‘Öcalan’ın paradigması Ortadoğu’da akan kanı durdurabilir’ 2025-06-18 09:07:06   HABER MERKEZİ - Ortadoğu’da savaşı derinleştiren ataerkil ulus devlet sistemine karşı Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği paradigmaya dikkat çeken College Cork Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Rojin Mukriyan, “İran'daki kadın hareketleri ‘üçüncü yol’ siyasetini benimsiyor ancak bu yolun ayrıntıları zamanla ortaya çıkacaktır” dedi.    İran ve İsrail arasında uzun zamandır vekalet güçler üzerinden yürütülen saldırılar, İsrail’in 13 Haziran sabaha karşı İran’ın nükleer tesislerine ve üst düzey komutanlarına yönelik kapsamlı hava saldırılarıyla sıcak çatışmaya dönüştü. İsrail’in saldırılarında İran’ın merkezindeki Natanz uranyum zenginleştirme tesisi dahil olmak üzere çok sayıda nükleer ve askeri tesis hedef alındı, çok sayıda üst düzey yetkili yaşamını yitirdi.    İran’ında füzelerle saldırdığı İsrail’in acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı'nın açıkladığı verilere göre, Hayfa ve Tel Aviv başta olmak üzere birçok bölgedeki yerleşim yeri, enerji tesisleri ve kamu binaları hedef alındı. Karşılıklı saldırılar hala sürerken, birçok insan hayatını kaybetti. İran’ın College Cork Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Rojin Mukriyan, yaşanan gelişmelere dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.      İRAN’IN 20 YILLIK VEKİL GÜÇ STRATEJİSİ    İran’ın son 20 yıldır vekil güçler üzerinden bölgede varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Rojin Mukriyan, ABD'nin 2003'te Irak'ı işgal etmesiyle birlikte İran’ın vekil güç ağının daha da kolaylaştığını söyledi. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşla birlikte İran’ın hem Irak’ta hem de Suriye’de güçlendiğini belirten Rojin Mukriyan, Gazze ve İsrail çatışmaları ve Beşar Esad rejiminin yıkılmasıyla birlikte İran’ın bölgedeki gücünün zayıfladığı söyledi.    ABD’deki seçimlerde Donald John Trump’ın yeniden seçilmesiyle Ortadoğu’da yeni dinamiklerin ortaya çıktığına işaret eden Rojin Mukriyan, “Trump Beyaz Saray'a döndükten sonra ‘zor yoluyla barış’ politikasını devre koydu. Ancak stratejisi, devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı ile Gazze-İsrail arasındaki şiddet için henüz etkili çözümler üretmedi. İran'ın nükleer sorunu bağlamında 2018'de JCPOA'dan çekilen Trump, İran'ın nükleer silah potansiyelini ortadan kaldıracak bir anlaşma müzakere etmeyi amaçladı. Bunu başarmak için de İran rejimine iki aylık bir ültimatom altında ‘ya sıfır uranyum zenginleştirmeyi kabul edip anlaşmayı imzala’ ya da ‘nükleer tesislerine karşı askeri eylemle karşı karşıya kal’ seçeneklerini sundu. İran rejimi, Trump'ın kararlılığını yanlış hesapladı. Ortadoğu'daki karışıklıklara genel ilgisizliği göz önüne alındığında ABD'nin İsrail'in İran'a saldırmasına izin vermeyeceğine inandı” diye belirtti.    NÜKLEER GÖRÜŞMELERİ   İran ve ABD arasındaki nükleer görüşmelerine değinen Rojin Mukriyan, “Umman'da yapılan beşinci tur nükleer görüşmelerinden sonra ABD, İran'a yazılı bir teklifi sundu ancak görüşmeler istenildiği gibi gitmedi ve  teklif nihayetinde reddedildi. Trump'ın iki aylık ültimatomu bir anlaşma olmadan sona erdiğinde İsrail bu fırsatı değerlendirdi ve İran’ın nükleer tesislerini hedef almak için yeşil ışık aldı. Trump ve Netanyahu arasındaki ilk anlaşmanın, Trump sıfır uranyum zenginleştirmeye dayalı bir anlaşma sağlayamazsa İsrail'in, İran nükleer tesislerine saldırmakta özgür olacağı yönünde olduğu anlaşılıyor. Bu, İran'ın Trump'ın şartlarını kabul etmesi için baskıyı artırabilir” ifadelerini kullandı.   ABDULLAH ÖCALAN’IN YAKLAŞIMI    Yaşanan gelişmelerle ilgili "Ortadoğu için iki yol var ya benim paradigmam ya da ABD'nin politikası" diyen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bölge halkları üzerindeki etkisini hatırlatan Rojin Mukriyan,  şunları belirtti: “Öcalan'ın yaklaşımı Ortadoğu'da kan dökülmesini sona erdirme potansiyeline sahip” dedi. Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin bölgesel gerçeklerden beslendiğine dikkati çeken Rojin Mukriyan, “Ataerkil ulus-devlet tarihsel olarak sefalet, katliam, nefret ve yıkımdan başka bir şeye yol açmamıştır. ABD'nin temsil ettiği fikirler eşitsizliği ve egemenliği devam ettirdiği için toplum özgürlüğü bir devlet demokrasisi aracılığıyla güvence altına alınamaz. Amaç özgürlüğe ulaşmaksa hem kendi kaderini tayin etme hem de Öcalan'ın barışçıl bir arada yaşama önerisinde yatmaktadır. Bu çerçeve kapsayıcı ve katılımcı bir siyasi kültürü teşvik ederek, çeşitli seslerin duyulmasını ve toplulukların kendilerini yönetmelerini sağlar. Öcalan'ın vizyonu ve odağı, merkezi otoriteden tabana kaydırarak daha adil ve uyumlu bir topluma giden bir yol sunmaktadır.    KÜRTLER VE ROJAVA ÖRNEĞİ    Abdullah Öcalan, kapitalist ataerkil ulus-devlet sistemi içinde yerleşik olan dost-düşman diyalektiğini aşmaya çalışıyor. Öcalan’ın paradigması özyönetim ve kadın temellidir. Öcalan’ın felsefesi mevcut çatışmaların bir tarafıyla aynı çizgide olmak yerine ‘üçüncü yol’u savunmaktadır. İngiliz toplumbilimci Anthony Giddens'ın üçüncü yol kavramından farklı olan bu yaklaşım, mevcut sistemden radikal bir sapmayı temsil ediyor. Her toplumun çeşitliliğini ve benzersiz zaman-mekan dinamiklerini kabul eden Öcalan, toplumun kolektif örgütlenme yoluyla kendini yönetebileceğini ve yönetmesi gerektiğini ileri sürüyor. İktidarı halka geri vererek, kurucu güç olarak tanıyan Öcalan, toplumun özgür iradesinden ve toplumsal etik ilkelerinden kaynaklanan kolektif bilincine dayalı yeni bir toplumsal ve politik düzenin inşa edilebileceğine inanıyor. Öcalan'ın fikirleri, baskıya karşı ulusötesi dayanışmayı teşvik etmek için bu ‘üçüncü yol’ politikası Rojava'da pratik bir ifade bulmuştur. Önemli olan Öcalan'ın kavramlarının katı olmaması, jeopolitik koşullara, zamansal değişimlere ve değişen toplumsal bağlamlara uyarlanabilir olmasıdır. Sonuç olarak, toplumları özellikle de kadınları güçlendirerek, devlet merkezli bir dünya düzeninin kısır döngüsünü bozmayı ve devlet dışı bir özyönetim modeli önermeyi amaçlamaktadır. Kürtler bu ‘üçüncü yolu’ inşa etmek için çalışıyor. Apocu hareket altında Kürtler, doğrudan konfederasyonlu toplumlar aracılığıyla farklı ulusların barışçıl bir şekilde bir arada yaşamasına odaklanan bir vizyon önermektedir. Bu vizyon, etno-milliyetçiliği ihtiyatlı bir şekilde aşarken, her kültürün maddi yönlerini tanımayı ve korumayı amaçlamaktadır. Kürtler geleneksel bir ulus-devlet sistemi yerine, demokratik bir ulus kavramını savunuyor. Bu da çeşitliliğe dayanan bir vizyonla birleşmiş bir siyasi topluluğu ifade eder. Kültür, burada her toplumun kolektif zihniyetini kapsar. Bir ulus, Öcalan'ın ‘demokratik konfederalizm’ olarak adlandırdığı, doğrudan demokrasi, cinsiyet özgürlüğü ve ekoloji olmak üzere üç sütuna dayanan ilkelere göre kendini yönettiğinde demokratik hale gelir. Bu demokratik ulus modeli, her toplumun kendi anlık kolektif siyasi iradesine dayanarak kendisini yönetebileceğini ve yönetmesi gerektiğini öne süren bir devlet dışı özyönetim biçimi sunar. Bu vizyon yalnızca Ortadoğu'daki Kürt sorununu ele alma potansiyeline sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda İsrail-Filistin çatışmasını çözme konusunda da umut vaat eder.”   KADINLAR SAVAŞA KARŞI    İran’daki kadınların savaş istemediğinin altını çizen Rojin Mukriyan, “Son zamanlarda, ‘Jin, jiyan, azadî Kolektifi’, ‘Beluc Kadın Hareketi’ ve ‘2022 'Jin, jiyan, azadî Hareketi’nden ortaya çıkan Feminist4Jina da dahil olmak üzere İran'daki çeşitli kadın kolektifleriyle iletişim halindeyiz. Bu gruplar devam eden savaşa karşı duruyor ve ‘savaşa hayır’ diyen bir kampanya yürütüyorlar. Kadınlar her iki devleti de kınıyor. Yüksek sesle ve kesin bir şekilde bu çatışmanın kendi savaşları olmadığını belirtiyorlar. Bu kolektifler, iki yıldan kısa bir sürede Gazze'de 60 binden fazla sivili katleden Netanyahu yönetimindeki İsrail rejiminin insanlara özgürlük getiremeyeceğini vurguluyor. Bu savaşın yarattığı tehlikelerin tamamen farkındalar, savaşın kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere sivillerin hayatlarını mahvetme ve hayati altyapıyı yok etme potansiyelini kabul ediyorlar. Dahası, bu tür çatışmaların sıklıkla ataerkillik, sömürgeleştirme ve egemenlik güçlerini yeniden ürettiğini anlıyorlar. Şu anda, İran'daki birçok kadının halihazırda bir ‘üçüncü yol’ siyaseti benimsediğini söyleyebiliriz. Ancak, bu ‘üçüncü yolun’ neleri içerdiğinin ayrıntıları zamanla ortaya çıkacaktır” diye belirtti.   MA / Berivan Kutlu