VAN - Dil ve kültür üzerindeki asimilasyon politikalarının Kürtlerin evinin içine kadar sirayet ettiğine dikkati çeken Dil ve Kültür Ağı Akademisyen Masası'ndan Yazar İkram İşler, Kürtlerin toparlanma sürecine girmesi gerektiğini söyledi.
Dil ve Kültür Ağı Akademisyen Masası'ndan Yazar İkram İşler, dil tartışmaları ve ağ kapsamında yürütülecek çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ağ çalışmalarının hem kendileri hem de halk açısından mutluluk verici olduğunu söyleyen İşler, toplantı sonrası belirlenen yol haritasının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
TOPARLANMA SÜRECİNE GİRİLMELİ
Diyarbakır'da düzenlenen toplantıda 12 masada Kürtlerin neredeyse tüm sorunlarının tartışıldığını aktaran İşler, "Bu çalışmalara çok önemli bir ihtiyaç vardı. Çünkü asimilasyon öyle bir merhaleye getirildi ki, artık evimizin içerisinde bile bu bariz bir hal aldı. Giderek artık evimizde bile Kürtçe konuşmama gibi bir yaşam biçimi ile karşı karşıyayız. Bu durumun çok kötü bir yöne gittiğini gösteriyor. Bu buluşma geç oldu ama zararın neresinden dönülürse kardır, önemlidir. Halkımızın, bizlerin ve kurumlarımızın bu konuda artık bir toparlanma sürecine girmesi gerekiyor. Çünkü toparlanmazsak, bu baskı politikalarıyla dil halkımız için artık hayati bir mesele olmaktan çıkabilir" dedi.
'ASİMİLASYON EVİMİZE KADAR GİRDİ'
Kürtlerin yüz yıllardır katliamlarla yüz yüze kaldığını ve bu zulmün halen devam ettiğini ifade eden İşler, "Bu baskı ve zulüm politikaları devam ettiği sürece dil başta olmak üzere tüm yaşamımız üzerinde kalıcı bir hasar bırakır. Eğer dilimiz ve kültürümüzün zemini güçlü olmasıydı, bugün bunları konuşmuyor olacaktık. Kürtlerin dağlı olması bu asimilasyonu yüzyıllardır engelliyordu ama kentleşme başladıkça bu asimilasyon evimize kadar geldi. Evimizde izlediğimiz TV kanalları bile bu asimilasyonun en büyük parçası oldu. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunun için önemli çalışmalar yapmak ve bu hayati meseleyi yeniden tartışmak, halkımızın gündemine sokmamız gerekiyor. Kürtler ellerinde kalanı koruması ve geliştirmesi artık hayati bir hal aldı" diye konuştu.
‘KÜRT GİBİ YAŞAMALI’
Kürtlerin dillerini yavaş yavaş konuşmayarak terk ettiğini söyleyen İşler, durumun vahametine dikkat çekti. İşler, "Bundan daha hayati bir durum olamaz. Çünkü öyle bir hal aldı ki biz artık yaşananlara kendi çerçevemizden değil, Ankara'dan bakıyoruz. Çünkü TV'ler bizi Ankara'ya, Ankara'nın politikalarına çekiyor. Bizler yavaş yavaş bizi asimilasyona uğratanların yanında duruyor ve kendimize öyle bakıyoruz. Bizim artık bir Kürt bireyi olarak tüm bu süreçlere yaklaşmamız gerekiyor. Çünkü bizim öncelikli sorunlarımızın çözümü yine bizim mücadelemizle olur. Zihnimizi asimilasyoncuların işgalinden kurtarmamız gerekiyor. Bir Kürt gibi yaşamalı, evimizde Kürtçe bizim için en hayati konumuz olmalıdır. Biz bu zihniyeti evimizden başlatırsak, toplum da bunu yapabilir. Bununla birlikte kimliğimiz, dilimiz ve kültürümüzü tanımamız ve buna göre yaşamamızın da yolu açılır. Annelerimiz bile artık Kürtçe konuşmuyor ama biz biliyoruz ki asimilasyon politikalarına karşı annelerimiz yüzyıllardır önemli bir set oluyordu" şeklinde konuştu.
TEMEL MESELE
Halkın artık bu politikaları terk ederek, kendi gerçeğine dönmesi gerektiğinin altını çizen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm kurumlarımızın bu saatten sonra artık devreye girmesi gerekiyor. Dil ve Kültür Ağı işte bu açıdan çok önemlidir. Bu ağda yer alan her kişi, yapılan tüm tartışmaları halka taşımalı ve onları da bu işin içerisine katmalıdır. Bu sadece grup ve kişilerin sorunu değil, tüm halkımızın sorunudur. Bunun için Kürtçe, her Kürdün çözmesi gereken en temel sorunu olması gerekiyor. Yeter ki irade ve inanç olsun, bunu halkımızla başarabileceğimizden şüphemiz yoktur."
MA / Adnan Bilen