Beştaş: Kürt gazetecilere yapılan zulme hep birlikte cevap verelim

img

ANKARA – Meclis Genel Kurulu’nda Diyarbakır’da gözaltına alınan gazetecilere değinen HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Gazetecilere yapılan bu zulme karşı hep birlikte cevap verelim, birlikte ses olalım” çağrısında bulundu.

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 8 günlük gözaltı ardından Diyarbakır Adliye’sine sevk edilen 20’si gazeteci 22 kişiye değindi.

Gazetecilerin savcılık ifadelerinin alındığını kaydeden Beştaş, “Ve bu baskında tek iddia var; gazetecilik yapmak, program yapmak, sunuculuk yapmak ve başka iddialar. Dosyaya ilişkin avukatlardan ciddi bilgi alamadık çünkü bu gazeteciler gözaltında operasyonun siyasi olduğunu ifade ederek susma haklarını kullandılar ve uzun gözaltıyla işkencenin de önü açıldı ve uygulandı. Maalesef iktidarın siyasi amaçları doğrultusunda gerçekleşen bu saldırıların hedefinde bu defa da her zaman olduğu gibi ilkin Kürtlerden başladılar, Kürt gazetecilerden başladılar. Büyük bir özveriyle halkın haber alma hakkı için çalışan özgür basın geleneği her ne kadar bu baskı ve yıldırma politikalarına aşina olsa da bu operasyonlara ve yıldırma politikalarına asla sessiz kalmayacağız” diye belirtti.

Gazeteciliğin suç olmadığını dile getiren Beştaş, “O nedenle gazetecilere yapılan bu zulme karşı hep birlikte cevap verelim, birlikte ses olalım diyorum” dedi.

İŞÇİ DİRENİŞİ

Sözlerini 15-16 Haziran işçi direnişinin yıldönümüyle sürdüren Beştaş, şunları söyledi: “Bundan elli iki yıl önce, 15-16 Haziran 1970'te, başta İstanbul olmak üzere, yurdun dört bir yanında işçiler ayağa kalkarak sendikal hakları için büyük bir direniş başlatmışlardı. 52'nci yılında bu şanlı direniş sırasında hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizi tekrar anıyorum ve o meşhur pankartla o güzel haziran günlerini bir kez daha hatırlıyoruz: ‘Gücümüz birliğimizden gelir.’ Bugün de bu söz hâlâ geçerliliğini koruyor. İşçilerin, emekçilerin sorunları bitmedi ama 15-16 Haziran, tüm ezilenlerin direnerek kazanılabileceğini öngören en önemli tarihsel duraklardan biri oldu.

151 GÜNDE 646 İŞÇİ, İŞ CİNAYETİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ

Günümüzde de emekçilerin sorunlarının başında iş cinayetleri geliyor. İSİG verilerine göre, sadece 2022'nin ilk beş ayında, yüz elli bir günde 646 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Evet, geniş tanımlı işsiz sayısı tam 8 milyon 107 bin. Korkunç bir rakam. Onların taleplerini, emekçilerin taleplerini ben de buradan sıralamak istiyorum: Elektrik, su, doğal gaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar tüm vergilerden muaf tutulmalıdır. Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler arttırılmalıdır. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli, EYT'lilerin emeklilik hakları verilmelidir. Ücretlilerin üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi düzeni kurulmalıdır. Evet, tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolunun sendika ve grevli toplu sözleşme hakkı olduğunu bir kez daha söylüyorum. Sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

TAHİR ELÇİ’YE ADALET SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ

Sevgili Tahir Elçi'nin katledildiği davanın duruşması bugün Amed'de yapılıyor ve devam ediyor. 28 Kasım 2015'ten bugüne sekiz yıl geçti ama hâlâ tek bir kişi, polis tutuklanmadı. Üç polis bu dava dosyasında sanık olarak yargılanıyor ve bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekte. Bu dava dosyası büyük bir mücadeleyle, baskıyla yani halkın tepkisiyle karşılaştı. Onun üzerine açıldı ama delil karartma çabaları var gücüyle devam ediyor. İddianamedeki polisler tutuklanmadı ve dosyanın, katliamın tanığı Deniz Ataş'a MİT görevlileri ‘Tahir Elçi cinayeti, suikastine dair ifadeni geri çek’ diyorlar. Deniz Ataş cezaevinde ve uzun uzun beyanları var; tek kişilik hücrede tutuluyor, ifadeleri geri çekmesi yönünde büyük bir baskı uygulanıyor. Avukatların kendisinden aldığı ifadeler de tutanak hâlinde ve dosyaya sunuldu. Biz, Tahir Elçi cinayetinin cezasız kalmaması için her şeyi yapacağız, mücadeleyi büyüteceğiz ve Tahir Elçi'ye adaleti sağlamak zorundayız. Herkesin de buna gelip katılmasını diliyoruz.”

‘ADALET ARAYIŞLARININ YANINDAYIZ’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel de, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesine dair açılan davaya değindi. Özel, “Üzerinden yedi yıla yakın bir süre geçti. O günlerde hepimizin gözünün önünde işlenen bu cinayetin Diyarbakır Adliyesinde yargılaması devam ediyor, Milletvekillerimiz davayı takip ediyorlar. Biz Türkan Elçi'nin şahsında bütün aileye, bütün Diyarbakır'a ve Tahir Elçi dostlarına bir kez daha acılarını paylaştıklarımızı ve adalet arayışlarında yanlarında olduğumuzu ifade etmek isteriz” diye konuştu.

‘SOYLU BU DEVLETİN ÇİVİSİNİ ÇIKARDI’

Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Jandarma Teşkilatı’nın kuruluş yıldönümünde partilerini hedef almasını eleştirerek, “Ayıptır, utanç vericidir, ucuz bir iştir. Söz veriyoruz, AK PARTİ'nin, MHP'nin seçmenleri sakın demesin ‘Ya, bu, devletin çivisini çıkardı. Gelecek iktidar da bize bunu yapacak’ Vallahi yapmayız. Süleyman Soylu dışında buna tenezzül edecek bir başka insana da kimse bu millet artık bakanlık görevini layık görmeyecek inşallah” ifadelerini kullandı.