İnsan hakları savunucuları TMK'nin kaldırılmasını istiyor 2025-05-27 09:41:18   DÎLOK - İHD ve ÖHD yöneticileri, yeni süreçte öncelikli olarak TMK'nin kaldırılması ve hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta kamuoyuna açıkladığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından gözler devletin atacağı adımlara çevrildi. Devletin atması gereken ilk adımlardan birinin ise hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsakların tahliye edilmesi yönünde çağrılar oldu. Dîlok'taki sivil toplum örgütü temsilcileri sürece dair açıklamalarda bulundu.    İHD Dîlok Şubesi Eşbaşkanı Bahri Oğuz, sürecin tarihi öneme sahip olduğunu belirterek, Kürt sorunun Türkiye’deki en temel mesele olduğunu vurguladı. PKK’nin kongre kararlarına işaret eden Oğuz, “Kongre devletin elindeki gerekçeleri ortadan kaldırdı. Geçmişten bugüne iktidarların temel gerekçesi ‘terör’ ve ‘şiddet’ söylemleri idi. Şimdi bu bahane ortadan kaldırıldı" dedi.   'HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN'   Demokratik reformların önünün açılması gerektiğinin altını çizen Oğuz, şöyle devam etti: “Bu gerilim siyasetinin bir tarafa bırakılması, normalleşmenin önünün açılması gerekiyor. Türkiye’de ikili bir hukuk sistemi yürütülüyor. Bir tanesi yürürlükteki asıl mevzuat, diğeri de baskıcı ve otoriter yönetimin kendi anayasası olarak kabul ettiği Terörle mücadele kanunu (TMK). TMK, geçmişten bugüne bütün baskıcı-otoriter-güvenlikçi yönetimlerin hep bir meşruiyet ve yazılı hukuk kaynağı olmuştur. Öncelikle TMK’nin kaldırılması gerekiyor, daha sonrasında hasta mahpusların ve siyasi mahpusların hapishanelerden çıkışı sağlanmalı ki sivil siyasetin önü açılsın ve barışın toplumsallaşması sağlanabilsin.”   'SÜREÇ TOPLUMSALLAŞMALI'   Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcına şahitlik ettiklerini söyleyen ÖHD Dîlok Şube yöneticisi Yakup Doğan da barışın kaybedeni olmayacağını söyledi. Böylesi bir sürecin olumlu olduğunu sözlerine ekleyen Doğan, devletin adım atması gerektiğini söyledi. Doğan, öncelikli olarak hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, sürecin toplumsallaşması için tüm kesimlerin sorumluluk almasını istedi.    Doğan, yeni anayasa tartışmalarına da değinerek, "Anayasanın sivilleştirilmesi için özellikle baroların, avukatların görüşleri alınmalıdır. Sürece bu şekilde dahil edilerek, sürecin salt devlet yetkilileri tarafından değil sivil halk ve toplum örgütleri tarafından yürütülmesinin sağlanması gerekmektedir” diye konuştu.