Sancar: Jîna'yı katleden zihniyetle Nagihan'ı katleden zihniyet aynı

KARS - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Jîna Mahsa’yı katleden zihniyetle Nagihan Akarsel’i katleden zihniyet aynı. Kadınlardan kadın mücadelesinden korkuyorlar ama bu korku onların sonunu getirmeye engel olamayacaktır” dedi. 
 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet, Kars’ta halkla buluştu. Havaalanında davul zurna ile karşılanan Sancar, ardından parti otobüsüne geçerek yol boyunca halkı selamladı. HDP il binası önünde binlerce kişinin sloganlarıyla karşılanan Sancar, Karslılara coşkulu karşılamalarından dolayı teşekkür etti. 
 
‘BU DÜZEN BÖYLE DEVAM ETMEZ’
 
Kars’ın, kadim, halkların ve inançların kültürlerin bahçesi olduğunu hatırlatan Sancar, “Kars, bütün farklılıkların bir arada barış içinde yaşamak kültürünün en güzel örneklerini veren şehirlerimizdendir. İşte bu özellikleriyle Kars HDP fikriyatının da kök verdiği, boy verdiği topraklardandır. HDP bu kültürle sizlerin bu birlikte yaşam anlayışı ve onurlu mücadelesi ile doğmuştur, büyümektedir. Kars’ın sorunlarını biliyoruz, ülkenin sorunları gibi burada da halkımız çok çeşitli sıkıntılarla, yokluklarla, yoksulluklarla baş başa bırakılmıştır. Karşımızda gaspçı bir iktidar var. Halkın emeğini ve ekmeğini gasp ediyor. Halkın özgürlüklerini ve halkların iradesini gasp ediyor. Bir avuç yandaşa ve zengine halkın emeğinden çalarak servet aktarıyor. Hayvancılık konusunda Ortadoğu'nun en büyük merkezlerinden biri olabilecek bu şehir, bugün hayvancılığı bitmekle karşı karşıya olduğu bir yer haline gelmiştir. Neden? Neden bu sömürü, talan, yandaş, saray düzendir. Halkı açlığa, işsizliğe mahkum ederken saraylarda ve bir avuç sermaye merkezlerinde halkın kaynakları toplanıyor. Bu düzen böyle devam etmez. Bu düzen değişecek mutlaka değişecek bizimle değişecek sizinle değişecek” dedi. 
 
‘HALKIN İRADESİ GASP EDİLDİ’
 
İktidarın halkın iradesini gasp ettiğini ifade eden Sancar’ın konuşmasından önemli başlıklar şöyle:
 
“İktidar halkın iradesini gasp ediyor. En açık örneği kayyım rejimidir. Evet, irademizle belediye başkanı ve meclis üyeleri seçtiniz ama bu iktidar buna tahammül edemedi. Çünkü iradeyi tanımayan halkı saymayan bir anlayışa sahiptir. Kaynakları kesildi, belediyeden elde ettikleri rantlar kesildi, HDP’nin bir uçtan bir uca ülkenin dört bir tarafında büyümesinden korktu kayyım uygulamasını devreye soktu. Kayyım uygulamasından önce Kars belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz burada halk için hizmet ve toplumcu belediyeciliğin en güzel örneklerini verdiler. Halkların inançların bir arada barış içinde, eşit bir şekilde yapabileceklerinin en güzel uygulamalarını gösterdiler. Bu iktidar ve bu rejim bundan korktu. Başka şehirlerimizde olduğu gibi halklarımızın iradesinin birleşmesinden paniğe kapıldı. 
 
BİR MİLİM TAVİZ VERMEYECEĞİZ
 
Şimdi de öyle halkların iradesi birleşince burada Kars’ta olduğu gibi Kürtlerin, Terekemelerin Azerilerin iradesi özgürlük demokrasi ve demokrasi için birleşince bu iktidar korkuyor, bu rejim panikliyor. Ama boşuna, biz halkların iradesini bir araya getirme mücadelemizden bir milim taviz vermeyeceğiz. Baskılar, gözaltılar tutuklamalar keyfi yargılamalar bizi bu yolumuzdan alıkoyamaz. En yoğun baskıyı yaşayan şehirlerden biri burası. Onlarca yüzlerce gözaltı yaptılar. Pek çok arkadaşımız cezaevlerinde ama cezaevlerindeki arkadaşlarımız da başları dik onurlu duruşlarıyla bu iktidara korku salmaya devam ediyor. 
 
İTTİFAKI BÜYÜTECEĞİZ
 
Bizler bu ülkede yeni bir başlangıç, demokratik dönüşümün yolunu açmak istiyoruz. Barışın zeminini inşa etmek istiyoruz, emeğin hakkını alacağı bir düzen kurmak istiyoruz. İşte bu amaçla Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturduk ve şimdi bu ittifakı büyütmek için çalışıyoruz: Emek ve Özgürlük ittifakının değerini en iyi bilecek şehirlerden biridir Kars’tır. Kars, Türkiye’de devrimci mücadelenin, emek ve demokrasi mücadelesinin, sol ve sosyalizm mücadele kültürünün en önemli kaynaklarından biridir. İşte biz bütün bu kaynakları ve güçleri bir araya getirmeyi hedefliyor. Emek ve Özgürlük İttifakıyla bu ittifakı büyüterek oluşturacağımız büyük Demokrasi İttifakıyla gerçek alternatifi oluşturuyoruz. Bu halk iki seçeneğe mahkum değildir. Bizler ve sizler hiç kimseye mecbur değiliz. Bizlerin iradesi, programı, birikimi var kararlılığı var. Biz bu ülkeye barışı demokrasiyi, özgürlüğü getirmek emeğin hakkını alacağı bir düzen kurmak için halklara güveniyoruz. Tek mecburiyetimiz sizlere karşıdır. Sizlere mecburuz, mücadeleye mecburuz. 
 
DESPOT REJİMLER KADIN MÜCADELESİNDEN KORKUYOR
 
Barışı kurmak için sizlere karşı sorumluyuz bizim mecburiyetimiz de sorumluluğumuz da bu ülkeyedir. Bu ülkenin emekçilerinedir, bu ülkenin halklarınadır,  bütün inanç gruplarınadır, gençlerine ve kadınlaradır. En zalim iktidarların en büyük korkusu kadın mücadelesidir. Bunu biliyorsunuz. Bunu her gün yeni örneklerle yaşıyoruz, Diktatörler despotlar tekçi ve erkek zihniyetine sahip olan yönetimler kadın mücadelesinden çok korkuyorlar. İşte İran'da yaşanan son örnek. Jîna Mahsa’yı hunharca katlettiler. Bu zihniyet karşısında büyük bir kadın direnişi ve halk mücadelesi buldu. Bu rejimleri, bu erkek egemen despot yönetimleri kadın mücadelesi korkuyorlar. Haklılar korkmakta çünkü kadınlar ayağa kalktığı zaman önlerinde hiç bir zorba duramaz. HDP kadın partisidir. HDP’nin önünde duramayacaklar, duramayacaklarını ortaya koyacağız. 
 
AYNI ZİHNİYET
 
Bir başka kadın cinayeti. Süleymaniye'de Nagihan Akersel bir akademisyen, bir yazar, araştırmaca ve kadın hareketi öncülerinden. Süleymaniye'de bir suikastla katledildi. Jîna Mahsa’yı katleden zihniyetle Nagihan Akarsel’i katleden zihniyet aynı. Kadınlardan kadın mücadelesinden korkuyorlar ama bu korku onların sonunu getirmeye engel olamayacaktır. Bir de gençlerden korkuyorlar.
 
GENÇLERİ İŞSİZLİĞE MAHKUM ETTİLER
 
Gençlerden korkmakta haklılar. Gençleri işsizliğe, umutsuzluğa, geleceksizliğe mahkûm eden bir rejim ve iktidarla karşı karşıyayız. Kars’a bakın gençlerin büyük bir kısmı göç ediyor. Neden? İş yok, hizmet yok yok. O zaman başka şehirlere hatta başka ülkelerde gelecek arıyorlar. Ama biz bunu durduracağız. Gençler kendi hayatlarını bugünü ve geleceği ellerine alacaklar, onlar bu ülkeye demokrasiyi de barışı da özgürlüğü de emekten yana hakça bir düzeni de gençler öncülük yaparak kuracaklar. HDP gençlerin partisidir aynı zamanda. 
 
BARIŞ VAZGEÇEMEYECEĞİMİZ BİR HEDEFTİR
 
Her gün inanç istismarı halklar arasına nefret sokan politikalar. Bu ülkeyi ayrıştırarak bu rejim devam edebileceğini düşünüyor ama yanılıyor. Bizler nefreti bu ülkeden söküp çıkaracağız. Bu topluma kini düşmanlığı yok edecek politikalar anlayış ve irade bizlerdedir. Halkların özgür, inançların eşit olacağı bir ülke kuracağız. Gücümüz var, inancımız var irademiz var. Barış asla vazgeçmeyeceğimiz bir hedeftir. Kürt sorununa demokratik çözümün tek yolu vardır müzakere diyalog ve demokratik siyaset. İşte bu zemini hazırlamak ve bu yolu açmak için HDP olarak her türlü bedeli göze alıyoruz ve mücadeleyi kesintisiz sürdürüyoruz., Savaş politikalarına son vereceğiz. Bu ülkenin bugününü ve geleceğini ipotek altına alan savaş politikalarını hep birlikte durduracağız. Ülke içinde savaş bölgede savaş düşmanlık düşmanlaştırma politikaları bütün halklara zarar veriyor. En çok da emekçilere, gençlere, yoksullara zarar veriyor. Çünkü her askeri araç, her mermi yoksullardan, emekçilerden, gençlerden çalınmış paradır, gelecektir. O nedenle savaşlara karşı dimdik ayakta duracağız. Savaşlara karşı en geniş birlikteliği kuracağız. Tek yok barıştır. Çözüm için tek yol demokratik siyasettir. Tek yol müzakere ve diyalogdur. Biz bunu bu ülkeye mutlaka getirme sözü veriyoruz. 
 
ÜLKENİN SOMUT PROGRAMA İHTİYACI VAR
 
Bütün diğer muhalefet partilerine da çağrı yapıyoruz. Kürt sorunuyla ilgili sözler söylüyorlar iyi güzel. Bazen daha da fazlasını söylüyorlar ama daha somut planlara ihtiyaç var. Bu ülkenin daha somut barış ve çözüm programına ihtiyacı var. Bu ihtiyacı gidermeden halka güzel sözlere söyleyerek ya da tabutlarla klişelerle bu sorun çözülmez. Bu sorun çözülmedikçe de bu ülkede demokrasiyi de adaleti de özgürlüğü de kuramayız. O nedenle çözüm ve barış özgürlük demokrasi ve adalete eşitliğe giden yolun temelidir. Bunun da hep birlikte başaracağız. İnanın bizler güçlerimizi birleştirdikçe çözümü daha da kuvvetli bir şekilde ortaya koyacağız. Çözüm biziz. Çözüm kurduğumuz ittifak, bunu daha da büyüyecek demokrasi bloğudur. Bunu büyüttükçe ne bugünkü rejime ne de eski rejimi yeniden canlandırmak isteyenler mahkum olmayacaktır. Başka yol mümkün. O yol bizleriz. O yol; HDP, o yol Emek Özgürlük İttifakı ve halkların, yoksulların, kadınların, emekçilerin, emeğidir. Başaracağız inanın arkadaşlarım mutlaka başaracağız mutlaka kazanacağız. Siz de bu güç bu irade ve kararlılık oldukça bize düşen bunun hakkını vermektir. Sözümüz var; ülkeye demokrasiyi de barışı da emek ve özgürlük düzenini de mutlaka getireceğiz. Hep birlikte kazanacağız.”