'Sağlık örgütlerinin sürece dahil olması lazım' 2025-07-09 09:14:25 İZMİR - Savaş ve çatışmaların halk sağlığı üzerindeki etkilerine değinen HDK İzmir Sağlık Meclisi üyesi Erhan Morkoç, “Sağlık örgütleri, barışın tesis edilmesi noktasında sözlerini söyleyip, sessiz kalmamaları, sürece dahil olmaları lazım” dedi.  Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında uzun yıllardır süren savaş ve çatışmalar can güvenliğinin yanı sıra halk sağlığı üzerinde de ciddi tahribatlar yarattı. "Güvenlikçi" politikalar adı altında Kürdistan'da süren savaş ve çatışmalardan dolayı milyonlarca insan yerinden edildi ve yüz binlercesi yaşamını yitirdi. Çatışmaların yaşandığı bölgelerde halk sağlık hakkına erişemedi, göç edilen metropollerde de nitelikli sağlık hakkından mahrum bırakıldı. Anadilde sağlık hakkından nitelikli sağlık hakkına kadar birçok sorun yaşandı. Bu anlamıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile birlikte girilen yeni süreç, insan hakları ihlallerinin son bulması için tarihi bir fırsat olarak değerlendiriliyor.        Hakların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Sağlık Meclisi üyesi Erhan Morkoç, savaş ve çatışmaların halk sağlığı üzerindeki etkisi ile Kürt sorununun çözümü bağlamında yürütülen süreçte sağlık örgütlerinin rol ve misyonuna dair konuştu.    SAVAŞLARIN HALK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ    Uzun yıllardır süren savaş ve çatışmalardan kaynaklı ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirten Morkoç, özellikle zorla yerinden edilmelerin büyük travmalara neden olduğunu söyledi. Savaşın kadın ve çocuklar üzerindeki etkisine dikkat çeken Morkoç, "İnsanlar psikolojik olarak çöktü. 90'lı yıllardan beri 1,5 milyondan fazla insan yerinden edildi. Bu göçlerle birlikte insanlar, sağlık, beslenme ve iş bulamama gibi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Anadilde sağlık hakkına erişilemediği için doktora gidemediler veya gittiklerinde iletişim sorunundan kaynaklı ciddi sorunlar yaşandı. Çatışmalı ortamlardan dolayı köylerini terk edip metropole gelen insanlar arasında suça karşıma ve uyuşturucu bağımlılığı arttı. Bunların hepsi sağlığın çürümesine işaret ediyor. Göçlerden dolayı kamplarda yaşayan insanlarda verem, tüberküloz, tifo gibi hastalıkların olması savaşın sağlık üzerindeki etkisini gösteriyor. Savaş ve çatışmalı süreçlerde insanların sağlıklı gıdaya ulaşmada yaşadıkları sıkıntıların ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu çok açık" ifadelerini kullandı.    SAĞLIK ÖRGÜTLERİ SESSİZ KALMAMALI   Türkiye'deki savaşın yıllar önce sona ermesi ve savaşa aktarılan bütçenin sağlığa aktarılmış olması gerektiğini dile getiren Morkoç, sağlık sistemindeki sorunların ancak bu yolla çözülebileceğini söyledi. Yaşanan doktor ve personel eksikliğine değinen Morkoç, "Son yıllarda çatışmalı süreçler ve pandemi ile birlikte sağlık emekçilerinin yurt dışına gittiğini gördük. Bu insanlar mental olarak iyi olmamaları ve özgür çalışır koşullara sahip olmadıklarından ötürü gittiler. Bu insanların gitmesinde sağlık sistemindeki çökmenin etkisi var. Sağlık örgütlerinin halkın sağlığı ve psikolojisinin iyi olması için barışın tesis edilmesi noktasında sözlerini söylemesi ve sessiz kalmamaları lazım. Tabip odalarının ve sağlık sendikalarının kesinlikle barış adına ses çıkarmaları lazım. Bununla ilgili kendi taleplerini öne çıkaracak hazırlıklar yapıp, bunu iktidara ulaştırmaları gerekiyor. Sürece dahil olmaları lazım. Diğer meslek örgütleri de savaşın olumlu ve olumsuz etkilerini detaylı araştırıp, kamuoyuyla paylaşmalılar” diye belirtti.    HASTA TUTSAKLAR ÇAĞRISI    Yeni sürecin herkesi umutlandırdığını belirten Morkoç, şöyle devam etti: "Yıllardır süren bir savaş var. İnsanlar yaşamlarını yitirdi, köyler yakıldı. Kimse 'bana bir şey olmaz' demesin. Mutlaka hepimizin bir yakını bundan zarar gördü. Örneğin özel savaş politikası olarak yola çıkan ancak şu anda toplumsal bir sorun olan madde bağımlılığı ve kumar. Son yıllarda gençlerin intihar oranları çok arttı. Bunların sebepleri de uyuşturucu ve kumar. Türkiye'de 2018-2019 yılları arasında yapılan araştırmalara göre, uyuşturucu madde kullanma yaşı 19-20 arasındayken, son yıllarda 9 yaşına kadar düşmüş durumda. Bu toplumun temelden çürüdüğünün göstergesi. Dolayısıyla barışın sağlanmasıyla bu tür sorunların çözümü kolaylaşacak.”    Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna işaret eden Morkoç, hasta tutsakların nitelikli sağlığa erişmeleri için biran önce serbest bırakılmaları çağrısı yaptı.    MA / Uğurcan Boztaş