Ekonomist Çeleng Omer: Sorunlarını çözemeyen Türkiye transit ülke olma avantajını kaybeder 2025-02-21 09:48:28   RIHA - Küresel güçlerin İMEC'in güvenliği için Ortadoğu'da yeni dizayna gittiklerini söyleyen ekonomist Çeleng Omer, Türkiye'nin sorunlarını çözememesi durumunda transit ülke olma avantajını kaybedeceğini belirtti.    Çin'in uluslararası sermayede söz sahibi olması ve küresel güçlerin pazarlarında yer kapması üzerine G20'nin 2023 zirvesinde, ABD, Hindistan, Avrupa ve Körfez ülkelerinin imzaladığı devasa kıtalararası lojistik koridor projesi IMEC ilan edildi. Söz konusu proje, Hindistan'dan başlayıp Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki limanlardan demiryoluyla Suudi Arabistan ve Ürdün üzerinden İsrail’in Hayfa Limanı'na uzanıyor; daha sonra Kıbrıs üzerinden Yunanistan’ın Pire Limanı’nda Avrupa kıtasına doğru yayılıyor. Yol buradan Doğu Avrupa’yı geçerek Almanya'nın Hamburg Limanı'nda son buluyor.    ADIM ADIM BUGÜNE   Söz konusu anlaşmayla ilgili en önemli sorun ise güvenlik. Bu konuda atılması planlanan adımların ilki 2020'de ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimleriyle atılmış ve Arap-İsrail normalleşmesine ilişkin ikili anlaşma olan "İbrahim Anlaşmaları" imzalanmaya başlanmıştı. 2023 G20 zirvesi ardından başlayan İsrail-Filistin savaşı ve Aralık 2024'te 58 yıllık Baas Rejimi’nin düşürülmesi de yine bu projenin "güvenlik" ayaklarının oluşturulması amacı taşıyor.    Rejimin düşmesinden bu yana çatışmaların ve kaosun sürdüğü Suriye'de ise rejimin değişmesinin ardından masaya dahil olmayı bekleyen pek çok küresel güç ve Türkiye var. Ancak Ortadoğu'da küresel güçler eliyle yapılması planlanan yeni dizayn, hem devletlerin kendi iç işleyişlerine hem de dış siyasetlerine büyük oranda etki etmeye devam ediyor.      İMEC ve Suriye ayağına ilişkin konuşan Kuzey ve Doğu Suriyeli ekonomist Çeleng Omer, kolonyalist güçlerin yeni dizayn içerisinde Ortadoğu planlarını yapmaya başladıklarını ifade etti.     'ÜNİTER DEVLETLER KÜRESEL GÜÇLERİN HEDEFİNDE'   Yine aynı şekilde kriz yaşayan kolonyalist güçler arasında çıkan Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sonucu Ortadoğu'nun parçalanarak üniter devletlerin kurulduğunu hatırlatan Çeleng Omer, "Bu parçalanma sonucunda statüsüz kalan en birincil grup Kürtler oldu. Kürdistan 4 parçaya bölündü. Bu topraklar bu coğrafyanın en zengin, en güzel topraklarıydı. Bu durum bu yüzyıla kadar sürdü. Küresel sistem bu şekilde bugünlere geldi. Küresel devletler bu şekliyle yapısallaşmaya gitti. Ancak bu dizayn da artık onları doyurmuyor" ifadelerini kullandı.    'TÜRKİYE YENİ DİZAYNDA YOK'   Irak'ta Saddam'ın düşürülmesinden "Arap Baharı"na kadar gelişen sürecin yine ekonomik kriz temelli olduğunu belirten Çeleng Omer, Ukrayna-Rusya savaşının da yine temel dinamiklerinin Rusya gazlarının bölüşülmesi ve gıda yolunun hedef alındığını kaydetti. Çeleng Omer, Türkiye'nin bu süreçte geliştirdiği politikalarla hedef olmamayı amaçladığına dikkat çekerek, "Türkiye'de bu yaşananların hedefi olmamayı kendisine rol biçti ve adımlarını ona göre attı. Ancak yeni süreçte Türkiye, Libya ve Irak'ta yaşananlardan uzakta değil. Zaten ekonomik olarak yaşadıkları ortada. İçerideki demokrasi sorunu ve halklar sorununu çözemezse Türkiye transit bir coğrafya olma avantajını koruyamayacak. Yeni yüzyıl planında Hindistan'dan başlayarak Avrupa'ya yayılan IMEC gündemde. Bu koridor Suudi Arabistan, İsrail'den İtalya'ya buradan da Avrupa'ya bir yol çizmeye çalışıyor. Bu yol da Türkiye'yi dışarıda bırakıyor. Bu da Türkiye’nin yeni yüzyılda sermayedarlar için önemini yitirmesine neden oluyor. Bu yüzden Türkiye'nin de içte bir dizayna gitmesi gerekiyor. Bu sebeple savaştan, insan kanı dökmekten vazgeçerek demokrasi ve barış yoluyla bir dizayna gitmelidir" diye konuştu.    Yeni düzende dünya devletlerinin de yeni bir dizayna gittiklerini ifade eden Çeleng Omer, bu süreç sebebiyle Türkiye'den de içte bir dizayna gitme beklentisi oluştuğunu belirtti.   'KÜRT SORUNU KRİZİN TAM ORTASINDA YER ALIYOR'   Türkiye'de yaşanacak sürecinin Ortadoğu'yu etkileyeceğini vurgulayan Çeleng Omer, "Şimdi Türkiye'den de beklenen bu sorunu bir an önce çözmesi ve Kürtleri artık tanımasıdır. Kürt Özgürlük Hareketi'nin bu sorunu çözmekte kararlı olduğunu görüyoruz. Bu sorunun çözülmemesi, krizi giderek derinleştirecek yegane şeylerden biri olacaktır. Bu bir yerde kesinlikle patlak verecektir. Kürdistan'ın 4 parçaya bölünmesi sadece Kürdistan için değil bu dört parçada yer alan 4 devleti de krize sokmuştur. Bu 4 ülkede de en birincil sorun, Kürt sorunu olmuştur. Şimdi Suriye'de bunu derinden yaşıyor" diye ifade etti.     Suriye halkları için en iyi çözümün özerk ya da federatif çözümler olduğunun altını çizen Çeleng Omer, son olarak şunları söyledi: "Irak'taki federatif yapı, eksiklikleri bir yana aslında Ortadoğu için pozitif bir durumu ortaya çıkarmıştır. Keza zaten Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin oluşturduğu özerk yapı da buna çok önemli bir örnektir. Suriye'de tıpkı Irak gibi çok kültürlü, inançlı ve kimlikli bir yer. Bu sebeple yaşanan bu krizli süreç federe, özerk ya da konfedere fark etmez bu çeşit bir yaklaşımla çözülebilir. Çünkü bugün yaşanan sorunların tam ortasında Kürt sorununun yer aldığını görüyoruz."   MA / Ceylan Şahinli