ANKARA - Anayasa Mahkemesi, gözaltında maruz kaldığı şiddet sonrası bebeğini düşüren Dilan Şahin'ın başvurusunda "ihlal" kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Wan’ın Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesinde 14 Temmuz 2018 tarihinde yapılan ev baskını sırasında şiddete maruz kalan bebeğini düşüren Dilan Şahin’in başvurusunda "ihlal" kararı verdi.
Polisler, Yalımerez Mahallesi’nde 14 Temmuz 2018 tarihinde bir eve baskın düzenledi ve çıkan çatışmada 2 kişi yaşamını yitirmişti. Yaralanan 3 polisten biri de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Çatışmanın ardından aynı aileden 2’si çocuk 8 kişi gözaltı alındı. 8 kişi, götürüldükleri cezaevinde işkenceye maruz kaldı.
Şahin ailesi avukatları, “Görevi kötüye kullanmak” gerekçesiyle 66 polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcı, soruşturma için Van Valiliği’ne yazı gönderdi. Valilik, "rutin kolluk kuvvetlerinin kanunların kendilerine verdiği yetkiye dayanarak kademeli, orantılı güç kullandığını" gerekçesiyle talebi reddetti.
Şahin ailesi avukatları, bunun üzerine Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemenin de başvuruyu reddetmesi üzerine AYM’ye başvuru yapıldı. AYM, başvuruda "ihlal" kararı verdi.
İŞKENCE NEDENİYLE BEBEĞİNİ KAYBETTİ
Baskında gözaltına alınanlar arasında yer alan Dilan Şahin, sonrası süreçte tutuksuz yargılandı. Şahin hakkında "Örgüt üyesi olmak", "Kamu görevlisine hakaret etmek" ve "Görevi yaptırmamak için direnmek" iddiasıyla 11 Temmuz 2019'da dava açıldı. Şahin, yargılama sürecinde sistematik işkenceden dolayı karnındaki bebeğini bir hafta sonra düşürdüğünü anlattı.
Gözaltına alındığı tarihte 17 yaşında olan Şahin, Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada cezaya çarptırıldı. Şahin hakkındaki "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek" iddiasından ceza verildi. Mahkeme,
"hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına" karar verdi.
Şahin, 30 Kasım 2018 tarihinde yaşadıklarına dair savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şahin, gözaltında bulunduğu esnada bazı polislerin kendisine kötü muamelede bulunduğunu kaydetti. Şahin, ayrıca polislerin zorla bazı gerçek dışı beyanlarda bulunması için kendisini zorladığını söyledi.
Şahin, gözaltı sonrası vücudunda darp ve cebir izi bulunmadığı yönünde rapor hazırlayan hekim hakkında da "görevi kötüye kullanma ve suçu bildirmeme" suçlarını işlediğini ifade etti.
Şahin, iki polisin saçından tutarak kendisini yerde sürüklediğini, "Vurmayın, hamileyim" diyerek bağırmasına rağmen 5-6 polisin "geber" dediğini, karnına ve sırtına tekme atıldığını anlattı. Şahin, ayrıca götürüldüğü hastanede darp edildiğini söylemesine rağmen doktorun kendisini muayene etmediğini suç duyurusu dilekçesinde belirtti.
KAMERA KAYITLARI YOK
Şahin, 15 Haziran 2020'de AYM'ye de bireysel başvuruda bulundu. AYM, başvuruyu karara bağladı. AYM kararında, gözaltı, yakalama, arama işlemi yapıldığına dair kamera kayıtları ve tutanakların gönderilmesinin istendiği, ancak İl Emniyet Müdürlüğü Bilgi İşlem Müdürlüğü’den kamera kayıtlarının temin edilemediği yönünde yanıt alındığı aktarıldı.
AYM, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Van Temsilciliği’nin (TİHV) Şahin hakkında, “çocuğunu düşürmesine yol açan durumun aktardığı işkence ve kötü muamele öyküsüyle uyumlu olduğu” şeklindeki 22 Kasım 2019 tarihli rapora atıfta bulundu.
AYM, “Sağlık hizmetinden yararlandırılmadan uzun süre gözaltında tutulma nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği" yönünden başvurunun "kabul edilemez" olduğuna karar verdi. AYM, başvurucu Şahin’in usulüne uygun şekilde yaptığı şikâyetin sonuçsuz kaldığına dair bir bilgi veya belge sunmadığı, mevcut yargısal yolları tüketmeksizin bireysel başvuru yaptığını kaydetti.
Kararda, “Kolluk görevlilerinin yakalama işlemi ve gözaltı esnasındaki eylemleri nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiği" gerekçesine dair Adalet Bakanlığı’nın verdiği görüş yer aldı. Bakanlık yanıtında, “Başvurucunun kötü muameleye maruz kaldığını iddia ettiği zaman dilimden yaklaşık beş ay sonra şikâyetçi olduğunu" kaydetti. Ancak işkenceye değinilmemesi dikkati çekti.
'İHLAL' KARARI
"Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine" karar veren AYM, gözaltı veya tutuklulukta yaralanma olaylarına dair tatmin edici ve inandırıcı bir açıklama getirme yükümlülüğünün yetkili makamlara ait olduğunu vurguladı. Kararda, soruşturma makamlarının meydana gelen yaralanmayla ilgili olarak açıklama yükümlülüklerini yerine getirmediği kaydedildi. Söz konusu gerekçe nedeniyle "insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğine" karar verildi. Kararda, savcının soruşturma sürecinde Şahin’in beyanına başvurmadığı ve olası tanıkların ifadelerini almadığı da aktarıldı.
AYM, yeniden soruşturma yapılmasına ve Şahin’e 100 bin lira manevi tazminat verilmesine karar verdi.
MA / Fırat Can Arslan