Adalet mücadelesinde ısrar ve inadın adı: Emine Ocak 2025-07-23 10:58:34   HABER MERKEZİ - Gözaltında katledilen oğlu Hasan Ocak'ın faillerinin yargılanması için 30 yıl mücadele eden Emine Ocak, yaşamını yitirdi. Adalet mücadelesinde ısrarın ve inadın vücut bulmuş hali olan Emine Ocak, defalarca söylediği “Bir Hasan kaybettim, bin Hasan kazandım” sözleriyle de mücadele arkadaşlarını hiç yalnız bırakmadı.    Gözaltında kaybedilen oğlu Hasan Ocak’tan sonra Cumartesi Anneleri’nin mücadelesinin simge isimlerinden biri haline gelen Emine Ocak, 89 yaşında yaşamını yitirdi. 1995’te kaybedilen oğlu Hasan Ocak için Galatasaray Meydanı’nda adalet mücadelesi başlatan Emine Ocak, 20 Haziran’da solunum yetmezliğine bağlı olarak kalp krizi geçirdi. 26 Ocak'ta ise yoğun bakıma alındı.    EMNİNE OCAK'IN MÜCADELESİ   Oğlunun akıbetini öğrenmek ve sorumluların yargılanmasını sağlamak için yıllarca adalet mücadelesi yürüten Emine Ocak, Galatasaray Meydanı’nda her cumartesi yapılan oturma eylemlerinde en ön safta yer aldı, yaşadığı tüm baskılara rağmen adalet arayışını sürdürdü. Defalarca polis müdahalelerine maruz bırakılan Cumartesi Anneleri ve Emine Ocak’ın yürüttüğü mücadele, insan hakları hareketinin en uzun soluklu ve en sembolik direnişlerinden biri olarak tarihe geçti.    Hasan Ocak, 12 Mart 1995’te İstanbul’da Gazi Mahallesi katliamının ardından gözaltına alındı. Günlerce oğlundan haber alamayan Emine Ocak, ailesiyle birlikte tüm resmi kurumlara başvurdu, ancak sonuç alamadı. Hasan’ın ağır işkenceye uğramış bedeni, 58 gün sonra Beykoz’da kimsesizler mezarlığında bulundu. Ocak ailesi, yaşananların peşini bırakmazken, Emine Ocak, uzun soluklu bir mücadelenin ilk adımını atma kararı verdi. İlk defa 27 Mayıs 1995’te, yakınlarından haber alamayan insanlar bir araya gelerek, Galatasaray Lisesi’nin önünde basın açıklaması yaptı. Adlarını da “Cumartesi Anneleri” koyan grubun içinde Emine Ocak'ta yer aldı.    83 YAŞINDA GÖZALTINA ALINDI    Yıllarca o meydandan kayıplarının akıbetini soran, katledilen yakınlarının sorumlularının yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri'ne, Galatasaray Meydanı, OHAL gerekçesiyle 2018’den itibaren kapatıldı. Polis her hafta meydana çıkan kayıp yakınlarını ablukaya aldı. Ağustos 2018’de gerçekleşen 700'üncü hafta eyleminde Cumartesi Annelerine, polis tarafından saldırı gerçekleşti. 1997'de aynı meydandan gözaltına alınan Emine Ocak, 83 yaşında olmasına rağmen yere yatırılarak, gözaltına alınmak istendi. Ancak tepkiler sonrasında bırakıldı. Bu saldırı sonrası hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlamasıyla dava açıldı yargılandı. 14 Mart’ta sona eren yargılamada beraat kararı çıktı.   DİRENMEKTEN VAZGEÇMEDİ   Ancak tüm baskılara rağmen Emine Ocak mücadelesinden geri adım atmadı, her fırsatta adalet talebini haykırdı. Hep aynı soruyu sordu: “Oğlumu gözaltına alanlar belli. Gözaltında olduğunu inkâr edenler belli. Neden hâlâ yargılanmıyorlar?” Emine Ocak, 700'üncü haftada yaşadığı şiddetin ardından verdiği bir röportajda, 701’inci haftada da Galatasaray Meydanı’nda olacaklarını, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için mücadeleye devam edeceğini söyledi. Yine 2019'da yaşamını yitiren Cumartesi Annesi Elmas Eren için yazdığı mesajda, "Sana söz o meydanda fotoğraflarımızı taşıyana kadar vazgeçmeyeceğim, vazgeçmeyeceğiz” diyen Emine Ocak, vazgeçmedi ve 2023'te meydana geri döndü.   5 yıl boyunca yasaklara ve polis şiddetine rağmen meydana gitmeyi sürdüren Emine Ocak, Aralık 2023’teki 975'inci haftasında, oğlunun fotoğrafıyla yeniden meydandaki yerini aldı. Israrın ve inadın vücut bulmuş hali olarak yeniden meydana çıkan Emine Ocak, defalarca söylediği “Bir Hasan kaybettim, bin Hasan kazandım” sözüyle de mücadele arkadaşlarını hiç yalnız bırakmadı.    ADALET ISRARI   Mücadelenin hiç bitmeyeceğini bilen Emine Ocak, yine bir mesajında "Devleti yönetenler hesap vermemek için hepimizin ölmesini bekliyor ama bir gün mutlaka hesap verecekler. Çünkü biz anneler ölsek bile, çocuklarımız, torunlarımız ve mücadele arkadaşlarımız kayıplar bulunup, adalete ulaşıncaya kadar susmayacaklar" derken, kendisinden sonra da adalet mücadelesinin süreceğini biliyordu.    'VAZGEÇERSEK ADALET SAĞLANMAYACAK'   Emine Ocak, 2019'da “30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü” nedeniyle yazdığı bir mektupla şöyle seslenmişti:   "Ben 27 Mayıs 1995'te Galatasaray'a ilk çıkan annelerden biriyim.   Oğlum Hasan Ocak öğretmendi. Kimseyi incitmeyen, herkesin yardımına koşan, yüreği insan ve doğa sevgisiyle dolu bir sosyalistti. Sokakta oynayan çocuklara dağıtmak için her zaman cebinde şeker ya da sakız taşırdı. 21 Mart 1995'te beni aradı, kızım Aysel'in doğum günü için balık ve pasta alacağını söyledi.   Hasan'ım eve bir daha gelemedi. Nereye gittiysek; 'bizde yok' diyorlardı. Hasan'ı gözaltında görenler polislerin Ona çok ağır işkence yaptığını söylüyorlardı. 'Gözaltı listesinde Hasan'ın ismi yazılıydı gördük' diyorlardı.   Hasan'dan önce gözaltında kaybedilenlerin aileleriyle işte o zamanlarda İnsan Hakları Derneği’nde tanıştım. Bu acıyı, bu zulmü yaşayan ilk ben değildim. Başka kimse yaşamasın diye acılarımızı birleştirmeye, başkalarına umut olmaya o zamanlarda başlamıştık. Başvurmadığım yer kalmadı. Bir boşluğun içindeydim, oğlumun başına ne geldiğinin belirsizliği yakıp kavuruyordu yüreğimi. Ama oğlumu aramaktan hiç vazgeçmedim.   Oğlumu bulma umudumu hiç kaybetmedim. 58 gün sonra adli tıp kayıtlarında oğlumun fotoğraflarını buldu çocuklarım. İşkence edilmiş, öpmeye kıyamadığım güzel yüzü tanınmaması için parçalanmış. Çocuklarım o fotoğrafları bana göstermediler. Hasan'ım kimsesiz değildi ama yapılan işkenceleri kimse görmesin diye Kimsesizler Mezarlığına gömmüşler. Kimsesizler Mezarlığı'ndan çıkardık Hasan'ımı, kendi mezarlığımıza gömdük. Sonra kayıp yakınları ve insan hakları savunucularıyla oturup, bir daha kimse gözaltında kaybedilmesin diye her cumartesi Galatasaray Meydanı'nda sessizce oturmaya karar verdik.   Biz vazgeçersek bu ülke kaybedenlerin cenneti olmaya devam edecek. Biz vazgeçersek bu ülke yakınlarını arayanlar ve adalet isteyenlerin cehennemi olmaya devam edecek.   Biz vazgeçersek, adalet hiçbir zaman sağlanmayacak."