümünde, kadınlar bugün ülke genelinde bir kez daha alanlara çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarına dair taleplerini dile getirdi. İsviçre’nin dört bir yanında eylemler düzenlenirken, bu eylemler özellikle Cenevre, Zürih, Lozan ve Bern’de büyük kalabalıkların katılımıyla gerçekleşti.
ERKEK ŞİDDETİNE KARŞI ÇIĞLIK
Birçok kentte sabah saatlerinden itibaren kentlerdeki kamusal alanlarını işgal eden kadınlar, farklı etkinlikler gerçekleştirdi. Öğleden sonra tüm İsviçre'de kadınlar, erkek şiddetine karşı ülke genelinde bulundukları yerlerde hep bir ağızdan çığlık attı. Bu çığlıklarla birlikte sembolik olarak kadına yönelik şiddete ve ayrımcılığa karşı duyulan öfke ve isyan dile getirildi.
‘KADIN EMEĞİNİN YOK SAYILMASI KABUL EDİLEMEZ’
Akşam saatlerinde ise birçok kentte yürüyüşler ve mitingler gerçekleştirildi. Cenevre’de de akşam saatlerinde Plainpalais Meydanı'nda toplanmaya başlayan kadınlar yaptıkları konuşmalarda, kadın emeğinin yok sayılmasının kabul edilemez olduğunu belirtirken, toplumsal cinsiyet eşitliği adına eşit işe eşit ücret taleplerini gündeme getirdi.
Daha sonra kadınlar Cenevre kent merkezinde yürüyüş düzenledi. On binlerce kadının katıldığı yürüyüşte kadınlar sloganlar, şarkılar, pankartlar ve dövizler ile seslerini duyurdu. Pankartlarda “Kadının bedeni, kadının kararıdır”, “Eşit işe eşit ücret” ve “Şiddetsiz bir dünya için ses ver” gibi sloganlar yer aldı.
EŞİTLİĞİ SAĞLAMAK HERKESİN SORUMLULUĞU
Eylemlerde, kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel olmadığı, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutları olduğuna dair konuşmalar yapıldı ve dövizler taşındı. Konuşma ve dövizlerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, toplumun her kesiminin sorumluluğu olduğu vurgulandı.
Tarihi yıldönümü vesilesiyle düzenlenen bu eylemler, İsviçre'nin kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında daha ileri adımlar atmasını sağlamak amacıyla önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor.