Babacan Amed'de: Ya ileriye bakacağız ya bin yıllık fırsatı kaçıracağız 2025-03-15 20:12:54   AMED - Amed'de konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Ya ileriye bakıp kararlılıkla yürüyeceğiz ya da bin yılık fırsatı kaçıracağız" dedi. Babacan, temel hakların pazarlık konusu yapılamayacağını vurguladı.     Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Amed'deki iftar programına katıldı. Babacan, "Daha önce de söyledim; barış savaştan iyidir. Sukut kavgadan iyidir. Diyalog çatışmadan iyidir. Yaşamak ölmekten iyidir. Ülkemiz bitmek bilmeyen çatışmalardan, saldırılardan, kardeşi kardeşe kırdıranlardan çok çekti. Ülkemizin birliğini ve beraberliğini, canlarımızı kaybettik. On binlerce ailenin evine ateş düştü. Artık kaybedecek tek bir saatimiz yok. Ya ileriye bakıp hep birlikte kararlılıkla yürüyeceğiz ya da arkamıza bakıp bin yılık fırsatı kaçıracağız. Ya birleşeceğiz ya ayrışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.    Babacan, "Türkiye on yıllardır süren bu sorundan artık kurtulmalı. İttihatlı bir iyimserlikle takip ediyoruz. İlk günden beri aynı noktadayız. Çözüm için yüzde 5 ihtimal dahi olsa onu destekleriz dedik. Bazıları gibi bu kadim meseleyi fırsatçılık alanı olarak görenlerden değiliz. Türkiye’nin en genç partilerden biri olarak sorumluluk üstlendik. Bir yandan sürece destek vereceğiz bir yandan da gözümüzü dört açmak zorundayız. Suriye üzerinden kriz çıkarmak isteyenlerden uzak durmalıyız. Suriye’de kıyı kesintilerinde gördük" diye kaydetti.    QSD ve Suriye Geçici Hükümeti arasında imzalanan anlaşmaya dikkati çeken Babacan, "Ahmad Şara ile Mazlum Abdi arasında bir mutabakat imzalandı, fırsat kapısı aralandı. Suriye’de barış olmasın isteyenler boş durmuyorlar. Okyanus ütesinden müdahale edenler var" dedi.    'ADRES TBMM’DİR'   Babacan, şunları söyledi: “Öfkeyle, düşmanlıkla, ırkçılıkla beslenen bir gruptan söz ediyorum. Meydanı fırsat kollayan zehirli ideolojilere bırakmayacağız. Muhalefetteki bu zehirli ideolojilerle de mücadele edeceğiz. Bizim derdimiz otoriter zihniyetledir. Bu sadece iktidarda değil, farklı farklı partilerde de var. Bizim derdimiz kendinden olmayana karşı olan her türlü ideolojiyledir. Biz hiçbir zaman Diyarbakır’da kuzuyu hatırlayan, Ankara’da kurtun yanında olan olmadık. Hamasetin arkasında sığınmadık, sürekli çözüm ürettik. Popülizmin arkasına saklanmadık, siyaset ürettik. Daha önce nerde durduysak aynı noktadayız. Kimlikler üzerinden sürekli kavga üretilen, yanlış kayyım uygulamaları ile seçmenin iradesinin gasp edildiği bir Türkiye istemiyoruz. Peki ne diyoruz. Anadili insanlara anasının ak sütü kadar helaldir, bu ülkenin tüm vatandaşları kardeştir diyoruz. Haklar ve özgürlükler pazarlık konusu yapılamaz diyoruz. Çözüm meşru siyasetle olur. Demokratik siyaset zeminin de bu sorunlar çözülecektir. Sorunların çözülmesi için doğru adreste TBMM’dir.”   ROJİN KABAİŞ’İN BABASI İLE GÖRÜŞTÜ     Babacan, Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Nizamettin Kabaiş, "Kızım için aylardır adalet istiyorum ancak adaleti bulamıyorum. Maalesef belediyelere kayyımlar atanıyor ama niye Üniversite Rektörü’ne kayyım atanmıyor? Sizden de adalet dayanışmasını bekliyorum” dedi. Babacan ve ekibi ise, baba Kabaiş’e “Biz yakından olayı takip ediyoruz. Barolar üzerinden de hukuki süreci takip ediyoruz. İrtibat halindeyiz” yanıtı verdi.    ‘KÜRTÇE İÇİN ANAYASAL GÜVENCE GEREKİYOR’   Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Babacan, anadil ile ilgili soruya “Anadil temel insan hakkıdır. Başka bir şey değildir. Kanun illaki gerekiyor. Her şeyin anayasal, yasal güvenceye dayanması önemlidir. Bir de ülkeyi yönetenlerin tutumu ve ülkenin özgürlükleri  de o kadar önemli. Bugün İmralı’dan gelen çağrının Kürtçe okunmaya başlandığı anda yayını kesen bir sürü kanal oldu değil mi? Kimi korktuğundan kesti belki, ben ne yapacağım dedi. Kimi ideolojik olarak kesti. Bununla ilgili kanuna gerek var mı? Bir metnin Kürtçesi okunduğu anda eli ayağı birbirine dolanan bir tabloyu gördü ülke. Orada gerçekten bu konuları çok kolay açmak lazım. Hemen acilen yapılacaklar var. Daha büyük resme baktığımızda anayasa değişikliği gerektiren konular var. Temel haklarla ilgili 354 maddeli taslağımız var" dedi.