Emek ve Özgürlük İttifakı inşa çalışmalarına başlıyor

İSTANBUL - Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yeniden inşa çalışmalarına bölge mitingleriyle başlayacağını aktaran TÖP Dönem Sözcüsü Perihan Koca, toplumsal kesimlerle birlikte halkın özneleşme pratiğini inşa edeceklerini söyledi. 
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çağrısıyla bir araya gelen Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Emekçi Hareket Partisi (EHP) tarafından kuruluşu ilan edilen Emek ve Özgürlük İttifakı, 24 Eylül’de İstanbul’da halk buluşmasıyla ‘Yol Haritası’nı açıkladı. Yayınlanan deklarasyonda ülke sorunlarına köklü çözüm önerileri yer aldı, ortak mücadele ve ittifakın genişletileceği vurgusu ön plana çıktı. İttifak, yayınladığı deklarasyonun hemen sonrasında siyasi parti ve sol sosyalist örgütlerle ittifakı genişletme görüşmelerine başladı. Görüşmeler sürerken, ittifak içerisinde yer alan siyasi partiler, çözüm önerileri için ortaya koyduğu maddeleri halka taşımak ve halkla beraber çözümü aramak için kolları sıvadı.
 
İttifak içerisinde yer alan siyasi parti temsilcileri, 17 Ekim’de İstanbul’da bir araya geldi. Yapılan toplantının içeriğini ve alınan kimi kararları Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Dönem Sözcüsü Perihan Koca ile konuştuk. 
 
YENİDEN İNŞA ÇAĞRISI 
 
Koca, yayınladıkları deklarasyonla halkçı bir seçeneği hayata geçirdiklerini ifade ederek, deklarasyonun yeniden inşa için halka bir çağrı niteliği taşıdığını belirtti. İttifakın genişleme hedefinin çok önemine vurgu yapan Koca, deklarasyonun açıklanmasının ardından siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yaptıklarını aktardı.
 
İTTİFAKI GENİŞLETME GÖRÜŞMELERİ
 
Koca yaptıkları görüşmelere ilişkin, “Bu genişleme başlığını ittifakımız, iki ayaklı bir şekilde ele aldı. Bunlardan biri siyasi güçlere doğru genişleyeceğimiz adımlar, bir diğeri de toplumsal mücadele dinamiklerine doğru genişleyeceğimiz adımlardı. Sosyalist Güç Birliği’nden arkadaşlarımızla da görüştük. TKP ile Sol Parti’yle, Halkevleri’yle de görüşmeler gerçekleştirdik. Çeşitli hareketlerle görüşmeler gerçekleştirdik. İttifakın bir şekilde kampanyalarla, pratik süreçlerle yan yana olduğumuz, çağrısında bulunduğumuz ya da bize çağrıda bulunmuş olan, 24 Eylül’de yan yana olduğumuz hareketlerle bir başlangıç adımı atmış olduk. Genişleme başlığı bu açıdan süreğen bir başlık olarak ve tabanda genişleyebileceğimiz bir başlık olarak bizim için açık olarak bir parantez şu anda” dedi.
 
İNŞA EYLEM VE ETKİNLİKLERİ 
 
Yaptıkları görüşmelerden sonra “Neler yaptık, neler yapacağız?” noktasında halkın özneleşme pratiklerini inşa edecek çeşitli eylem ve pratikler önlerine koyduklarını aktaran Koca, bu eylemlerin ilerleyen süreçte somut bir nitelik kazanacağını da sözlerine ekledi. Halk için yapılacak olan bir programın ana aktöründe sosyalistlerin, devrimcilerin ve demokratların öncü olduğunu dile getiren Koca, 24 Eylül’de yaratılan rüzgarın kendilerinden yana estiğini belirtti.
 
TOPLUM GÜVEN BEKLİYOR
 
Toplumda iktidar karşıtı çok ciddi itirazların olduğu ve halkın müthiş bir beklentisi olduğunu kaydeden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir program ve özne aynı zamanda bir siyasi öncülük sorunu var. Ama bu öncülüğü halkın içerisinde, halkla beraber, halk için yapma gereksinimimiz var. Burada halk güçlerinin çok önemli bir beklentisi var. 24 Eylül bunun somut ürünüdür diye düşünüyorum. Burada bizim esas yapacağımız öncülük siyasi programı örgütlemek, siyasi programı pratiğin içerisinde sokakta örgütlemek ve bunun bir adım ötesine geçerek halkın özneleşme zeminini yaratmak olacak. Çeşitli siyasi eylemlikler, toplumsal güçlerin eylemlikleri, direniş arayışları bize şunu gösteriyor: Politik güç ve güven merkezine ihtiyacımız var. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önündeki en önemli, acil görevde budur aslında. Atacağı adımları halka karşı hayati bir sorumlulukla yaşama geçirmekle yükümlü olduğumuz bir durum var. Çok kritik olan o siyasi programımızı hayatta karşılık bulabilecek maddi bir zeminle buluşturmaya ihtiyacımız var. Bizim esas yapacağımız şey, bu siyasi özneyi, programı halkla buluşturmak olacak. Bunun için bir politik güç ve güven merkezine ihtiyacımız var.”
 
Koca, “Bugün mesela Erdoğan iktidarı az buz değil, 20 yıldır iktidarda. Ve gece, gündüz rüyalarında bile hamle yapan bir gerçekliğin içerisinde. Bu açıdan faşizmi kurumsallaştırmak için bütün tuşlara aynı anda basıyor. Peki, biz bu arada ne yapacağız? Sadece siyasi programı deklere etmekle mi yetineceğiz, yoksa işi havzalarına, semtlere, mahallelere, yerellere, yani halkın içerisinde halkla birlikte olabileceğimiz ve halkın siyasette özne olabileceği yerlere mi taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘HALKA YAKLAŞIMDA EZBERİ KIRACAĞIZ’
 
Yüzyıllardır bu topraklarda Osmanlı’dan bu yana “kulluk” bilincinin geliştiğini ve halkın sadece oy deposu olarak görüldüğünü ifade eden Koca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhur İttifakı’nın sözcüsü olan Erdoğan’ın halka yaklaşımının aynı olduğunu vurgulayarak, “Biz bu ezberi, bu kısır döngüyü kırmakla yükümlüyüz. Yani seçimlerde oy deposu olarak görülen işçilerin, emekçilerin, toplumsal kesimlerin belli siyasi pazarlıklarla, seçim propagandalarıyla oy isteneceği edilgen bir yerden çıkarılıp gerçekten siyasette özne olabilecek, kendi ihtiyaçlarını, kendi haklarını kendi örgütlü mücadeleleriyle birlikte alabileceği bir zemini açmak istiyoruz. Buda örgütlü bir öncülükle olabilir” şeklinde konuştu.  
 
İTTİFAK SAHAYA İNİYOR
 
Son dönemde ittifak olarak birçok kesim tarafından kendilerine “Seçim mi? Yoksa mücadele ittifakı mı?” diye sorular sorulduğunu anımsatan Koca, mücadele ittifakı olduklarını tekrar ederek, verilen soruları yanıtladı. İttifak partileri olarak deklarasyon sonrası 18 Ekim’de ikinci toplantılarını yaptıklarını belirten Koca, aldıkları kimi kararları şöyle aktardı: “Şimdi işleri biraz daha hızlandıracağız, bunun en azından teminatını verebilirim. İttifak, 24 Eylül halk buluşmasını arkasına alan bir yerden halka ve zamana karşı sorumluluğunu yerine getiren ‘Yol Haritası’nı inşa etmeye soyunmuş durumda. Şuanda takvimimiz halen netleşmiş durumda değil ama Marmara, Ege ve Çukurova bölgelerinde başlatacağımız mitinglerle beraber, aslında programımızı somutta inşa etmeye çalışacağız. Emeğin ve özgürlüklerin ülkesini kurma iddiamızı bu mitinglerle halkın kürsülerini oluşturarak;  yani çıkıp yine altı siyasi partinin temsilcileriyle değil bunun yanın da direnen işçilerle, kadınlarla, gençlerle, toplumsal diğer kesimlerle halkın kürsüsünü oluşturacağımız mitinglerle bu özneleşme pratiğini inşa etmeye çalışacağız. Bu miting aynı zamanda ardışık kampanyalarla beraber akacak. Mitingleri halk buluşmalarıyla beraber kıraathanelerde, semtlerde, vapurlarda, toplu ulaşım araçlarında, esnafların içerisinde, pazarlarda, halkın nabzının attığı her yerde Emek ve Özgürlük İttifakı yer alacak. Mitingi belli ardışık kampanyalarla örgütleyeceğiz bu kampanyalar, siyasi programımızın yaşamın içerisinde somutlanacak, gündelik yaşamla buluşturacak kampanyalar olacak.”
 
BÖLGE İLLERİNDE MİTİNG HAZIRLIĞI
 
Bölge mitinglerinin de gerçekleştirileceğini kaydeden Koca, şunları söyledi: “Tabi ki yani Kürt sorununun da demokratik çözümü bizim ittifakımızın kırmızıçizgilerimizden biridir. Bu memleketin en önemli kanayan yaralarından biri de Kürt sorunudur. Bu savaş politikaları sadece Kürt halkını, Kürt emekçilerini etkileyen bir şey değil, sol-sosyalist halkçı güçler açısından bir turnusol olmuş durumda. Özellikle Kürt siyasi hareketinden dostlarımızın da Kürt illerinin nabzını bize aktardığı yerden sorunun çok hayati ve acil sorun olduğunu biliyoruz. Bu açıdan barış meselesini yakıcı bir şekilde gündemimize alırken, bir taraftan başka meseleleri de alacağız. O sorunlara karşı somut çözümleri birlikte geliştireceğimiz meclis mekanizmalarını inşa etmemiz gerekiyor. Örneğin Kürt illerinde ekonomik anlamda yaşanan en büyük sorunlardan birisi enerji sorunudur. Kürt illerinde enerji meselesi burada daha çok belki acil gündem olacak. Bunu birlikte oluşturmaya, aynı zamanda bu meclis zeminlerini açığa çıkartmakla yükümlüyüz.  Bizim ittifakımızın en önemli, acil olarak gördüğü meselelerden biri de budur.”
 
SEÇİM VE ADAYLIK KONUSU
 
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçimlerde ortak hareket edecek tutum sergileyeceklerini kaydeden Koca, “En nihayetinde halkımızı faşizme ve restorasyonuna mahkûm bırakmayacak bir pozisyon alacağız mutlaka” dedi. İttifak içerisinde seçim konusunda herhangi bir adaylık tartışmasının gelişmediğini aktaran Koca, “Çünkü biz şunu çok önemsedik; ilkelerle davranmak, o ilkeleri oluşturabilmek ve bunu halkın seçeneği bağlamında birlikte yapabilmek. Öte taraftan bugün bizim ittifakımızın 6 siyasi partisi, öznesi var.  Ve henüz tüm siyasi öznelerin kendi organlarında seçime dair stratejik ve taktik yönelimini belirlemediği durumlarda var. Dolayısıyla biz bir ortaklık hukukuyla, ortak mücadele hukukuyla ilerlediğimiz için seçimleri daha çok stratejik anlamda konuştuğumuz, an onun taktiklerini özelleştirmediğimiz bir bağlamdayız” ifadelerinde bulundu.
 
SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSU
 
Seçim güvenliğini çok önemsediklerinin altını çizen Koca, bu konuya ilişkin hem Millet İttifakı içerisinde yer alan hem de kendi ittifakları içerisinde yer almayan güçlerle de görüşme içerisinde olduklarının söyledi. Koca, şöyle devam etti: “Seçim güvenliğini de sadece sandık, torbaları korumak olarak görmemek lazım. Aslında biz şuanda bir fiili seçim süreci içerisindeyiz. Fiili seçim kampanyası sürecindeyiz.  AKP-MHP iktidarı zaten bir savaş politikalarıyla seçim startını vermiş durumda. Millet İttifakı bunu adaylık tartışmaları ya da kendi mutabakat metinleri üzerinden yapmaya çalışıyor. Ama bir taraftan da hiçbir şeyden netlik beklememiz gereken, gerçekten bütün mümkünlerin kıyısında olduğumuz, savaşın da devre de olduğu, bir iç savaş ve darbe dinamiğinin de sürekli hava da gezindiği bir süreçteyiz. AKP- MHP iktidarının bu seçimi bir varlık yokluk seçimi olarak örgütlediği için mutlak kazanmak için tüm kanlı politikalarını devreye sokabilecekleri bir süreçte, dolayısıyla seçim takviminin bile garanti altında olmadığı bir süreçteyiz.” 
 
ETE KEMİĞE BÜRÜNME
 
Koca, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sadece niceliksel olarak bunu ifade etmemek gerekiyor. Hem niceliksel hem niteliksel anlamda yapacağımız mitingler önemli olacak. Bizim ayrımımız da biraz burada. Sadece öne çıkardığımız, ilan ettiğimiz siyasi program değil, o siyasi programın ete kemiğe bürüneceği mitingler olacak bunlar. Hafızalarda soluk alıp vereceğiz. Semtlerde yatıp kalkacağız, pratiğin içerisinde halkın, işçi sınıfının kalbinin attığı yerde neresi ise biz oralarda olacağız ve bunu bir şekilde örgütleyeceğiz. Mitingler sadece siyasilerin konuşacağı yer olarak değil, işçi sınıfının, halkın kürsüsüne dönüştürülecek.”
 
MA / Ergin Çağlar